Buraya geliyorlar перевод на английский
640 параллельный перевод
Şşşt, buraya geliyorlar.
Shh, here they come.
- Neden buraya geliyorlar?
- Why are they coming here?
Buraya geliyorlar.
They're coming here.
Buraya geliyorlar.
They're coming here
- Filmlerde oynamak için dünyanın dört bir yanından buraya geliyorlar.
You do the last one, Miss Grey.
Buraya geliyorlar.
Here they come.
Buraya geliyorlar!
They are coming!
İşaretler Kırmızı Ceketlerin kaleden ayrıldığını söylüyor.Buraya geliyorlar.
Signal say redcoat leave post. On way here.
Buraya geliyorlar.
They're coming.
Eğer nedenini bulamadıysan, anlaman için buraya geliyorlar.
If you can't figure it out, they're coming for you.
Bizim Herr Hitler'imiz sabah onların değerlerine tecavüz ediyor ama akşam olduğunda hepsi tekrar iyileşip elçilikteki akşam yemeği için buraya geliyorlar.
Our Herr Hitler violates their morality in the morning but by the evening, they've recovered and they're here to dinner at the embassy.
Üsteğmen Smith ve Doktor White'ı bulmuşlar, buraya geliyorlar.
They found Lieutenant Smith and Doc White and they're coming here.
Buraya geliyorlar!
Here they come!
Üçüncü senelerinde kültür öğrenmek için buraya geliyorlar.
They come here to take their third year and lap up some culture.
Üç-dört gündür buraya geliyorlar... koruma istiyorlar... fakat Allahın belası küçük bir korumaya sahipler.
They've been coming in for three or four days now, looking for protection, but it's blasted little protection they've got.
Buraya geliyorlar.
They're on their way here.
Ne demek istediğini anlamıyorum. Buraya geliyorlar, Carney ile şerifin burada olup olmadığına bakacaklar ve ben senin dışarıya ön tarafa çıkmanı istiyorum.
- They'll come up here to check whether Carney and the sheriff were here.
Günlerdir bu serseriler Batı'daki zorlu kasabalardan... -... buraya geliyorlar.
For days those hard cases have been drifting in from the tough towns in the West.
Buraya geliyorlar.
They're coming at us.
Buraya geliyorlar.
They're heading this way.
Buraya geliyorlar.
They're coming up here.
Buraya geliyorlar Michal!
They're coming for us, Michal!
- Diğer arkadaşları ellerinde ve buraya geliyorlar.
- They already have his friends, and they're coming here.
Buraya geliyorlar.
- Brady, I shot him. - Shot Brady?
Buraya geliyorlar çünkü güleceğini, komik olduğunu düşüneceğini biliyorlar. Ne kadar kaba saba olsan da!
They come here'cause they know you're gonna laugh, you're gonna think it's funny... no matter how crude and how vulgar!
Seninle konuşmağa buraya geliyorlar.
And they're coming here to talk to you.
Günlerce arkanızda izinizi sürdüğünü düşündüğünüz askerler buraya geliyorlar.
Those soldiers you think are days behind you are riding over the trail and they're heading this way.
- Sonra buraya geliyorlar.
- They must be coming here next.
Köpekler buraya geliyorlar, yüzüyorlar.
Here comes the dogs, going to swim it.
Seninle buluşmak üzere buraya geliyorlar.
They're coming here to meet you.
John'un ailesiyle birlikte buraya geliyorlar.
They're on their way with John's parents.
Patron, buraya geliyorlar.
Boss... he's been brought in.
At değiştirmek için buraya geliyorlar.
They're coming here for remounts.
Fransız süvarileri buraya geliyorlar gibi.
Looks like a French cavalry.
Ve şimdi de, Çarınızı kurtarmaya buraya geliyorlar.
And they're coming here to save your Tsar!
İnsanlar buraya taziyelerini sunmaya geliyorlar ve bu daima nazik bir davranış olmuştur.
You know, we've got, you know, people coming over to pay their respects and that's always a nice thing.
Geliyorlar. Buraya, sizi kurtarmaya.
They're coming here to your rescue.
Buraya doğru geliyorlar!
To the rocks, quick!
Buraya Noel için geliyorlar. Ve arabayla geliyorlarmış.
They're coming out by wagon, and expecting them for Christmas.
Marslılar buraya doğru geliyorlar.
The Martians are coming this way.
Buraya mı geliyorlar?
They coming here?
Hızla buraya doğru geliyorlar.
They're already closing in on you.
- Buraya doğru geliyorlar!
Come down out of the hills.
Buraya, benimle tanışmak için geliyorlar.
Royalty. They're coming over to meet me.
İnsanlar oraya buraya gidip geliyorlar.
People are moving up and down.
İnsanlar buraya konuşmaya geliyorlar görmeye ve görülmeye değil.
People come here to talk, not to see and be seen.
Zengin turistler buraya bunun için geliyorlar.
The rich tourists come here for that.
O zaman buraya doğru geliyorlar!
Then they're on their way here!
Buraya doğru geliyorlar.
They're coming over here,
Buraya konsere vermeye falan mı geliyorlar?
You got a light opera company?
Her Şabat'ta, Sibirya'dan buraya bizi ziyarete geliyorlar sanki.
Do they come visiting us from Siberia every Sabbath?
geliyorlar 662
geliyorlar mı 19
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
geliyorlar mı 19
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16