Böyle bir şey olmayacak перевод на английский
1,049 параллельный перевод
Bence böyle bir şey olmayacak çünkü şu anda çünkü benimle dalga geçiyorsun.
I don't think we need to because you're tripping me out right now!
Böyle bir şey olmayacak.
Nothing like this will happen to me.
Böyle bir şey olmayacak.
That's not gonna happen.
- Böyle bir şey olmayacak.
- That's not gonna happen.
Ama böyle bir şey olmayacak.
Yeah, OK, that's not gonna happen.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
It'll never happen again.
Böyle bir şey olmayacak.
Won't happen.
Artık, endişe etmene gerek yok çünkü bir daha böyle bir şey olmayacak.
You don't have to worry anymore'cause it'll never happen again.
Bize ne bundan. Her ne olursa birlikte olacağız ve bence böyle bir şey olmayacak.
And if it doesn't, and I don't think it will, then we'll all have the best time anybody has ever had.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Were not gonna get caught.
Sonra beni dalmaya götürdü ve evcil denizatlarıyla tanıştırdı bu arada üstüme geliyordu, ama böyle bir şey olmayacak.
Then, he took me diving and he introduced me to his pet seahorse, who, by the way, was totally coming on to me, and please, that is not gonna happen.
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
There's only one in the pack.
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
I'm just going through some things.
Böyle bir şey olmayacak!
No danger of that!
Söz veriyorum bir daha böyle bir şey olmayacak.
I promise I won't make you come back.
Böyle bir şey olmayacak!
That's not going to happen!
Yalan yok. Eğer Georgia'ya dönmek istersen... Böyle bir şey olmayacak.
If there's any relapse with Georgia - ----That won't happen.
- Böyle bir şey olmayacak.
- This won't happen.
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
That won't happen again.
Ama böyle bir şey olmayacak.
But that's not gonna happen.
O bu konuda çok açıktı Böyle bir şey olmayacak.
She's made it pretty clear, it is not going to happen.
Çok haklısın, bir daha böyle bir şey olmayacak.
You are so right. It will never happen again.
Çok üzgünüm efendim. Ve söz veriyorum bir daha böyle bir şey olmayacak.
I'm very sorry, sir, and I assure you nothing like that will happen again.
Ve sonra aile içi tacizde afiş olayım Böyle bir şey olmayacak.
And what, be a poster child for domestic abuse? It's not gonna happen.
Ellen. Böyle bir şey olmayacak.
Ellen. that is not gonna happen.
Böyle bir şey olmayacak.
Come on, mom.
Böyle bir şey olmayacak.
It's not gonna happen.
Böyle bir şey olmayacak.
Nothing like it.
Ama böyle bir şey olmayacak.
But that's not gonna happen so....
Şu malzemeyi değiştiremezsek böyle bir şey olmayacak 3 damarlı kablo ve naryum bobinlerine ihtiyacımız var
Ain't gonna happen, not unless we can replace that stuff. We find it, we might stand a chance and that means a scavenger hunt... in that direction. We need 3k wire and narium coils.
Onlara "Kıçımı öpün. Böyle bir şey olmayacak" dedim.
I told them, you know, "You can kiss my ass. lt ain't happening."
Böyle bir şey olmayacak çünkü o büyük bir havuzdaki küçük bir balık bense bir köpekbalığıyım!
That's not gonna happen cos he's a small fish in a big pond and I'm a big... shark!
Komik, çünkü böyle bir şey olmayacak.
It's funny'cause it'll never happen.
Bana ve Ajan Crane'e söylediklerine bakarsak... böyle bir şey olmayacak.
Not going to let that happen. Just what you told me and Agent Crane.
Böyle bir şey olmayacak.
That's not going to happen.
Gavin, böyle bir şey olmayacak.
That's not going to happen, Gavin.
Böyle bir şey olmayacak.
It ain't gonna happen.
Seni temin ederim, böyle bir şey olmayacak.
I can assure you that won't happen.
Böyle bir şey hiç olmayacak.
WE JUST NEED SOME NEW RULES.
Böyle bir şey asla olmayacak.
It's not gonna happen.
Böyle birisinin büyük bir anti terörist grubun başı olması olmayacak bir şey değil.
The head of the largest domestic anti-terrorist task force is about to perpetrate the unthinkable.
- Asla böyle bir şey olmayacak. - Sen cennetten kendini sürdürdün.
- You have exiled yourself from Paradise.
Tatlım, böyle bir şey hayatta olmayacak.
Oh, geez, honey, that's... never going to happen.
- Böyle bir şey olmayacak.
- This is not gonna happen. - come on.
Voyager'a döndüğümüzde bunları istediğiniz kadar tartışabilirsiniz, lakin plana uymazsak böyle bir şey hiç olmayacak.
Listen, you can argue all you want when we get back to Voyager, but that's not going to happen unless we come up with a plan.
- Böyle bir sey olmayacak, Jeff.
It's not gonna happen, jeff!
Böyle bir şey bir daha olmayacak.
Nothing like that will ever happen again.
Böyle bir şey olmayacak, Sid.
That won't happen, Sid
Yani, olmayacak böyle bir şey.
Well, that's not gonna happen.
Ve emin olun ki böyle bir şey bir daha asla olmayacak.
my forgetting the duties of a student and my neglecting the time for study, as I deeply examine these acts within my heart, hence... henceforth to never perpetrate these kinds of acts, this will I strive to endeavor.
Böyle bir şey bir daha asla olmayacak!
NEVER AGAIN... will I permit these acts to happen again!
böyle bir şey yok 21
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir yerde 16
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir şey olmayacak 68
böyle 531
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir yerde 16
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir zamanda 26
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir şey olmayacak 68
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle şeyler söyleme 28
böyle yapma 93
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42
böylesi 17
böyle gelin 49
böyle mi 243
böyle söyleme 179
böyle olsun istemedim 34
böyle işte 52
böyle şeyler 30
böyle değil 53
böyle gel 42