Bahse girerim перевод на английский
6,662 параллельный перевод
Bahse girerim ki, hiç tekneye binmemişsindir, değil mi?
I bet you never even got on a boat, did you?
Little Big Horn Savaşı'nda Custer'ın bir noktadan sonra oybirliğiyle herkese "Hâlâ kazanabiliriz." dedirttiğine bahse girerim.
You know at some point at Little Bighorn, I'll bet Custer led a unanimous vote where everyone said, "I still think we can win."
Bahse girerim, Kredi Kurumuna gidiyor.
My bet, the credit union.
Önemli olan, bahse girerim Randall Flynn'i tanıyordu.
The point is, I'll bet you she knew Randall Flynn.
1'e 100 bahse girerim ki bu iş yeri bir sonraki yarışa kalmadan kapanacak.
I bet 100 to 1 this joint's out of business before the next race.
Bahse girerim ki bir de yolcusu olacak.
I'll wager he'll be taking on a passenger.
Bence Turbo'yu yeterli baskı altına alacaklarına bahse girerim böylece sevgilisi Danny'nin kirli işlerini yaptığını itiraf edecek.
You know, I'm betting they can put enough pressure on Turbo to get him to confess that his lover Danny got him to do his dirty work.
Bombanın orada olduğuna bahse girerim.
I'm betting that's where the bomb was.
Bahse girerim bu playboy Norris ardında birçok oyuncu ve manken bırakmıştır.
I bet this playboy Norris left a lot of actresses and models in his wake.
Bahse girerim, bu çözüm sistemimizi hareketlendirecek.
but I bet that's just the thing to stimulate our bartering economy.
Bahse girerim, yas, boy ve gorunus olarak oldukca benzerler.
I'd be willing to wager they're similar in age, height and build.
Wi-Fi sinyalinin caddenin karşısına ulaşabileceğine bahse girerim.
I'll bet you that WiFi signal reaches across the street.
- Bahse girerim çalmıştır.
- I bet he nicked it.
Bahse girerim bilmiyorsun.
I'll bet you don't.
Bahse girerim hâlâ öyledir.
I bet he still is. ♪ The Vampire Diaries 5x03 ♪ Original Sin Original Air Date on October 17, 2013
Bahse girerim onunla görüşmüştür.
I bet he's had contact with him.
Bahse girerim Rayna seni bu elbisenin içinde görmeye bayılırdı.
I bet Rayna would love this on you.
Bahse girerim sen nöbetçi öğrenciydin, değil mi?
I'll bet you were a hall monitor, weren't you?
Eğer FBI beni izlediyse bahse girerim CBI'daki bir yetkili buna onay vermiştir ya da en azından razı gelmiştir.
If the F.B.I. Has been watching me, I'll bet that someone very high up in the CBI authorized it, or at least went along with it.
Bahse girerim Beyaz Saray Hard Disklerini incelediğinde hoşlarına gidecek pek çok şey bulacaktır.
Bet the White House would love to know how much of your government-issued hard drive is dedicated to that.
Tek olasılık var, çünkü onların her biri diğerine inandığına bahse girerim.
I bet it's only possible because they believe in one another.
- Bahse girerim, onlardan da vardır. - Hayır.
Bet she had one of those, too.
Bahse girerim anladın.
Oh, I bet you heard it just fine.
Sun-Times'ın bunu duyduğunda sevineceğine bahse girerim.
I bet the Sun-Times would like to hear that.
Bahse girerim ki biraz da kaderin cilvesi.
And that little twist of fate made a big difference, I bet.
Hayatıma bahse girerim.
I'd bet my life on it.
Bahse girerim adama ürkütücü şekilde hayrandı!
I bet she even has a creepy shrine to him.
Saldırı, cinayet ve buna benzer şeyler. Bahse girerim ki biri Charlie'nin casus olduğunu öğrenip onu öldürmüştür.
I bet one of them found out that Charlie was a spy, and they killed him.
Bahse girerim bu izler katilin parmak izleridir.
I'll wager these are the fingerprints of our murderer.
Bahse girerim seni neden buraya çağırdığımı merak ediyorsun.
I bet you're wondering why I asked you to come over.
Bahse girerim ayak koyma yeri de vardır.
I bet it has a lot of leg room.
Ama, sonra, bahse girerim... Eğer çizginin dışına adım bunlardan herhangi görmez bir senfoni yazmak ya da... Ya, aydınlanma peşinde.
But, then, I bet... you won't see any of them stepping out of line to write a symphony or... pursue enlightenment, either.
Bahse girerim ki yanılıyorsunuz.
I bet you're wrong.
Julian'ın aradığı şeyin bu olduğuna bahse girerim.
I'll wager this is what Julian's looking for.
Bahse girerim, telefonları mahveden de budur.
I'll bet that's what buggered up the phones, too.
Bahse girerim Hawke'ın aradığı şey, Alice'in güvenli olduğunu düşündüğü ve kimsenin bakmaya akıl etmeyeceği bu kasada
I bet whatever Hawke was after, it's in there! A place she knew would be safe and knew no one would think to look for it.
Bir tek ağzının suyu akmadığına da bahse girerim.
I'm sure he wasn't just drooling.
Bahse girerim Susannah gizlenen bir sırrı ortaya çıkardı. Bedelini de canıyla ödedi.
I'm betting Susannah Richland decoded these symbols and uncovered some dark, long-held secret, paid for it with her life.
Bahse girerim çiftlik evinin dışındaki bisiklet lastiği izleriyle öldürüldüğü gece Kim'in evinin arkasındaki lastik izleri eşleşecektir.
I'd be willing to bet that the tire treads outside the farmhouse are going to be a match to the bike treads behind Kim's house the night of her murder.
Aşağıya atladığına dair bahse girerim.
Ha, I bet she hops right down for you.
Bahse girerim orada bir kamera vardır.
All over the place. And, oh, I bet there's a camera in there.
Bahse girerim, bir süre geçtikten sonra hiçbir bağlantısı olmayan Bay Kaiser'in çabaları sonucunda kocası korkunç bir kaza geçirecek.
And I'm betting that while they're away, her husband's going to have a terrible accident at the hands of Mr. Kaiser here, a man with whom he has no connection.
Bahse girerim en alt kattadır!
I'll wager it's down all those stairs!
Bahse girerim Christian'da güzel şeyler ortaya çıkarabilir.
I'd wager Christian could create something.
Bilirsin, Crawford, bahse girerim ki sen ve David'in birçok ortak noktası vardır.
You know, Crawford, I bet you and David have a lot in common.
Seni bilim laboratuarına satsam ufak bir servetim olacağına bahse girerim.
- You know I bet I'd make a small fortune If I sold you to a science lab.
Daha korkunç olacağına bahse girerim.
I would count on something hellish.
Bahse girerim, o zengin zübbelerin mahallensinde elektrik kesintisi falan olmuyordur.
Bet those snobs in the hoity-toity neighborhood don't have to deal with their power going out.
Nedenin en kısa tanımıyla "para" olduğuna bahse girerim.
Well, I'd wager that the answer will ultimately boil down to money.
Fakat bunun, onları bulmanın anahtarı olduğuna bahse girerim.
But I bet this is the key to finding them.
Bahse girerim bu denizaltı çok eğlenceli değildir.
Really? Hey, I bet that submarine isn't so fun anyway.