Demir alın перевод на английский
77 параллельный перевод
Demir alın.
All hands on deck.
Demir alın.
Get under way.
Sancak, demir alın.
Starboard bridges, aweigh with the anchors.
— Demir alın!
- Get that anchor in!
Hey, demir alın.
Hey, get that anchor in.
Demir alın!
All ashore. Get going.
Demir alın.
Hoist anchor.
Evet, demir alın ve iyi yolculuklar.
Well, anchors aweigh, and have a bon voyage.
Demir alın!
Prepare for the manoeuvre...
Demir alın!
Anchors aweigh!
- Demir alın artık, ve çantaları gönderin. - Çantaları yukarı çekin.
Weight anchor now, send the bags up
Demir alın!
Weigh the anchor!
Demir alın.
Weigh the anchor.
- O hâlde demir alın.
Cast off then!
Demir alın!
Hoist anchor, mates!
Demir alın!
Weigh anchor!
- Öncü, demir alın!
- Topman weigh aloft!
Demir alın, gidelim.
- Hoist up the anchor, let's go.
Demir alın!
Set sail!
Hemen demir alın!
Get the anchors up now!
Destekleri çıkarın, demir alın.
Detach umbilicals, clear all moorings.
- Demir alın!
- Raise anchor!
- Demir alın!
- Lift anchor!
Demir alın.
Raising anchors.
Demir alın!
- Up anchor.
Demir alın.
Heave!
Yelkenleri açılsın, demir alınsın her ne haltsa işte! Gitmemiz gerek.
Hoist up the mainsail, raise the anchor, whatever the hell it is you do.
Halatları çözün, demir alın ve yelkenlerin başına geçin!
Cast off those lines, weigh anchor and crowd that canvas!
Demir alın!
Raise the anchors.
Demir alın.
Weigh anchor.
Sun Soo, Sun Mi, demir alın!
Sun Soo, Sun Mi, anchor up!
- Demir alın.
Aye, sir.
Demir alın!
Up anchor!
Demir parçasını alıp yerlerde sürünüyorsun.
Crawl in your head with an iron and burn it there?
Yarın akşam Bay Harrison'un izniyle demir alıyorum.
So I weigh anchor tomorrow evening, courtesy of Secretary Harrison.
Bıçağımı al, demir kısmını oka daya ve sonra silahla vur.
Take the knife, put the flat part over the end... and hit it with the gun.
Yarın demir alıyor muyuz?
Weigh anchor tomorrow?
Ben de sana Demir Haçın nasıl alındığını göstereceğim.
And I'II show you where the Iron Crosses grow
Bay Başkan yarın demir alıyoruz.
Well, Mr. President, we dock tomorrow.
Demir Ayak, sen çatıyı ve kapı tarafını al.
Iron Foot, you take the roof and the side gate.
Denizde üç ay ya inancınızı alıp götürür, ya da onu demir gibi sağlam yapar.
3 months at sea, will either take away your faith, or harden it to iron.
Demir Leydiler hediyelik eşyalarından alın!
Get your Iron ladies souvenirs!
Onların hayatları demir borularla alındı.
They got theirs with a lead pipe, and I'm still here, surviving.
Yarın saat 16,00 da demir alıyoruz.
We sail tomorrow at 1600.
- Tahmin ederim. Demir alırken çapayı niye aşağıda bıraktınız ki?
Why roll up the chain and leave the anchor in place?
Yarın sabah New York'a demir alıyor.
Sails for New York tomorrow morning.
Neden New York, Philadelphia, Los Angeles gibi kilometrelerce uzanan demir... yolları satın alınıp daha sonra sebepsiz yere imha edildi?
Why were a hundred railways in cities like New York, Philadelphia, and Los Angles bought up and then deliberately destroyed?
postacı kadının evine paketi getiriyor, kocası, eve geliyor, en yakın küt cismi alıyor, bu cisim demir kızartma tavası.
The mailman is delivering his package to the lady of the house, if you catch my drift. The husband comes home, finds the nearest blunt instrument, which is a cast iron frying pan. And, wham!
Çubuk bir mıknatısı alıp üzerine bir kağıt koyun kağıdı da demir tozlarıyla kaplayın. Toz zerreleri, güç çizgileri boyunca sıraya gireceklerdir. Mıknatıstan çıkan demetler uzantısında.
You can take a bar magnet and lay a piece of paper over it and cover that piece of paper with iron filings, and the iron filings will actually line themselves up along the field lines coming out of the magnet.
Bu yüzden alıcımız ile objemizin arasına iki demir plaka koyarak yüzey alanını genişleteceğiz.
Wow! [laughs] that was loud.
Yarın sabah tam 6'da Chalmette'ten demir alıyor. - Ben seninleyim, dostum.
- I'm here with you, brah.
alın 440
alınma 41
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
alın bunu 23
alın şunu 54
alın onu 55
alın bakalım 97
alınma 41
alınmak yok 18
alınma ama 23
alınmayın 22
alınmadım 34
alın bunu 23
alın şunu 54
alın onu 55
alın bakalım 97