Bir yer biliyorum перевод на английский
1,223 параллельный перевод
Bana bütün hikayelerini anlatabileceğin özel bir yer biliyorum.
I know a private place where you can tell me all your stories.
Gidebileceğimiz buraya yakın hoş ve samimi bir yer biliyorum.
There's a place we can go near here. Nice and cozy.
Aramaya başlanacak tek bir yer biliyorum.
I know of only one place to start lookin'.
Buradan aşağı yukarı yüz kilometre kuzeyde Ryugadani diye çok korkunç bir yer biliyorum.
Approximately one hundred kilometers north of here there is a terrifying place known as Ryugadani.
TVsi olan bir yer biliyorum.
I know a place with a TV.
Ben bir yer biliyorum.
I know a place.
Bay Elton'dan bahsedemeyeceğin bir yer biliyorum.
Oh! Harriet, there is only one place I can think of... where you will not be able to speak of Mr Elton.
Ortadan kaybolmanın kolay olduğu bir yer biliyorum.
There's a place I know, where it's easy to disappear.
Takılabileceğimiz bir yer biliyorum... istersen tabii.
I know a place where we could crash... if you want.
Hafızanı tazeleyecek bir yer biliyorum.
I know a place that'll refresh your memory.
- Harika bir yer biliyorum.
- I know a great place.
Dinlecek bir yer biliyorum.
listen, i know somewhere.
Ben bir yer biliyorum.
I know just where to go.
Bir yer biliyorum. Beni takip et.
I know, follow me.
Arka koltuktan bahsetmişken, park edebileceğimiz bir yer biliyorum. Ne dersin arka koltuk işini test edebiliriz. Öyle mi?
Speaking of back seats, I know a place where we can park and maybe test your back-seat theory.
Arkadaşlar, bir yer biliyorum buraya fazla uzak değil yapabileceğiniz en emmeli gömmeli düzüşmenin yeri orası bu koca dünyadaki eşsiz yer.
Boys, I know a place... not too far from here... where you can get the best goddamn piece of ass... in the whole goddamn world.
Bir yer biliyorum... buraya fazla uzak değil yapabileceğin en emmeli gömmeli düzüşmenin yeri orası bu koca dünyadaki eşsiz yer.
I know a place not too far from here... where you can get the best goddamn piece of ass... in the whole goddamn world.
- Harika bir yer biliyorum.
- I know a spot that's great for sunsets.
Güzel bir yer biliyorum. hadi gidelim.
I know a good place.
Sanırım dediğin gibi bir yer biliyorum.
- I know the kind of places you mean.
İyi bir yer biliyorum.
I know a great dive.
Harika bir yer biliyorum.
I know the perfect place.
Yazabileceğim sakin ve sessiz bir yer biliyorum.
I know about a quiet place where I can write.
Zaten bir yer biliyorum.
Already spotted a place.
- Güzel bir yer biliyorum.
I know somewhere nice. Where?
Harika bir yer biliyorum.
I know a great place.
Parti sonrası birkaç şey içebileceğimiz bir yer biliyorum.
You know what? I know a great after-hours place where we can go get a few drinks.
Her şey yolunda giderse, içki sonrası gidebileceğimiz bir yer biliyorum.
Hey, if things go well, I know an after-after-hours place. - I got the keys.
- Küçük, harika bir yer biliyorum.
- I know a great little place.
Bir süre saklanabileceğimiz bir yer biliyorum.
I know where we can hole up for a while.
Saklanmak istersen, bir yer biliyorum.
If you want to hide, I got the place.
Jersey'de nefis pizzalar yapan bir yer biliyorum.
"Look, I know this place where the pizza is dynamite"
Haydi, iyi bir yer biliyorum.
Come on, I know a good place.
Ben bir yer biliyorum, ama oldukça uzak.
There is a place I know, but it's ever so far away.
- Seni bırakamam. - Gidebileceğimiz bir yer biliyorum.
Go stuff the big kielbasa, Mr. Dewey.
Şehir merkezinin dışında iyi bir yer biliyorum.
I know a really good place uptown.
- Ispanak sarma yapan bir yer biliyorum.
- I know a place with spinach wraps.
Pekâlâ, ikimiz için harika bir yer biliyorum.
You are, huh? All right. I know a game perfect for the two of us.
Tam sana göre bir yer biliyorum.
I know... I got just the place for you. Yeah, yeah.
Gidebileceğimiz bir yer biliyorum.
I know where we can go.
Çok güzel bir yer biliyorum.
Hey, I know a great place.
- Ben bir yer biliyorum.
- I got a place.
Öyle bir yer biliyorum.
I know of one.
- Gidebileceğin bir yer biliyorum.
- I know something that you can go.
Burasının bebek doğurmak için iyi bir yer olmadığını biliyorum ama... kocama bırakabileceğim... bütün her şeyim bu.
I know this isn't the best place to have a baby, but... it's all I have left... of my husband.
- Kasabanın dışında bir yer biliyorum.
I know a place way outside of town.
Ben senin içinde mücizeye koşmaya çalışan bir yer olduğunu biliyorum.
I know someplace inside you, you're trying to stir up some miracle.
Hep bir gün Mogh'un hanesi hakkı olanı ister ve geri dönerim diye umudum vardı ama şimdi biliyorum ki dönsem bile bana orada yer yok.
I had always hoped that one day the House of Mogh would reclaim its rightful place and that I would return. But now I know that even if I did I have no place there.
Ben dünyanın berbat bir yer olduğunu ve hiçbir şeyin yoluna girmeyeceğini biliyorum.
I knowthe world is a fuck-up and nothing's going to work out.
Biliyorum çok süslü bir yer değil ama...
know it's nothing fancy but...
Biliyorum. Gazetede yer alan yemek yerken duymak istemediğim berbat bir şey.
It's something horrible from the paper... that I don't need to hear while I'm eating.
bir yere gitme 51
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yerde 60
bir yerlerde 73
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yerde okumuştum 21
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
biliyorum 15888
biliyorum tatlım 44
biliyorum ama 99
biliyorum canım 32
biliyorum hayatım 20
biliyorum baba 24
biliyorum biliyorum 28
biliyorum ki 71
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
bir yazar 32
bir yıl sonra 30
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yıl önce 51
biliyorum efendim 52
biliyorum anne 31
biliyorum bunu 16
biliyorum işte 83
bir yazar 32
bir yıl sonra 30
bir yolunu buluruz 32
bir yudum 17
bir yıl önce 51