Asla mı перевод на английский
22,634 параллельный перевод
Bundan asla canlı kurtulamazdık, tamam mı?
We would never survive that, all right?
Onu kaybediyorum Mary, Charles'ın ve ailemin iyiliği için asla güvenilmeyen birine karşı.
I'm losing him, Mary, to a man who cannot be trusted with Charles's welfare or this family's.
Niye benden sonra o lanet yerde kalmayı seçtiğini asla anlamayacağım.
I'll still never understand why she chose to stay in that godforsaken place after I left.
Asla öyle biri olmadım.
Never really was my thing.
Çalıştığım yerde bunu asla servis edemeyiz.
Ugh. You know, we could never serve this where I work.
"Bir daha asla içmeyeceğim" mi diyorsun?
"I'm never gonna drink again"?
Yani burada ne olmuş olursa olsun bir 459 durumunu asla kanıtlayamayacağımızı biliyoruz.
So I think we can safely say that no matter what transpired here, we will never be able to prove a 459.
Tanrım. Asla yalnız kalamıyorum.
God, I am never alone.
Bir daha asla bir adamın kölesi olmayacağım.
I would never be made a slave again by any man.
Babanı öldüren kral olmanın sorumluluğuydu. Bu yükü ona yıkmasındaki bencilliğini ve zayıflığını asla unutmayacağım.
The responsibility of becoming king killed your father and I will never forgive his selfishness and weakness in passing on the burden.
Hayır, asla. Bu yüzden kendi yeğenimin taç giyme törenine katılmayacağım.
I will therefore not be attending the coronation of my own niece.
Kardeşin olarak buna asla karşı çıkmam.
Then as your sister, I'm never going to oppose it.
Buna bakmaya ihtiyacım yok ne olduğunu biliyorum asla unutmayacağım
I don't need to look at this. I know what happened. I'll never forget it.
Ve asla yerine geri koymazdım.
and never put it back.
Dostum, ilk yılımda bir oda arkadaşım vardı ödevlerini çıplak olarak yatağımın üstünde yapıyordu, bunu görünce'Bir daha asla'dedim.
Dude, I had a roommate freshman year who insisted on writing his term papers in the nude while sitting on my bed, and after that, I was like, "Never again."
Ne kadar iyi olursak olalım ya da ne kadar çok kazanırsak kazanalım asla her zaman kazanamayız.
No matter how good we are or how often we win, we're never gonna win all the time.
Ama duygularım asla değişmeyecek!
But my feelings will never change.
Şu gece nöbetlerine asla alışamayacağım.
I'll never get used to the change from nights to day shifts.
Umarım asla.
Hopefully never.
Onu bir daha asla görmeyeceğim.
I'm never going to see him again.
Bunu asla unutmayacağım.
I can never forget that.
- Ona asla kefil olmamalıydım.
I should have never vouched for him.
# Unutmayacağım bir öpücüktü asla #
♪ It was a kiss I won't forget ♪
Eğer bin yıl yaşayacak olsam, bu türe baktığım anı asla unutamam.
I will never forget the day I laid eyes on the likes of you.
Asla sıkıntı yaratmayacağım.
We will never make a fuss.
Tanrının bile neresi olduğunu bilmediği bir yerde kilitli kaldım. Etim çürüdü ve kemiklerim kırıldı ama asker olduğum için asla pişmanlık duymadım.
I was locked up in a basement, goodness knows where, and my flesh was torn and my bones broken.
Büyük Patronumu asla bozmayacağım.
I'm never going to break my Big Boss ever.
Asla kaybetmeyi göze alamayacağım bir savaş.
A war that I can't lose.
Ölene kadar asla okumayacağım.
I am never going read it even till the day I die.
Şirketin yapabilecekleri hakkındaki dedikodulara asla inanmadım.
I've never believed the rumors about what the company is capable of.
Hayatım, bunu asla mazeret olarak kullanmam.
Sweetheart, I would never use that as an excuse.
Bence bu kavgayı bir daha asla yapmak zorunda kalmayacağız.
Hey, as far as I'm concerned, we never have to have this fight again.
Asla onun istediği gibi bir evlat olamayacağım.
I'll never be the son he wants.
Senin gibi biriyle asla çıkmazdım.
I could never date someone like you.
Elinden geleni yap, yine de senden asla korkmayacağım.
Do your worst, but I will never be afraid of you.
Bunu asla unutmayacağım.
I won't forget it.
Sanırım asla seksi olamayacağımı kabullenmem gerek.
Even if I was going try to do that, - I wouldn't know where to start. - Look, listen,
Bu bitince, yanından asla ayrılmayacağım.
After this, I'll never leave your side again.
- Asla kızmadım.
I never was.
- Asla para peşinde olmadım, sadece aşkı ararım.
- I never sought money. Only love.
Ama ne dersem diyeyim bunu kafanıza sokmakla ne kadar uğraşırsam uğraşayım asla durmayacaksınız.
But no matter what I say or how hard I try and drill it into your skulls, you're not going to stop trying.
Pekala, asla karanlığa başvurmayacağım çünkü kahramanlar öyle yapar.
All right, well, I'd never resort to darkness because that's not what a hero does.
Bir şey istediğinde asla geri adım atmaz.
When he wants something, he never gives up.
Hayır. Aksini yapsaydım bu gerçekle asla yaşayamazdım.
No, no, I did what I had to to live with myself.
Karım asla izin vermez.
My wife would never allow it.
O şekilde asla konuşmamalı o sözleri asla kullanmamalıydım ve size ancak beni bağışlamanız için yalvarabilirim.
I should never have spoken as I did, should never have used those words and I can only beg your forgiveness.
Bay Scrooge, söylediğim gibi ben asla çalmadım.
Mr Scrooge told you I never stole...
Ama güvenlik ekiplerindeki kimseyi, özellikle seni tehlikeye atacak bir şeyi asla yapmayacağımı bimen gerekiyor.
But I need you to know I would never do anything to endanger anyone in law enforcement, especially you.
Benim köstebek olduğumu düşünüp peşimi asla bırakmayacaksın. Yanlış yaptığıma dair elinizde hiçbir kanıt olmadığı hâlde.
You're never gonna stop pursuing me, thinking I'm the leak, even without proof I've done anything wrong.
Eğer söylemeseydi asla anlamazdım.
If he hadn't, I never would have known.
Asla.Seni uyarıyorum.
Never. I'm warning you.