Bizimki перевод на английский
1,922 параллельный перевод
Departmanının bizimki kadar imkânları olmadığından ona bir iyilik yaptım.
His department doesn't have our resources, and I did him a favor. I'm sorry.
Bizimki kadar uzun süre evli kalınca, kocan yalan söylediğinde anlarsın.
When you've been married as long as we have, you know when your husband's lying.
Bizimki, dokuz yönünden yaklaşıyor.
Christlover at my nine.
Son Humvee'leri ile bizimki arasında 15 metre mesafe olsun.
I want 15 meters between their last Humvee and ours.
Bizimki çok az bir farklılıkla Asgard sürücülerine dayanıyor.
Ours are basedon the asgard driveswith our own little twist.
Peki, bizimki nasıl?
Well, how's our boy?
Hayır, bizimki bir ilişkiydi. Bana ihtiyacı vardı.
No, it was a relationship.She... she needed me.
Bizimki gibi analitik zihinler... 1-1-2-3-5.
Analytical minds such as ours... 1-1-2-3-5.
Bu bizimki.
This is ours.
Hayır, bizimki gibi beyaz eldive işinde, bu bir felakettir.
No, in a white glove business like ours, it's a disaster.
O bir anneydi, tıpkı benim gibi..... ve bizimki gibi bir çocuk.
She was a mother, just like me... With a child just like ours.
Bizimki geniş bir aileydi.
Ours was a large family.
Bizimki ne yaptıysa, kız çoktan bıkmıştır zaten.
Whatever he struck up, she should be sick of it by now.
Ama şu an Paris'te gece ve telefonunu açmadı için bizimki korkuyor.
But it's night in Paris and she's not answering her phone so he's freaking out.
Bizimki doğmamış çocuğa mektup.
Mine is a letter to an unborn kid.
Ama bizim, bizimki yeni bir yaklaşım.
This is a new kind of approach.
Ayrıca malı bizden alacaklar, çünkü bizimki piyasadan daha ucuz.
They'll buy because it's cheap.
- Bizimki de.
So are we.
Bizimki farklıydı.
With us it was different.
Bizimki gibi bir yeşil, iddiaya var mısın?
A green as ours, want to bet?
Bizimki üçüncü görüşte aşk bile olamaz.
We're not even "love at third sight"
Bu bizimki hayat değil Muhtar. Hiç evli bir kadın gibi hissetmiyorum.
This is not a life, Mukhtar I don't feel like a married woman
Ve tam da aynadaki bir dünya gibi, anti madde atomlarından oluşan anti-madde evreni bizimki gibi işleyecek, bizimkine benzeyecektir.
And just like a world in a mirror, the universe made of antimatter atoms would look and work just like ours.
Bizimki gibi ünlü bir şirketi rehin tutuyorlarsa kesin devletten bir şey istiyorlar.
If they're trying to take a famous IT company like ours hostage, they're definitely trying to request something from the nation.
Bu bizimki.
That's us.
Bizimki de dahil olmak üzere dünyanın bütün ülkelerinde, pek çoğu sizler gibi olan çocuklar kaçırılarak yeraltı seks ticareti dünyasına satılıyor.
In countries all over the world, including our own, children, many of them just like you, are abducted and sold into the world of underground sex trafficking.
Bizimki ne yapıyor?
How's our boy doing?
En az dayağı bizimki yedi.
Still, he took the fewest blows.
İkisini ayırırsak, başından beri istediğim gibi belki bizimki daha da parlak olur.
You know, if we separate the two like I've been wanting maybe ours would shine brighter.
Bu bizimki.
That's ours.
Peki iyi vakit geçiriyor mu bizimki?
So he's having a really nice time?
- Büyükler ligi bizimki.
- lt's the big leagυes.
Kentucky'ye çamaşır makinesi gerektiğini duyunca, bizimkine bakıp ki, bizimki de bize lazım ama, onu kurban etmem lazım, dedim.
When I heard Kentucky needed a washing machine, I looked at ours... even though we need ours. I said, "I gotta pull the trigger on this."
Bizimki seksi değildi, romantikti.
It wasn't about sex. It was about romance.
Bizimki sonradan akla gelen bir şey.
We're just an afterthought.
Doğmuş ama, bizimki kör olayazmış.
But he awoke blinded.
Ya bizimki?
What about ours?
- Verici bizimki.
- Transponder checks out.
Onların yeri ayrı, bizimki ayrı.
well, they give us our space, we give them theirs.
Bizimki geldi.
Looks like it's us!
- Taşı aldı aynı bizimki.
- Hey, she has a rock just like ours.
Bizimki dün tıkandı.
Ours got clogged yesterday.
Bizimki çok güzel ama.
Ours is beautiful.
Bizimki de buna kulak misafiri olunca tüm sorunlarını çözecek bir plan yaptı ve yakutu da kendisi almayı tasarladı.
Mm-hm. Now he overhears this, and he has the perfect plan to solve all his problems and steal the Dam Ruby for himself.
Sen bizimki için de aynı şekilde düşünüyordun.
Well, you weren't very enthusiastic about ours, either.
Bizimki 40 yıldır kıllarını kesmemiş Sırp bir hatun bulmuştu.
Kid had a bush like a 40-year-old Serbian.
Evet, ama bizimki çok önemli.
Yeah, but, we gotta tell you here something that's very important.
Bizimki onlardan evvel... vizyona girerse bir şeycik olmaz.
SHANE : No. If ours gets released before theirs we will be fine.
Bizimki de tabii ki...
She had to play along, otherwise everything would have been discovered.
Artık sadece bir tane var, bizimki.
Now there's only one, ours.
- Bizimki bu mu?
Is it that one?
bizimkiler 34
bizimkilerden biri 16
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimle 42
bizimle kal 47
bizim gibi 50
bizimle misin 23
bizim değil 34
bizim de 22
bizimkilerden biri 16
bizim 255
bizim evimiz 18
bizimle 42
bizimle kal 47
bizim gibi 50
bizimle misin 23
bizim değil 34
bizim de 22