Aptalca перевод на английский
18,758 параллельный перевод
Emerson'la Polis'te aranızda neler oldu bilmiyorum ama seni öldürmesine izin vermek aptalca bir plan.
I don't know what happened between you and Emerson in Polis, but I do know that letting him kill you here today is a stupid plan.
İyi be. Zaten aptalca bir fikirdi. Umarım herkes ölür.
It's a stupid idea and I hope everyone dies.
Bu şimdiye kadarki en aptalca fikrimizdi.
This is the stupidest idea we ever had!
Ve avlanıyorlar. Aptalca olan kısmı ne biliyor musun?
You know, the really stupid part is,
O aptalca tartışmamızın ne hakkında olduğunu bile hatırlamıyorum.
I don't even remember what our stupid argument was about.
Çok aptalca ya!
It's stupid.
- Bu aptalca bir soru.
That's a dumb question.
Şüphesiz ki ayinleriniz aptalca.
Make no mistake. Your rituals are foolish.
Firestorm değilsin sen, sadece gerçekten aptalca bir karar vermek üzere olan inatçı bir ihtiyarsın.
You are not Firestorm, you're just a stubborn old man who's about to make a really stupid decision.
Geldiğim yerdeki yetkililerin aptal olduğunu düşünürdüm. ... ama o tüylü işe yaramazlar bile bir kaçağın kendi kurbanını ziyerete gelmesinin aptalca olduğunu bilirdi.
You know, I thought the authorities back home were stupid, but not even these hairy good feetless would be so idiotic to expect a fugitive...
Bu yaptığın en aptalca şey, Harry.
I think this is the dumbest thing you've ever done, Harry.
Hayatımda gördüğüm onca aptalca şey arasında o heriften yediğin dayak birinciliği alır.
Of all the dumb things I've seen in my life, you getting that guy to beat on you takes the cake.
Bu aptalca bir vakit kaybı.
This is a stupid waste of time.
Yapmayın, beyler. Unutulup giden aptalca bir televizyon dizisi işte.
Come on, guys, it's just a dumb, forgotten TV show.
Üstesinden nasıl geldiğini sormak aptalca mı?
Would it be foolish of me to ask how you fare?
Aptalca şeyler söylüyorum.
I always say stupid things.
Aptalca şeyler söylüyorum. Sonra tam söylemem gereken önemli şeyi söyleyeceğim zaman süre bitiyor ve...
I always say stupid things and when I finally get to the super important thing that I'm supposed to say, the voice-mail cuts me off and...
O çocuklar aptalca bir şey yaptı.
Those kids did a dumb thing.
Lütfen aptalca bir şey yapmadığını söyle.
Please tell me you haven't done something foolish.
Bu oyun biraz aptalca.
Um, you know what, this game is kind of silly.
- Aptalca bir kazaydı.
- It was just a stupid accident.
Polise yardım edebileceğimi düşünerek aptalca bir fantezinin peşinden koşuyordum.
I was chasing some silly fantasy that I could help the police.
Hayır, bunun muhtemelen aptalca olduğunu düşüneceksin.
Yeah. No. I'm- - you're probably gonna think it's stupid.
- Bu çok aptalca Peter.
That's stupid, Peter.
Selam Lois! - Peter, artık eve dönüp Joe'ya onun aptalca, naçiz etkinliğini geri verme zamanın geldi.
Peter, it's time to come home and give Joe back his stupid little activity.
Ananas, domuz eti, rom, Avustralya fındığı, aptalca minik gitarlara, pahalı golf'e, duygusal askeri şeylere, lav'a, siyahi ya da Asyalı olup olmadıklarını anlayamadığım insanlara, başkası için söylenen sözlere, alev döndüren birine, ikinci düğünlere ve keten pantolonlara.
I'm deathly allergic to pineapple, pork, rum, macadamia nuts, stupid tiny guitars, overpriced golf, sentimental military stuff, lava, people who I can't tell are black or Asian, apostrophes, anyone twirling flames, second weddings and linen pants.
Aptalca şeyler yaparak insanların bana 10 dolar ödemesini sağlayabilir miyim yani?
I can get people to pay me ten bucks just for doing stupid stuff?
Bu yasa aptalca.
This law is stupid.
Aptalca şeyler yapar mıyım bilmiyorum...
Like... I don't know, that she's gonna do something stupid or...
Aptalca şeyler söyledim.
I said something stupid.
Ama şimdi durmak aptalca olmaz mı?
don't you say?
Sarhoştum, aptalca bir şey yaptım.
I did something stupid.
Bence adres bilgilerimizi falan birbirimize vermeliyiz. Ama birbirimizi muhtemelen bir daha görmeyeceğimizi biliyoruz. Yani aptalca bir şey olurdu.
maybe we should exchange addresses and so on... so that would be just... silly.
Onun peşinden Nainsanlar'ı yollamanın aptalca bir kumar oynamak olduğunu düşünmüştüm.
your sending Inhumans in after him... I thought that was a stupid gamble.
Gerçekten aptalca.
Seriously stupid.
"WrestleMania bahsi" oynamak gibi aptalca.
Like "betting on WrestleMania" stupid.
O ise bunu hiç kullamadı çünkü her zaman aptalca koltuk minderinin altına koyardı.
Which he never used because they were always under a stupid couch cushion.
- Aptalca.
- Stupid.
- Başlarda aptalca şeylerdi.
Stupid stuff at first.
Ticari amaçlarla uzatmak aptalca ve sağlıksız olur.
To prolong it for commercial reasons would be crass and inorganic.
Yanlışlıkla oldu, aptalca bir alışkanlık işte.
That was just a mistake. It's a stupid habit.
İkna edici ve aptalca.
Persuasive and stupid,
Biraz aptalca değil mi?
It's a bit silly, isn't it?
- Sence de çok aptalca, değil mi?
- You do agree this is really stupid?
- Gerçekten aptalca.
- It's really stupid.
- Çok aptalca, yapmayın arkadaşlar.
- Fucking stupid, come on, guys!
Çok aptalca.
Stupid.
aptalca bu.
Stupid.
Bu aptalca!
That's dumb, man! I'm sorry.
"Aptalca Dune" seni umutsuzken okulunu mu kurtardı? Evet.
Yeah.
Kafamda bin bir türlü şey var ve Norman için çok endişeleniyorum ve biliyorum aptalca ama üçüncü evliliğim bu ve iyi bir iş çıkaracağımı sanmıyorum.
I... I've just got... I've got a lot on my mind, and I'm so worried about Norman, and I know...
aptalca bir soru 19
aptalca bir şey yapma 28
aptalcaydı 43
aptalca davranıyorsun 16
aptalca değil 18
aptal 1495
aptallar 307
aptalsın 52
aptal olma 508
aptalım 22
aptalca bir şey yapma 28
aptalcaydı 43
aptalca davranıyorsun 16
aptalca değil 18
aptal 1495
aptallar 307
aptalsın 52
aptal olma 508
aptalım 22
aptallık 35
aptal köpek 23
aptal herif 152
aptal kız 56
aptal mısın 23
aptal değilim 87
aptal kadın 29
aptal mısın sen 28
aptal şey 64
aptal değil 30
aptal köpek 23
aptal herif 152
aptal kız 56
aptal mısın 23
aptal değilim 87
aptal kadın 29
aptal mısın sen 28
aptal şey 64
aptal değil 30