Ann перевод на английский

Harika fikir, Ann Perkins.

Excellent idea, Ann Perkins.

Ebeveyn olarak değil ama Chris ve Ann olarak?

Not as parents, but as Chris and Ann?

Benim için de demiştin. Sakin ol, Ann.

You said that about me.

Beni haklı çıkarıyorsun.

Calm down, Ann.

Ben Ann Perkins.

Hi. I'm Ann Perkins.

Ann, belki de bu kendi başına vermen gereken bir savaştır. İnsanların kişisel meselelerine burnumu sokmayı sevmem.

Uh, Ann, this might be a battle you need to fight yourself.

"Ann Curry" kılığına girmiştim.

I WAS, "ANN CURRY."

Zavallı George da Lily Ann Lonnergan ile yollara düştü.

And, uh, sad George went on the road with Lily Ann Lonnergan.

Lily Ann Lonnergan ile tura çıktın.

I mean, you went on tour with Lily Ann Lonnergan.

İhtisas dönemimi Ann Arbor'da geçirdim.

I did my residency at Ann Arbor.

Artık Raggedy Ann bebeğiyle uyuyor.

It's a Raggedy Ann doll now.

Ama bu hafta, Bay Lewicki birkaç öğrencisiyle Ann Arbor'da buluşup bunun olasılıklarını tartışacak.

But this weekend, Mr. Lewicki will getting together with some of his fellow grad students in Ann Arbor to discuss the possibility.

Ann Perkins.

Ann Perkins. Mm.

"Ann, seni açıkgöz, mülayim, kestane saçlı aybalığı 26. aşama planımın kilit noktası."

"Ann, you cunning, pliable, chestnut-haired sunfish, phase 26 is the key to my plan."

Ann Richards bir keresinde kazanmıştı, sanıyorum Janet Napolitano da.

Ann Richards won it once, and Janet Napolitano, I think.

Ann ve Chris?

Ann and Chris?

Ann, Chris, bizi yalnız bırakabilir misiniz lütfen?

Ann, Chris, can we have the room, please?

Sırf red mektubu alsın diye Ann'i Yılın Motocross Sürücüsü ödülüne aday gösterdi.

She nominated Ann for Motocross Driver of the Year award just so she could get a rejection letter.

Ann hamile, ve babası benim.

Ann is pregnant, and it's my baby.

Ayrıca, tabi ki yakında, Ann, sütün gelecek.

And, of course, pretty soon, Ann, your milk is gonna come in.

Ann hamile.

Ann's pregnant.

Ann olduğunu biliyorum.

I know it's Ann.

Annemi tanıyorsun, Ann Sadler?

You know my mom, Ann Sadler?

Ann?

Ann?

Ann Romney'nin atına olan takıntı nereden geliyor?

What's the fucking obsession with Ann Romney's horse?

WJMQ Ann Arbor.

WJMQ Ann Arbor.

Herkes gibi ben de normalde çaldığımız muhteşem caz yayınımıza dönmek istiyorum ama Ann Arbor Halk Radyosu'nda bunu ve diğer bütün programları böyle finanse ediyoruz.

And I know we all want to get back to the great jazz we normally play, but this is how we fund this program and all the great programming here at Ann Arbor Public Radio.

İşte bıraktık. Ann Arbor'dan uzak dur.

Stay the hell out of Ann Arbor.

Bir bakalım burada, Detroit'te araba hırsızlığı Ann Arbor'da uzaklaştırma kararının ihlal edilmesi hepsi de McCann cinayetini çözerken.

Let's see... grand theft auto, here in Detroit, violating a restraining order in Ann Arbor, all while solving the McCann murder. Congratulations, by the way.

Ann Arbor'daki uzaklaştırma emrini çiğnemeden önce Almanya, Frankfurt'a giden bir uçakta yer ayırtmış.

Before he was arrested for violating a restraining order in Ann Arbor yesterday, he was booked on a flight to Frankfurt, Germany.

Şimdi de karısıyla tanışın, Ann Hoert.

now meet his wife, ann hoert.

Soran olursa, Ann Arborlı sevgilimsin ona göre.

Anyone asks, you're my girlfriend from Ann arbor.

Raggedy Ann şişeden vodka içiyor.

Raggedy Ann is drinking vodka right from the bottle.

Kendimi Öfkeli Kuşlar oyununda gibi hissediyordum.

It made me feel like Ann-Margret in "Bye bye birdie."

Hatırlıyorsunuzdur, Ben April Bu da Ann, 65 yaşındaki büyükannem.

As you remember, I'm April, and this is Ann, my 65-year-old grandmother.

Ne, Ann?

What, Ann?

Üstelik ben Guy Fieri *'yle tanıştım, Ann.

And I've met Guy Fieri, Ann.

Gezgin Ann Perkins!

Travelin'Ann Perkins!

Hey, Ann. Ann aradı.

Hey, Ann, Ann called.

Ann, o ayıya ihtiyacım var.

Ann, I need that bear.

Teşekkürler, Ann.

Thanks, Ann.

Hey, Ann, biraz konuşabilir miyiz?

Hey, Ann, can I talk to you for a second?

Kusura bakma, Ann, ama bu senin suçun.

Sorry, Ann, this is on you.

Yaptığım beşik.

I'm giving it to you and Ann.

Bunu sana ve Ann'e veriyorum.

It's perfectly safe.

Yani, senin boşluğunu kimse dolduramaz, Ann.

I mean, nobody can fill your shoes, Ann.

Bu da bildiğimiz Ann şakalarından biri mi?

Is this one of those classic Ann "not" jokes?

Bakın, eğer Ann Pawnee'den gitmek isterse, anlarım.

Look, if Ann wants to leave Pawnee, I get it.

- Üzgünüm, Ann.

- I'm sorry, Ann.

Parayı alın Lee Ann.

Take the money, Lee Ann.

Burayı Ann buldu.

Ann found this place.