Bilmiyorsun перевод на английский
15,678 параллельный перевод
- Daha soyadını bilmiyorsun ve penisinde onun spermini...
- You don't know what his last name is, and you're ready to get his jizz in your...
Hiçbir halt bilmiyorsun!
You know nothing!
İyi zaman geçirmeyi bilmiyorsun.
You don't know how to have a good time.
Hans, bunun ne olduğunu bilmiyorsun.
Hans, you don't know what this is.
Mm, poşette ne var bilmiyorsun.
Mm, you don't know what's in the bag.
Koca bina, kim bilir neresinde ve daha nasıl gireceğini bile bilmiyorsun.
She could be anywhere, and you don't even know the way in.
Hiçbir şey bilmiyorsun.
You don't know a thing.
Kim olduğumu bilmiyorsun, dostum.
You, my friend, don't know who I am.
Hiç bilmiyorsun, değil mi?
You have no idea, do you?
Seninle akraba olmak nasıl bir şey hiç bilmiyorsun.
You have absolutely no idea what it's like to be related to you.
Hayır bilmiyorsun.
No, you don't.
Ölmemen için sana yardım etmek istiyorum. Bu insanlar hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
I want to help you not die.
- Bu çok hassas bir süreç. - Bir şey bilmiyorsun yani?
It's a delicate process.
- Orada neler olduğunu bilmiyorsun.
- You don't know what's back there.
Sen sevmeyi bilmiyorsun.
You don't know how to love.
Çünkü hiçbir şey bilmiyorsun.
Because you don't know a thing.
Sen ki bilmiyorsun ve asla da bilmeyeceksin her gününü yanlış bir hayatta yaşamanın ne olduğunu.
You, who do not know... and will never know what it means to live inside a wrong life every single day.
Çalışıp çalışmadığını bile bilmiyorsun.
You don't even know if it works.
Aynı şeyleri yapa yapa, ne yapıp yapmadığını bilmiyorsun. Sonsuz delilik döngümüz.
Round and round we go, you not knowing what you did or didn't do, our infinite loop of insanity,
Bir karar veremiyorsun, hayattan ne istediğini bilmiyorsun.
You can't make a decision, you don't know what you want in life.
Kadınlardan mı erkeklerden mi hoşlandığını bile bilmiyorsun.
You don't even know if you like men or women.
- Canını sıkıp sıkmadığımı mı bilmiyorsun?
You don't know if I bug you?
Henüz bilmiyorsun, ama yanlış taraftasın.
You don't know it yet, but you're on the wrong side.
Buralarda neler döndüğünü bilmiyorsun.
You have no idea what's been going on around here.
Bunu bilmiyorsun, değil mi?
You didn't know about it, did you?
- Bildiğim her şeyi bilmiyorsun.
You don't know everything that I do.
- Neden bahsettiğini hiç bilmiyorsun. - Neden bahsettiğimi hiç bilmiyorum.
- You never know what you're talking about.
- Neden bahsettiğini hiç bilmiyorsun. - Neden bahsettiğimi hiç bilmiyorum.
- I never know what I'm talking about.
Alec'le benim hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun.
You don't know a thing about me and Alec.
Kim olduğumu bilmiyorsun.
You don't know who I am.
Bunlar hakkında hiçbirşey bilmiyorsun değil mi?
You wouldn't know anything about that, would you?
Nasıl eğleneceğini bilmiyorsun, sohbet edemiyorsun, Şarkı söyleyebilir misin?
If you don't know how to have fun, and you don't chat, can you sing?
Neyden bahsettiğimi bilmiyorsun değil mi?
You have no idea what I'm talking about, do you?
Clary, nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Clary... you do not understand how this is.
- Aklımızda ne olduğunu bile bilmiyorsun.
You don't even know what we have in mind. It doesn't matter.
Yeni falansın ya, bu yüzden bizim anlaşmayı bilmiyorsun tabii.
Well, you being new and all, you don't know about the arrangement that we got.
Çünkü benim bildiğim şeyi bilmiyorsun.
Because you don't know what I know.
Ne zaman bırakacağını hiç bilmiyorsun, değil mi?
You never know when to give up, do you?
Hakkımda hiçbir şey bilmiyorsun adamım.
You don't know anything about me, man.
Fakat bu değişime neyin yol açtığını bilmiyorsun.
But that you don't know what's causing the change.
Değişiyorsun ama değişime neyin sebep olduğunu bilmiyorsun.
That you are changing, that you don't know what's causing the change.
Senin gibi ikiyüzlülerden hep bir şey çıkar. - Benim hakkımda bir şey bilmiyorsun.
Hypocrites like you always have something.
Dikkatli ol Junior, kiminle uğraştığını bilmiyorsun.
Careful, Junior, you don't who you're playing with. What?
Ne yaptığını bilmiyorsun.
You don't know what he's done.
- Unutma, kim benim tarafımda bilmiyorsun.
- you don't know who's with me. - Okay.
Hala bilmiyorsun.
You still don't.
- Nasıl bilmiyorsun orada duruyor.
How do you not know it? It's sitting right there.
Ne kadar deli olduğumu bilmiyorsun! - Ne oldu?
What's going on?
La gobel, Araba sürmeyi bilmiyorsun nasıl gezicen...
She's good.
Ne zaman sesini keseceğini bilmiyorsun, değil mi?
You just don't know when to shut it, do you? Come here.
Hakkımda bir şey bilmiyorsun!
You know nothing about me.
bilmiyorsunuz 29
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyordum 699
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyor 92
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyor muydun 125
bilmiyorduk 25
bilmiyor muydunuz 35
bilmiyordun 27
bilmiyor musun 481
bilmiyor musunuz 98
bilmiyordu 23
bilmiyoruz 277
bilmiyorlar 33
bilmiyor muydun 125
bilmiyorduk 25
bilmiyor muydunuz 35