Buyurun bayım перевод на английский
134 параллельный перевод
Önden buyurun bayım.
After you, sir.
Umarım yolculuğunuz iyi geçer. - Buyurun bayım.
I hope you have a nice trip.
Buyurun bayım.
Come in, mister.
- Buyurun bayım.
- Yes, sir.
Buyurun bayım.
Here you are, sir.
- Buyurun bayım.
- Here you are, mister.
Buyurun bayım, bir sigara yakın.
Here, mister, have a cigarette.
- Buyurun bayım.
- Monsieur please.
Buyurun bayım.
Over there, sir.
Evet girişleri görelim lütfen buyurun bayım.
Place your bets, please.
- Buyurun bayım?
- Yes, mister?
Buyurun bayım.
Yes, sir.
Siz de buyurun bayım.
Here, you are, sir.
Buyurun bayım.
There you are, Sir.
Ama bunun için çağırmadım seni. Buyurun bayım. Özel bir mevzu.
It wasn't about that but... a personal matter.
- Buyurun bayım?
- Monsieur?
- Buyurun bayım?
- Yes, sir?
Buyurun bayım?
What may I do for you, sir?
- Maymuncuğunuz lütfen. - Buyurun bayım.
Pierre, your passkey.
- İşte buyurun bayım.
- Here we are, sir.
Buyurun bayım.
Here we are, sir.
Buyurun bayım.
It's all right
Buyurun bayım.
Can I help you?
Buyurun bayım, size ücretsiz.
Please sirs, for you it's free!
Buyurun bayım Şimdi gitmemiz gerek.
Here you go, man. We gotta go now!
Buyurun bayım?
- Yes, sir?
Af buyurun ama sizi daha fazla eğlendirmeyeceğim, Bayım.
Im sorry 1 can't contribute to your fun, mister.
Gelişler ve gidişler çok hoşuma gidiyordu düşen bir şemsiyeyi kaldırmak tiryakinin birinin sigarasını yakmak saati soranlara söylemek gitmek dönmek yukarı çıkmak aşağı inmek günde 50 sefer kapıyı açmak "Güle güle bayım!" "Buyurun hanımefendi!" "Güle güle hanımefendi!" "Hoş geldiniz beyefendi!"
I loved the coming and going... picking up an umbrella... giving a smoker a light just in time... indicating the clock to a man without a watch... going... coming... going up... coming down... opening the door 50 times... "Goodbye, sir!"... "Come in, madam!"...
Buyurun, bayım.
Here you are, governor.
Bay Peabody, içeri buyurun lütfen, işleri yoluna koymaya çalışalım.
Mr. Peabody, just step right inside, and we'll straighten this thing out.
- Buyurun, bayım.
- There you are, sir.
- Önden buyurun, bayım.
- After you, sir. - Bitte sehr.
Buyurun, bayım?
Yes, sir?
- Buyurun, bayım?
Yes, sir?
Buyurun Bay Packard, sizinle konuşmalıyım.
There you go. Mr. Packard, I have to talk to you.
Buyurun, bayım.
Here you are, mister.
Evet, hazırım. Önden buyurun, Bay Bookman.
Well, i'm ready.
Buyurun, bayım.
Here you are, sir.
- Bayım, biletiniz, lütfen. - İşte buyurun.
Your ticket, please.
Buyurun, bayım.
Here you go, sir.
Buyurun, Bay Galesko.
Well, I'm doing just fine without your help... thank you very much.
Buyurun, bayım.
Here, gentleman.
Buyurun bayım, çamaşırınız.
Here, sir, your laundry!
- İşte buyurun, Bayım.
- Here you go, sir.
Buyurun, bayım.
That'sa right. Here, sir.
Yeni evimde, buyurun oturun bayım.
Sit down, sir, in my new home.
Buyurun, bayım.
Go ahead, mister.
Bay Flanagan, içeri buyurun lütfen. Ceketinizi alayım mı efendim?
Mr. Flanagan, would you come in, please?
- Buyurun. - Bayıldığım şarkımı bilirsiniz?
- You know my favorite tune.
Teşekkürlerimi kabul buyurun sayın bayım.
I humbly thank you, sir.
- Al. - Buyurun, bayım. - İki kuruş değil mi?
Two cents.
bayım 4005
bayim 32
buyurun 2276
buyur 668
buyurun efendim 186
buyur otur 16
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyur al 19
buyurun oturun 42
bayim 32
buyurun 2276
buyur 668
buyurun efendim 186
buyur otur 16
buyurun hanımefendi 30
buyurun lütfen 52
buyur al 19
buyurun oturun 42