Bir hata yaptın перевод на английский
1,406 параллельный перевод
Tamam, bak. Bir hata yaptın.
All right, look, you made a mistake.
Harmony, sadece bir hata yaptın. Angel'ın söylediği her şeyi üstüne alınamazsın.
And you can't take everything Angel says so personally.
Bir hata yaptın.
You made a mistake.
- O zaman bir hata yaptınız.
Then you made a mistake.
Ölümcül bir hata yaptın, Greg.
You committed a fatal error, Greg.
Bir hata yaptın, o kadar.
Look, you made a mistake. That's all.
- Bir hata yaptın.
- You made a mistake.
Seni çağırıp çağırmadıkları umurumda değil, bir hata yaptın.
I don't care whether they called you, you made a mistake.
Bir hata yaptın ve onu bulacağım.
You made a mistake, and I'm going to find it.
Bugün nasıl büyük bir hata yaptın?
What mistake did you just make?
Bak, her ne kadar açgözlü pisliğin teki olsam da sanırım bir hata yaptın.
Look, as much as I'd like to be a greedy prick, I think you made a mistake.
Bak, bir hata yaptın.
Look, you made a mistake.
En son ne zaman birinin hayatına mal olacak bir hata yaptın?
When did you last make a mistake that cost someone their life?
Annenin kredi kartlarını çaldın ama Neptune Grand Oteli'ne gittiğinde bir hata yaptın ve oda servisi faturasını Caitlin'e imzalattın.
You stole your mom's credit cards, but made a mistake going to the hotel... because you let Caitlin sign for room service.
- Bir hata yaptınız Peder.
Excuse me, but you've made a mistake, Reverend.
- Çok büyük bir hata yaptın dostum.
You just made a very big mistake, Mister.
Sanırım bir hata yaptın.
I think you made a mistake.
Ve bir hata yaptın.
And you made a mistake.
Sen zaten büyük bir hata yaptın.
You already made a big mistake yourself.
Büyük bir hata yaptın, Yaşlı pislik!
You made a big mistake, old worthless shit!
Çok büyük bir hata yaptın.
You made a huge fucking mistake.
Ciddi bir hata yaptınız.
You both made a very big mistake.
Neden böyle bir hata yaptın?
Why did you make that mistake?
Hayır, bir hata yaptın.
No, you made a mistake.
Az önce bir hata yaptın.
You made a mistake earlier.
Bugün ciddi bir hata yaptın.
You made a profound mistake today, Richard.
Bir hata yaptın.
You're human.
- Bir hata yaptım, Jack. - Hayır, Tony. Derhal CTU'nun komutasını kendi üzerime alıyorum.
- I made a mistake, Jack.
En azından adamlarınızdan bir erkek veya kadın hata yaptı.
At least one of your men or women screwed up.
Ahbap, bir oyunda RBI liginden daha çok hata yaptın.
- Dude, you got more errors than RBIs.
- Hata yaptığını itiraf etmekte bir sorun olmadığını söylediğimde, bana güven diyorum sadece.
I'm saying I want you to trust me when I tell you... that admitting you've made a mistake is okay.
Bir hata yaptı. - Buna inanıyor olamazsın.
- You don't really believe that.
Sadece arkadaşımın korkunç bir hata yaptığını görmek istemiyorum.
I just don't want to see my friend make a terrible mistake.
Buna karşın Keith tek bir hata yaptı tüm gemileri yaktın.
And yet Keith makes one mistake and you cut him out.
Biliyorsun Keith, Eğer Nathan evini geçindirirse hiçbir zaman evlenmekle ne kadar büyük bir hata yaptığını anlayamayacak.
You know Keith, if Nathan can support a wife, he'll never realise what a colossal mistake this marriage is. He's emancipated Dan!
Büyük bir hata yaptığını söylüyor.
He said he made a big mistake.
O kadın polis büyük bir hata yaptı.
That policewoman made a big mistake.
Çok kötü bir hata yaptığını söyle.
Tell him that you made a terrible mistake.
Sanırım size büyük bir hata... yaptığınızı ve büyük bir fırsat kaçırdığınızı söylemem gerekir.
Well, I guess I'd have to tell you... what a mistake you've made... and what an opportunity you've missed.
O zaman onlara bir hata yaptığını söyle!
Fucking tell them you made a mistake, then!
Bakın, bir hata yaptığımın farkındayım.
Look, I know I'm at fault here.
Kukuyu ulu Yunan tanrıçası Kukulesya gibi görüyorsun. Yaptığın hata da kendini imkansız bir yiğitlik gösterisine girmiş gibi kandırmak.
You making the pussy into this great big Greek goddess named Pussalia... and what you're doing is... you're psyching yourself into thinking it's some impossible feat.
Genç bir araştırma yardımcısıydım. Tatil istemek gibi bir hata yaptım. Hayatımın aşkı Camilla ile evlenecektim.
When I was a young research assistant, I made the mistake of asking for a vacation so I could marry the love of my life...
Bir hata yaptım... Lütfen beni bağışlayın.
I made a mistake... please forgive me. ( Korean )
Ferdinand'ın yaptığı katliamın bir hata Fransa-Rusya anlaşmasının da şeytanca olduğunu mu?
That the assassination of Ferdinand was an error and France's pact with Russia is satanic?
Zaten bir sürü hata yaptın, bir tane daha yapmaman iyi olur.
You've already made too many mistakes better not to make another one.
bir hata yaptığını söyledi... büyük bir hata,
Knowledge plus a guess- - where I come from, that's a hunch.
Bu yaptığın çok ciddi bir hata ahbap. Ve bana söylemedin!
That's a serious breach of the homie code, man, not fuckin'telling me.
Ve aylar sonra gelip yaptıklarının bir hata olduğunu söylüyorsun.
And you come after 9 months and say that I committed a mistake.
Aslında adanın doğa tarihini anlatan biraz nostaljik bir hikaye olması gerekiyordu. Ama ailemi tanıtmak gibi vahim bir hata yaptım. Ve hemen ön plana yerleştiler.
It was originally intended to be a mildly nostalgic account of the natural history of the island, but I made the grave mistake of introducing my family, who proceeded to take over.
Senin gibi hoş çocukların yaptığı bir numaralı hata : çok hoş olmak.
The number one mistake nice guys like you make being too nice.
bir hata 32
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptın 26
yaptın 100
yaptınız mı 19
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptı 16
bir hata olmalı 96
bir hataydı 48
bir hata yapıyorsunuz 18
hata yaptın 26
yaptın 100
yaptınız mı 19
yaptın mı 91
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hafta içinde 26
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hayvan 28
bir hafta içinde 26