Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Başardılar

Başardılar перевод на английский

905 параллельный перевод
- Sanırım başardılar.
- I guess they made it.
Seni yakalamayı nasıl başardılar?
How'd they snatch you back?
Okçuluk yarışmasından sonra idam sırasında Locksley ve adamları kaçmayı nasıl başardılar?
How did Locksley and his men arrange his escape from hanging after the archery match?
Onları yedi, sekiz mil kovaladık ama kaçmayı başardılar.
We chased them seven, eight miles, but they got away from us.
5. Kol üyeleriyle sabotajcıları hizaya sokarak ve bizi düşman hareketliliği hakkında bilgilendirerek muazzam işler başardılar.
They've done a marvelous job of lining up fifth columnists, saboteurs, and keeping us informed of the enemy's movements.
Belki hepsi deliydi, ama bir şeyi başardılar.
Maybe they were all nuts, but there's one thing they did do :
Biz toparlanıp son darbeyi vurana dek... düşmanları oyalamayı başardılar.
They delayed the enemy and kept delaying them until we got strong enough to hit them harder.
Düşünüyordum ki işler o kadar iyi yürütülüyor ki faşistler efsanelerdeki adamlar gibi insanları ikna etmede ne kadar harika işler başardılar.
I thought things were so well run that... what wonderful work fascists have done in convincing people they are men from legends.
Kaçmayı başardılar. Bundan sonra onlara ne olacağı eyalet polisini ilgilendirir.
They made their getaway, and what happens to'em from here on in is up to the state police.
Başardılar!
They made it!
çocuklar bugün gerçekten başardılar.
The boys really did it today.
Başardılar.
They made it.
Bu konu çok gizli elbette ama kriptocularımız Almanların diplomatik şifresini çözmeyi başardılar.
Now, this is extremely confidential, but our cryptographers have succeeded in breaking a German diplomatic code.
Yine de bir şey başardılar Howard Cole'u gülünç duruma düşürmeyi.
They've achieved one thing, anyway... they've made Howard Cole ridiculous.
Orada yıpranmış Fransızlar mucize eseri Marne Nehri'nde tutunabildi... ve ani saldırılarla Almanları geri püskürtmeyi başardılar.
There the battered French miraculously rallied at the Marne River... and in a series of unexpected counterattacks, drove the Germans back.
Sadece onu eğlendirmeyi başardılar.
They only succeeded in amusing him.
Şaşkınlık... Nasıl göze aldılar diye... Nasıl başardılar diye şaşkınlık.
Astonishment that they dared do it, and astonishment that they succeeded.
Başardılar.
Well, they did it.
O olayda, Atinalılar ona karşı koymayı başardılar.
On that occasion, the Athenians rose to challenge him.
Başardılar!
They've done it!
Başardılar, Majeste.
They succeeded, Majesty.
- Başardılar mı?
- They did it?
Elbette başardılar.
Aw, of course they did.
İnsanlara, vahşi batıyı açmayı başardılar.
Opened up the Wild West. All sorts of new territories.
- İyi iş başardılar.
- They did a good job.
- Tanrım, başardılar.
- My God, they've done it.
Ganimetle kaçmayı başardılar.
They managed to get away with the loot.
Başardılar!
They`ve done it!
Amerikalı bilim adamları bir beyinden diğerine enjeksiyonla düşünce zerk etmeyi başardılar.
American scientists succeeded in transmitting ideas from one brain to another, by injection.
Başardılar mı?
Did they make it?
Bizim gibi onlar da bariyerden sağ çıkmayı başardılar.
They lived through the barrier, just as we have.
Barbara, başardılar.
Barbara, they did it.
" onları güya yakalayacakların elinden kaçmayı başardılar!
"... continue to elude their would-be captors!
Bunu nasıl başardılar?
How'd they succeed?
Çok iyi başardılar gerçekten.
They are clever, aren't they?
Sihir, hepsi sihirbaz, Büyük piramitten çıkmayı başardılar.
It's magic, they're all magician, they managed to get out of the Great Pyramid.
İki çok iyi veterinerim benim emirlerim altında hayatını kurtarmayı başardılar.
Two fine veterinary surgeons under my direction were able to save his life.
- Bunu nasıl başardılar?
- How did they manage that?
ama bu seferkinde başardılar
And it got stolen again last night
Başardılar.
They've done it.
Ve de sonunda, onu deli etmeyi başardılar.
And at last, they drove him mad.
Böyle insanlar başardılar.
We had quixotic feelings that are so typical of failures.
Ama bir şekilde ilişkilerini yürütmeyi başardılar.
But somehow they... somehow they worked it out.
Sonunda arabaya geri dönmeyi başardılar!
Oh, they're back.
Onu düğünden uzak tutmayı başardım : : : : : : Ama kapıları kapatmak onu dışarıda tutmaya yetmedi, bir hata yaptım :
I managed to k eep him away from the wedding... but just closing the door didn't shut him out, because I made a mistak e.
Sanırım aminoasit kalıntıları ile karbonhidrat moleküllerini eşpolimerleştirmeyi başardım ben.
Well, I think I've succeeded in the copolymerization... Of amino acid residues and carbohydrate molecules.
Bazılarımız öldü ama başardık.
Some of us died doing it, but we made it.
Onu esir tutmaya çalıştılar, ama kaçmayı başardı, efendim.
A Tartar lie, O Khan. They tried in vain to hold him captive.
Neyse ki Özgürlük Savaşçıları'na bayağı hurda satmayı başardım.
Luckily, I managed to off-load... a lot of obsolete rubbish... on the freedom fighters.
Bunu bizden daha akıllı olduğun için değil Tanrıların yardımıyla başardın.
You didn't perform this act because you were wiser than us, but rather with the help of a god.
Onu vurdular ama kaçmayı başardı.. ... takip ettiler ve evde onu bulunca hemen astılar.
They shot him but he got away, they followed Ben, as soon as they found him at home they hanged him...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]