Burada mı перевод на английский
105,321 параллельный перевод
Bizi burada mı bırakacaksın?
You... You just gonna leave us in here?
Artık burada mı yaşıyorsun?
So you live here? Now?
Barajlar taştığında burada mıydın?
You been here when the dam's let out?
Onların önünde mi ağlayayım yoksa burada mı?
- What do you want me to do? Burst in tears in front of them or come up here?
Burada mı saklayacaksın?
You're gonna hide it here?
Kevin burada mı?
Is Kevin here?
Key Largo'yu gerçekten burada mı çekmişler?
Did they use this place to film Key Largo?
Burada mı çalışıyor?
Does he work here?
İkinci yarıda burada mıyız?
Are we gonna stay for the second half?
Grove size yardım etmek için burada.
The Grove is here to help.
Sadece burada duruyordum.
I'm just standing here.
Burada bekle, tamam mı?
You wait here, okay?
Burada daha faydalıyım.
I'm more useful here.
Şimdi, bakalım burada ne varmış?
Now, what do we have here?
Burada arkadaşları olduğu için memnunum.
I'm glad he has friends here.
Bak, ben eskiden satıştaydım, şimdi ise burada... müşterimin bana, ki bu sen oluyorsun Everclear'ı anlatmasını sağlamaya çalışıyorum.
See, I used to be in sales, and now here I am trying to get my customer... That's you... To tell me about Everclear.
İşte, tüm kazandığım burada.
Here, this is all I made.
Burada yeniyim ben.
I'm new here.
Benim burada bulunuş nedenim o değil.
That's not what I'm here for.
Tanrım, burada ne yapıyorsun?
Jesus, what are you doing here?
Hayır, burada bir iş fırsatı yakaladım.
No, Sir. I have a business opportunity here.
Senin burada olup müşterilerin karşısına çıkman işletmeye zarar getiriyor.
You, being here, being visible to customers... I'm not sure that's good for business right now.
- Burada Hitler ben miyim? - Hayır.
- What, I'm Hitler in this analogy?
Pazartesi burada buluşalım.
Meet me here on Monday.
Zaten burada bana göre ne var ki amına koyayım?
What the fuck have I got here, anyway?
Burada olma nedenim...
I'm here to...
Burada bekleyeceğim.
I'm gonna wait right here.
Tam olarak burada olduğu bilmiyor.
He doesn't know that I'm "here" here.
Burada hiç bulunmamış olmak istersen, o şekilde göstermeye çalışırım ama burada olursan seni bir kahraman yapabilirim.
If you weren't here, I can try to make that work, but if you were here... I could turn you into a hero.
- Oyun oynamıyoruz burada Kevin.
- I'm not fucking around, Kevin, okay?
Burada oturan var mı?
Anybody sitting here?
Ben gece burada kalacağım.
I'm gonna stay here tonight.
Canım, burada kalamazsın.
Oh, honey, you can't stay here.
- Şimdi burada hayvanlar gibi yaşıyorum.
Now I'm living like an animal here.
Öz evladımızdan bahsediyoruz burada.
This is our baby we're talking about.
Ve bunu yapmayacağım, çünkü burada sizin için bir tedbir var, ve sizi kutuplaştırıyor.
And I'm not going to do that because there is one policy for you out here, and it is to box you up for eternity.
Yani burada beklemek zorundayım, parmaklarım geçti, beni Alice'in ölümünden dolayı suçlayan herkes hayatını riske mi atıyor?
So I'm supposed to, what, just wait here, fingers crossed, while everyone who blames me for Alice's death risks their life?
Burada bekliyor olacağım, motorlar çalışıyor.
I'll be right here waiting, engines running.
Teknik olarak burada değilim.
I'm not technically here.
Burada olduğum için çok mutluyum.
I'm really happy to be here.
Uzun zamandır mı burada yaşıyorsun?
So, have you lived here long?
Burada bile değilim.
I'm not even here.
Karım burada herkesle arkadaşlık kurarken öldüreceğim daha 40 dakikam var.
Oh, uh, I got another 40 minutes to kill while my wife makes friends with everybody here.
Sana yardım etmeye çalışıyorum burada.
Okay, I'm... I'm just trying to help, man.
Burada güvenilirlik üzerine...
I'm trying to establish the credibility...
Jaha burada ve burada nöbetçiye ihtiyacımız olduğunu söylüyor.
So Jaha says we need police here and here.
Yeniden burada olacağımı düşünmüyordum.
Never thought I'd be here again.
Pekala, burada yalnız kalmıyorum.
Well, I'm not staying here alone, so...
Jackson, onlar ne biliyorum ama onu burada görmüyorum.
I know what they are, Jackson, but I'm not seeing that here.
Burada benim kızım Marco Diaz'ı öldürmekten yargılanmıyor Bayan Santos.
My daughter... is not on trial for murdering Marco Diaz, Ms. Santos.
Peder, burada olmanıza çok sevindim.
Father, I'm so glad you're here. I...