Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Biraz önce

Biraz önce перевод на английский

9,340 параллельный перевод
- Biraz önce Massachusetts Bay Ulaşım Yetkililerinden bir telefon aldım.
I just got a call from Massachusetts Bay Transportation Authority.
Biraz önce bir grubu çıkardım.
I just move a group through.
Biraz önce pizza söylemiştim, yani...
We just ordered a pizza. So.
Biraz önce sana selam verdim, görmedin.
- You didn't see me just yet. Cheers.
Dehşet bir şey. Annen bana biraz önce Karl Lagerfeld'i tanıştırdı. - Karlito'yu mu?
Your mother introduced me to Karl Lagerfeld.
- Biraz önce ne oldu lan?
- What the hell just happened?
Biraz önce müdüre Gruber'ın sonraki hamlesinin ne olacağını bildiğini söyledin.
What? You just told him you knew what Gruber was gonna do next.
Umarım müdürün felaket fotoğrafları vardır elinde... Çünkü eminim ki biraz önce söylediğin şey çok ama çok kabaydı.
I hope you have some nasty pictures of him, because I bet what you said was very, very rude.
Biraz önce tanıştım.
I just met her now.
Ne kadar nakitin çalındığını asla öğrenemeyeceğiz. Ama biraz önce Madelines'de bir dilenciyi istiridye yerken gördüm.
Well, we'll never know how much cash was lost, but I just saw a bum eating oysters at Madeline's.
Biraz önce söyledim, polislerle işim olmaz.
I just said I ain't got no business with johnny law.
Hey, biraz önce Brandy ne dedi?
Hey, what did Brandy just say?
Jimmy, biraz önce Brandy ile evli olduğunu söylememiş miydin?
Hey, Jimmy, ain't you just say you married to Brandy now?
Yarı gölge için kusura bakma, ampul biraz önce patladı.
Sorry for the penumbra, the bulb just went.
Biraz önce Chris'in burnuna "bup" mu yaptın sen?
Did you just "Boop" Mr. Chris on the nose?
Biraz önce "orangutan" mı dedi?
Did he just say "beefcake"?
Hem o hem de biraz önce söylediklerin yüzünden.
Yes, and because of what you said before.
Planları biraz önce çekmemiz gerekiyor.
We're gonna need to move up the timeline.
Biraz önce merkezi aradım ve bana izinde olduğunu söylediler.
I just called the station. They said that you'd taken some personal time.
Biraz önce söylediğim uzun adam senaryosunu hatırlatırım.
Good luck with that tall guy scenario.
Moshe Krugman, Savunma Bakanı Biraz önce Ridell'le yürüyordu.
Uh, Moshe Krugman, the Defense Minister, just walked in with Ridell.
- Alec biraz önce Lee aradı ve bir mesaj bıraktı.
~ Alec, Lee just called and left me a message.
- Ellie'yi gördüm biraz önce.
~ I've just seen Ellie.
Biraz önce buradan geçen bir adamla kadın gördün mü?
Did you see a man and woman come down just now?
Beth biraz önce doğum yaptı.
Beth's just had her baby.
Claire biraz önce bana bu kolyeyi verdi.
Claire just handed me this pendant.
- Biraz önce olanlardan sonra, seninle geleceğimi mi düşünüyorsun?
~ After what just happened, you think I'm gonna go with you?
Biraz önce olanları değiştiremezsin ama başka bir katili içeri tıkabilirsin.
You can't change this, but you can make sure another killer goes down.
Evet, biraz önce.
Yes, some time ago.
Ama biraz önce bir şarj aleti buldum ve sarj ettim, şimdi mesajlarıma ulaşabildim.
But I met this Good Samaritan who let me charge my phone and I just now got all of the messages.
Biraz önce birisi kapıyı çaldı.
Oh, someone knocked on the door a little earlier.
Biraz su verin!
Bring me water at once!
Biraz müsrif olmakta kötü bir şey yok.
It's okay to do something extravagant once in a while.
Arada bir biraz kendini çıldırtabilirsin
You could stand a little crazy once in a while yourself.
Şekerler, az önce sizi biraz umursamadıysak kusura bakmayın.
Darlings...
Bu ülkede, adamları yatağa davet etmeden önce biraz araştırma yaparız biz.
In this country, we tend to do a bit of research before inviting a man into the land down under.
Ara sıra bir şeyler eklemen gerekir biraz sarı biber, yeşil zeytin. Lezzet ve renk katar.
You know, every once in a while, you got to add some yellow peppers, green olives, you know, flavor, color.
Hayır, önce Palm Springs'e gidip anneyle konuşalım biraz hakkında bilgi alıp babayı yakından tanırız.
No, we go to Palm Springs, talk to the mother, get some background, brace pops.
Biraz şansımız varsa tekrar öldürmeden önce, elimizde üç hafta olabilir.
With a little bit of luck, we might have a little more than three weeks before he does it again.
Biraz şansımız varsa tekrar öldürmeden önce, elimizde üç hafta olabilir.
We might have a little more than three weeks before he does it again.
Fakat gitmeden önce bence biraz bir şeyler kaydetmeliyiz.
But before we go, I think we should tape for a little while.
Önce biraz bir şeyler söyleseniz nasıl olur?
Why don't you just tell me a little first?
Önce biraz konuşalım.
Let's have a talk first.
Birkaç yıl önce burada bir balo düzenlediğimde arkadaşlarım için hiç odam yoktu köyden odalar tuttular, şimdi kendime biraz oda inşa ediyorum.
When I hosted a party and didn't have room for my friends they took rooms in town, so now I'm building some myself.
Daha önce gelirdim ama işler biraz sapından çıktı.
I would've come by earlier, but... things were a little crazy.
Gerçi genelde soğuk nevale olmadan önce işler biraz daha kızışırdı.
Though usually things get a little more heated before you turn frosty.
Girmeden önce biraz konuşabilir...
I could use a minute, before you...
Partiyi sever misin, önce biraz içki al...
Like to party, get some drink first...
Bu akşam dışarı çıkmadan önce Lolly ile biraz içiyoruz.
Lolly and I are just having a drink before we go out tonight.
- Caitlin biraz önce gitti.
Caitlin just left.
Önce biraz konuşalım.
Let's talk this over.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]