Artık değilim перевод на английский
4,696 параллельный перевод
Artık değilim.
Not anymore.
Kızgındım ama artık değilim.
I was, but I'm not now.
Aslında Cin değil.Artık değilim.
Actually, not genie. Not anymore.
Artık değilim.
Oh, really? When I was young and stupid, maybe.
Ama artık değilim. Ama istediğin bilgileri sana getirebilirim.
I'm not anymore, but I can get you the information you want.
Artık bir Beş değilim.
I'm a one like everyone else.
Biliyor musun hep senin işini yapmak isterdim ama emin değilim artık.
You know, I used to want your job, but now I'm not sure.
Eğer öleceksek, bunu şu an yapabilir miyiz? Çünkü artık ikinizi çekecek durumda değilim.
If we're gonna die, can we do it now so I don't have to listen to you two?
Anne, ben çocuk değilim artık.
Mom, I'm not a child anymore.
Artık onlarla birlikte değilim, sadece öyleymiş gibi davranıyorum.
I'm not with them anymore ; I just have to pretend to be.
Diyelim ki kaybettim ve artık bu bahis yüzünden kısıtlı değilim beni bilge bir şekilde iğneleyebileceğini düşünüyor musun?
Considering I lost and I am no longer restricted by this bet, do you think it's wise to taunt me?
Artık sandığınız canavar değilim!
I'm not the monster that you think I am!
Ben artık öyle biri değilim Cal.
I'm not that person anymore, Cal, but,
- Artık aynı değilim, değil mi?
- I'm not the same, right.
Artık gerçeğin ne olduğundan bile tam emin değilim, ama o benim bir parçam değil.
I don't even know what real means anymore, but he's not a part of me.
Artık çocuk değilim.
I am no longer a child.
Artık öyle birisi değilim.
I'm not that person anymore.
Bende aynı birisi değilim artık.
I'm not the same person either.
Emin değilim ama artık cep telefonum her çaldığında omzumun neden titrediğini biliyorum.
I'm not sure. But now I know why my shoulder tingles every time my cellphone rings.
- Ben artık bir katil değilim.
- I'm just not a killer anymore.
Küçük olan artık ben değilim, Jasmine.
I'm not the baby anymore. Jasmine is.
Bir, artık senin kahpen değilim.
One, I'm no longer your bitch.
Mahkumiyetten kurtulsam bile artık yöneticilik konumunda değilim, yani ulusun kendini iyileştirmesi için birazcık onur ile kenara çekilsem daha iyi.
Even if I avoid conviction, I have no mandate to lead, so better I step aside with some dignity so the nation can start to heal.
Hayır. Artık kimseye ait değilim.
No.
Ben artık bir kahraman değilim.
I am not a hero anymore.
Artık sihrin kurallarına bağlı değilim.
I'm no longer bound by the laws of magic.
- Artık şişman değilim tamam mı, Tom?
I'm not fat anymore, okay, Tom?
Artık çocuk değilim.
I'm not a kid anymore.
Artık çocuk değilim!
I'm not a kid anymore!
Artık bunu umursadıklarından emin değilim.
Not sure they care about that anymore.
Hayır, artık öyle biri değilim Wendy.
No, I'm not like that anymore, Wendy.
Artık Dash değilim.
I'm not Dash anymore.
Fark ettin mi bilmiyorum ama ben artık küçük bir kız değilim.
I don't know if you've noticed, but... I'm not a little girl anymore.
- Tabii, ama artık bebek değilim.
- Sure, but I'm not a baby anymore.
- Artık şebek değilim.
- I'm not a monkey anymore.
Babamı artık görmek isteyip istemediğimden emin değilim.
So I'm not sure if I want to see my dad anymore.
Artık yoga yapıyor olabilirim ama yine de iyimser biri değilim. Görüşürüz.
I may be doing yoga now, but I'm still not really an optimist.
- Çünkü artık davetli değilim.
Because I'm not a guest anymore.
Artık hiç kızgın değilim.
Not anymore.
Artık bu tür şeylere inandığımdan bile emin değilim zaten.
I'm not sure I even believe that stuff anyway.
Peki, artık kimseden vazgeçmiyorum, ve kaçıp saklanacakta değilim.
Well, I'm not laying down for anybody anymore, and I'm not gonna run and hide.
- Ama artık dışarıda değilim.
But I ain't out there any more.
Ben artık senin gibi değilim.
I'm not like you anymore.
Artık o adam değilim.
I'm not that man anymore.
Bir hata yaptım ama artık o kişi değilim.
I cheated on you, I made a mistake, and I'm not that guy anymore.
Artık senin sorunun değilim, değil mi?
Well, I'm not really your problem anymore, am I?
Artık senin sorunun değilim.
I'm not your problem anymore.
Catherine ben artık senin sorunun değilim.
Catherine, I'm not your problem anymore, okay?
Birincisi, ben artık o şeylerden biri değilim o yüzden beni onların arasına katma.
One, I'm not one of those things anymore, so don't lump me in with that.
Gerçi artık saha ajanı değilim.
Hmm. Guess I'm not a field agent anymore though.
Çünkü ben artık o adam değilim.
Because I'm not that guy anymore.
değilim 815
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık 611
artık yeter 112
artık değil 377
artık biliyorum 66
artık bitti 204
artık bilmiyorum 31
artık istemiyorum 47
artık yok 173
artık özgürsün 32
artık dayanamıyorum 176
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23
artık var 39
artık çok geç 412
artık her şey bitti 29
artık senin 35
artık korkmuyorum 38
artık gidebiliriz 26
artık güvendesin 54
artık önemi yok 34
artık değilsin 23