Bir yılan перевод на английский
2,997 параллельный перевод
Jane dalga geçmiyordu, dairem is içinde ve muhtemelen kendisini şeker hastası ettiğim için bana oldukça kızgın, kayıp bir yılanım var.
Jane wasn't kidding. I smoked out my apartment, and there's a snake loose that's mad at me,'cause I probably gave him diabetes.
Rüyamda mor bir yılan gördüm.
I dreamt about a purple snake.
Bu 1,330 Metre uzunluğundaki yapı, Arazi üzerinde sarmal halinde.. ve bir Yılan yumurta yiyor gibi görünüyor.
This 1,330 foot long structure winds across the land and depicts a coiled snake, eating what appears to be an egg.
Yani zehirlenme riski düşük ama yine de ne tür bir yılan ile karşı karşıya olduğumuzu bilmem gerekiyor. Çabucak bir araştırma yapıp geliyorum, siz bekleyin.
So, luckily, the reaction is local, so the chance of envenomation is small, but I want to make sure we know exactly what kind of snake we're dealing with, so I'm just going to do some quick research.
Hatta bir yılan ölmüş!
Even a snake died!
Homer Chimera tarif ölümsüz bir hayvan gibi, Bir aslan gibi baş, bir yılan kuyruklu ortasında ve üçüncü bir keçi O snored parlak bir ateş.
Homer described the Chimera as an immortal beast, with a lion-like head, a snake tail and a third goat in the middle that snored bright fire.
Garuda düşünülmüştür bir yılan katil olmak.
TSOUKALOS : Garuda was considered to be a snake killer.
Uçak yeme değil mi değil mi bu bu uçak bir yılan yiyor?
Isn't that airplane eating Isn't that airplane eating a snake?
Naga bir yılan Tanrı'ydı Hindu ve Budist mitolojisinde de.
The Naga was a serpent God in both Hindu and Buddhist mythology.
Peki kenar mahallede bir yılanı nasıl korkuturdun?
Now how do you scare a snake at a fishing hole?
- Nasıl da kocaman bir yılan öyle!
Wow! That's a big snake.
Derisi bir yılan gibi soyuluyor.
He's shedding his skin like a snake.
Sığınağa gitmişsin diye duydum bir köpek almana izin vermemişler. Sen de onun yerine yılan almak zorunda kalmışsın. Zorunda mı?
Oh, uh, heard you went down to the shelter, and they wouldn't let you have a dog, so you had to get a snake instead.
Bu kızı kendi gibi yıkılan bir yere götür.
I mean, take this girl to someplace as hot as she is.
Ella Harris'in geçmişini araştırmaya başladım, ama anlaşılan 5 yıldan önceye ait bir bilgi yok.
I've started a background check on Ella Harris, but right now, it looks like she has no background information older than five years.
Yılda bir yazılan aile mektupları duydum ama üç ayda bir olanını duymamıştım.
I've heard of annual family newsletters, but quarterly?
O restorana gittiğini ve bir parça çıngıraklı yılan...
He said he went to this restaurant in town and ordered
Yılan formunda devasa bir işçilik le karşılaşıyorsunuz. Öyle bir devasa bir yapıdır ki Kocaman bir alanı kaplıyor..
Imagine when you're pushing west, and all of the sudden you find this gigantic ephic iman in a form of a serpent.
Bu yapı bir insan için değil Bir peri için bile ilgiç bir manzara olurdu.. Yılan Tepeciği inanılmaz gizemli Tepeciklerden biri oldu.
What you have is a gigantic structure but it just sits there in the middle of a fairy interesting landscape.
Perudaki dev naska çizgileri gibi yılan tepeciğide.. Tarih öncesi bir yapı gibi görünüyor Ve sadece gökyüzünden görünebilir... Ohio, daki Büyük yılan tepeciği
Like the Nazca lines in Peru, Serpent mound is a giant prehistoric structure that looks as though is meant to be viewed only from the sky.
JOHNSON : 300 milyon yıl önce bir meteor düştü, 50,000 Millik bir alanı yakşaşık bir saat boyunca vurdu... Yılan tepeciği kraterin sağ tarafına inşa edilmiştir...
300 million years ago, a meteor came into this area and struck the Earth going about 50,000 miles an hour.
Onlar topraktan çıkan pozitif enerjiyi hissede biliyorlardı.. Büyük yılan tepeciği Bir pusula görevi görüyor
Serpent Mound and that the Native Americans could dowse them, and they could feel the positive energy that's coming out of the ground.
Antik astronot teorisyenlerine göre Bu büyük yerleşim yeri ve Yılan tepeciği dünya dışı kökenli bir kanıtdır..
Ancient astronaut theorists also point to the placement and shape of the Great
HAMILTON : Yılan tepeciği kendisini bir takım yıldızına hizalar..
Serpent Mound as proof of its extraterrestrial origins.
Yılan tepeciği oraya bir işaret olarakmı yapıldı yoksa daha büyük bir amacamı hizmet etti?
Could these precise astronomical alignments suggest that the
Yılan tepeciğinin sağ kenarında saf kireç taşı veya dolomit tarzında bir aflöre kireç taşı bulunmuştur Bu taşlarla büyük piramit inşaa edilmiştir Yüksek yarı iletken bir haldedir.
The Serpent Mound is right on the edge of an outcropping of pure limestone or dolomite, which is even better than the limestone they built the Great Pyramid from, and it's highly semi-conductive.
Bu yılan tepeciğindeki taşlar. Farklı görünüyorlar bence olağan dışı bir özellikleri var..
This is what I call the Serpent Mound stone.
Yılan tepeciği, Büyük bir enerji kaynağı olabilirmi? Zamanla kaybolmuş gelişmiş bir uzaylı teknolojisi olabilirmi?
Could the Serpent Mound have been a source of great energy?
Büyük Yılan tepeciği gerçekten dünya dışı kadim ziyaretçilerin gelebilmeleri için bir merkez miydi? Eğer gerçek buysa belkide orada
Was the Great Serpent Mound really a hub of ancient extraterrestrial visitation?
Alimler, bu eski amerikan yerlisinin tepecikler için bir referans olduğuna inanıyorlar Daha çok Yılan tepeciği için.
What Scholars believe is a reference to an ancient native american mound, much like the Serpent mound.
Sonunda bir hasta tedavi etme şansı yakaladım ve yılan ısırığı çıktı. Sadece, beni yılana götürmeni istedim.
I finally get my first patient and it's a freaking snakebite.
Orada bir yılan var. Muhtemelen birden daha fazla.
But there's a snake in there.
1974'de yapılan ve yıkım emri çıkan bir otel ve 1928'de yapılıp eve çevrilmesi planlanan bir depo var.
There is a hotel built in'74 that is scheduled for demo, and there is a warehouse scheduled for loft conversion that was built in 1928.
Leviathan bazen bir yılan ya da timsah olarak tanımladığı ya bir ejderha, ama pusuda.
The leviathan is sometimes describes as a serpent or a crocodile or a dragon, but it lurks.
Yunan efsaneleri yılında, Hydra olarak tanımlanan birçok başkanları ile eski bir deniz yılanı.
In Greek myths, the Hydra was described as an ancient sea serpent with many heads.
Bir yarı insan yarı yılan tanrı.
A half human half snake deity.
Yıkılan bir binadan birlikte kurtulmuşluğumuz var.
We did survive a crumbling building together.
Bir çok yılan ölümle burun buruna geldiğinde...,... mide muhteviyatındakileri dışarı atmasıyla bilinir.
Many snakes, when confronted by a specter of death, are known to upchuck what's in their stomach contents.
Çünkü bu ilk yılda yapılan bir ameliyattır, ben beşinci yılımdayım.
Because it's first-year surgery, and I'm a fifth year.
Endüstriyel yıkama makinelerinde kullanılan cinsten. Ki bu da bana bir şey hatırlattı.
Soap that's used in industrial pressure washers, which got me thinking.
Kurbanın ya da oda arkadaşının yılan beslediğine dair bir iz yoktu.
No indication our vic or his roommate had snakes for pets.
Kurbanımız, yol boyunca bir şekilde bir boa yılanına denk gelmiş.
Well, somewhere along the line, our vic had a run-in with a boa constrictor.
Hatta hiç bir şey bu anın tad - Yılan!
Nothing could take the- - snake!
Cinayet için suçsuz yere 20 yıl önce hapse atılan bir adamı özgür bıraktım.
Well, I just freed a man. Who was wrongfully convicted of murder 20 years ago,
Başka bir yılan.
I've got a name.
Ve ne- - ya da kim- - 1,000 yıldan daha uzun bir süredir kullanılan yöntemden vazgeçip başka bir şeye yönelmesi için ilham verdi?
And what... or who... inspired him to deviate from the one that had been used for more than 1,000 years?
4 Temmuz partisi Hamptons'ta 20 yıldır yapılan bir gelenektir.
Oh, well, this 4th of July party is a Hampton tradition for 20 years.
Epidexipteryx hakkında bildiğimiz her şey 2008 yılında ortaya çıkarılan inanılmaz bir fosilden gelmektedir.
Everything we know about Epidexipteryx comes from an incredible fossil, first revealed in 2008.
2009 yılında, dişlerinde yapılan çalışmalar kesinlikle kuşlardan farklı bir şeyi göstermiştir.
And a study of its teeth, in 2009, showed something that definitely sets it apart from birds.
Binlerce yıldır, dünya üzerinde lanetli ve şeytani olduğuna inanılan yerler var bu uyarıları görmezden gelmeyi seçenlerin gizemli bir şeklide kayboldukları veya korkunç bir şekilde öldükleri söylendi
For thousands of years, there have been places on Earth believed to be cursed and evil. And those who chose to ignore the warnings are said to have mysteriously disappeared- - or died horrible deaths.
Bu 18 Mayıs'ta yaklaşık bir yıl önce yazılan bir veda notu.
This is a farewell note written on May 18 about a year before.
yılan 116
yılanlar 49
yılan mı 19
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere mi gidiyorsun 103
yılanlar 49
yılan mı 19
bir yazar 32
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yıl sonra 30
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gidemezsin 16
bir yolunu buluruz 32
bir yere gitmiyoruz 22
bir yudum 17
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yolu var 41
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yer biliyorum 28
bir yolunu buluruz 32
bir yere gitmiyoruz 22
bir yudum 17
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yolu var 41
bir yıl önce 51
bir yere gitmiyorsun 28
bir yer biliyorum 28