Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Buna göre

Buna göre перевод на английский

1,306 параллельный перевод
Her katılımcı bir sözleşme imzalıyordu. Buna göre,... toplum tarafından oluşturulan kimliklerini kırmak için,... eğitimciler gerekli gördükleri her şeyi yapacaklar ve kimse ayrılmayacaktı.
The participants signed contracts agreeing not to leave and to allow the trainers to do anything they thought necessary to break down their socially constructed identities.
Buna göre davranın.
So behave accordingly.
Buna göre bugün 17 tane bilim adamı çalışıyor olmalı.
According to this, there are 17 senior scientists on duty today.
BUNA GÖRE 24
Twenty-four for a target this size, that seems high.
Bu çocukları gelecek için iyi bir şekilde eğitirsek şu andaki durumlarından kurtarmış oluruz. Ve buna göre yerel halka, mutlaka yardım etmemiz gerek.
For if we are to fit and train such children for the future they cannot be left as they are, and, in spite of himself, the native must be helped.
Ama buna göre çocuklar okyanusun ortasındalar.
But according to this... They're in the middle of the ocean.
Buna göre eğer o gerçekten kafayı yemişse, bu iğneyi batırdığımda....
So if he is truly catatonic, if I stuck him with this needle...
Tüm maddeler onanmıştır ve buna göre Berlin Duvarının hükmü 28 yıl aradan sonra kaldırılıp devletimiz için yepyeni bir sayfa açılmıştır.
The details have to be verified, but this much is clear... that after 28 years the wall has lost its function!
Buna göre bu senaryoda, anında kaybedilecek hayatlar nispeten düşük.
In this scenario, immediate loss of life would be in the lowthousands, relatively small.
Ben şifreleri isteyeceğim, buna göre onu konuşturursun.
I'll acquire the passwords, then you'll lead the conversation.
Annen, buradan çıkmak için CIA'le bağlantı kurma fırsatı sağladığını iddia ediyor. Buna göre hareket edeceğiz.
Your mother claims to have provided us the opportunity to contact the CIA for extraction, and we should act on it.
Buna göre davranırsan iyi olur.
It's time you start acting like it.
Buna göre maksimum hasta-hemşire oranına sahip olmadığımızın farkında olan var mı? Göz atacağım.
Is anyone aware that, according to this, there aren't enough nurses on duty to reach the maximum patient-to-nurse ratios?
Buna göre... saldırıya uğramamışlar.
According to this... they weren't attacked.
Buna göre, yaklaşık 20 saatimiz kaldı ve bu şartlar altında sanırım gitmeliyiz.
According to this, we've got approximately 20 arns left and under these circumstances, I think we should leave.
- Buna göre adı Greta Zabor olan müşterisine.
To see who? According to this, one of his clients, Greta Zabor.
İnanırım. Buna göre, stresli, kızgın veya heyecanlı olduğunda önsezi başlıyor.
According to this, it's in times of stress, anger, or excitement that triggers visions.
Buna göre, mahzeninde bir kabir varmış.
According to this, there's a crypt in the basement.
Peki, buna göre Ra burada yaşarmış.
Well, according to this... Ra used to live here.
Buna göre, O, kapasitesinin % 1'inden daha az bir güçle çalışıyormuş.
Prior to this, it's been operating on less than 1 % % % capacity.
Buna göre, bu "iç katman" olmalı, iç katman varlıkları.
According to this, it should be "inner layer", the beings of the inner layer.
Cheddar köyünde olanlar Siz, Londra Police Departmanı'nda görevli bir teğmen olarak bu durumu halletmek için en akıllıca olan yolu anlama ve buna göre karar verme bilgisine sahip olmanız gerekirdi.
What happened in Cheddar Village... a lieutenant in the London Police Department... should have had the knowledge to understand... and determine what would be the wisest way to handle the situation.
Buna göre, kısaca anlatmak gerekirse, elektron, proton ve gravitonlar gibi, bildiğimiz her atomaltı parçacığın ayrıca, çok daha ağır bir eşi olan ve
And it says, in a nutshell, that for every subatomic particle we're familiar with, like electrons, photons, and gravitons, there should also be a much heavier partner called a "sparticle," which
Buna göre Senin de kızınım.
According to this I'm your daughter too.
Dört yaşındaki çocukları bile mülakata alıyorlar. Böylece onlar da buna göre bakımevine alınıyorlar. Yale erken kabul mü?
This thing where they're interviewing four-year-olds to get them into the right daycare, so they get into the right prep school, so they can get into Yale early admissions?
Bir gün evleneceğimi sanıyorum ama hayatımı buna göre planlamıyorum.
I guess I assume that I will at some point. - I'm not gonna plan my life around it.
Planlarını buna göre yapsın.
Your sister can make her plans accordingly.
11 Nisan 1995'de,... bu kaseti elde ettik. Buna göre...
On April 11th 1995, the Department received this tape
Buna göre, sanırım kuklaları sırayla koyman gerekiyor.
OK. According to this, I think, you put on those puppet guys one by one.
Evet, buna göre lobideki ankesörlü telefondan Audrey'in evine 11 : 25'te bir arama yapılmış.
Well, according to this, a phone call was made from the theater lobby to Audrey's home at 11 : 25.
Buna göre Yılın Antrenörü seçilmişsin, Simon.
It says that you are the coach of the year, Simon.
Gaipten bir görüntü gördün. Buna göre Madeleine Wey ve Julia Wey kısa bir süre içerisinde ölümleriyle sonuçlanacak bir saldırının kurbanı olacaklar.
You claim to have had a psychic premonition that Madeline Wey and Julia Wey are about to become victims of an assault resulting in murder sometime in the near future...
Bundan Syrrannitler sorumludur ve buna göre ele alınmalıdır.
Syrrannites were responsible, and they " ll be dealt with accordingly.
- Buna göre değil.
I'm the investigating officer.
Buna göre, randevuyu iki hafta önceden almış.
According to this, she made this appointment two weeks ago.
- Buna göre olmamış.
- Well, not according to this.
Görünüşe göre buna kendini bayağı kaptırmışsın.
Seems like you put a lot of thought into this,
Vasiyete göre tüm malvarlığı satılacak... buna Shannon Bilardo da dahil.
The will provides that all assets are to be sold for cash... including Shannon Billiards.
Buna rağmen Müttefikler terfimi Emily'nin ölümüne göre yapmaya karar vermişti.
Despite that, the Alliance decided to make my promotion contingent on Emily's death.
Beynimin bir kısmını aldırmadığıma göre, buna kanacağımı nereden çıkardın?
I'm falling for that again because of the surprise lobotomy?
Benim deneyimlerime göre insanlarda duygusal karışıklıkta büyük bir güç var siz buna sorumluluk diyorsunuz.
It's been my experience that humans have a great deal of difficulty... separating emotional despair from what you call responsibility.
Buna sahip olduğumuza göre artık rahatlayabiliriz.
See, now we can relax because we have one.
Bilim adamlarına göre buna, ayın ender görülen bir etkisi neden olmuş olabilir.
Scientists say the tsunami may have been caused by what they are describing as unusual lunaractivity.
Buna nasıl baktığına göre değişir Henry.
All depends, Henry, on how you look at it.
Bazıları buna satış der ama başka insanlara göre bu...
Some people call it sales, but other people call it...
Ama şimdi seninle olduğuma göre, buna ihtiyacım olmayacak. Öyle değil mi?
But now that I'm with you, I won't need it, right?
Buna karşı çıkan olmadığına göre üzerinde zaman harcamayalım.
What about the reaction?
Bana göre, buna sahip olmak senin hakkın.
The way I see it, rightfully belongs to you.
Artık bir ulusal simyacı olduğuna göre, görevlere katılmaya mecbursun. Buna hazırlansan iyi olur.
Now that you're a State Alchemist, you'll be called upon to go on missions, so be ready for this.
Öyle bile olsa, görünüşe göre, o buna değer.
Hell, even if you are, apparently he's worth the money.
Duyduğuma göre altı yıldır onda hava deliği açmaya çalışıyormuşsun, ve buna karşılık elinde olan tek şey şu gözünün üstünde olan ufak yara izi.
I hear you've been trying to airhole him for about six fucking years, and all you have to show for it is that little scar above your eye there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]