Diyor ki перевод на английский
4,610 параллельный перевод
Annem diyor ki, babam bu yedi adamdan biriymiş.
Mom says my dad is one of these seven guys.
# Robot bile kalkmış diyor ki #
♪ Even the robot says
Diyor ki, burası yeni bir ülke ve önünde uzun bir hayat var git o hayatı yaşa.
He says this is a new country... and you have your whole life ahead of you... so go and live it.
- Evet. Savcılık diyor ki, Bay Gold ile oy sahtekârlığı amacıyla görüşmüşsünüz.
The prosecution says that you met with Mr. Gold for the purposes of voter fraud.
Avukat diyor ki Daniel'ın avukatı araştırması sırasında iğne batması olayını öğrenebilirmiş.
So the, uh, the lawyer says that Daniel's attorneys could find out about the needle stick during discovery.
Diyor ki senin kıyafetlerini beğenmiş.
He said he likes your outfit.
Diyor ki, bu bizim içeriye giriş biletimiz.
He says that's our ticket inside.
Müdür diyor ki...
The manager was saying- -
Bir tanesi diyor ki : "Benden bu kadar." "Kafamı kazıttım."
One of them's sitting there thinking, "well, I put the effort in."
Diyor ki o burada ebeveynleriyle birlikte yaşamış, Thomas Cole ve Evelyn Price.
It says he lived here with his parents, a Thomas Cole and an Evelyn Price.
Tatlı küçük bir şey... Ama Annie, George diyor ki cadı, onu henüz küçük ve zayıfken zehirlemeye çalışacak. George'da bir büyücü tuttu.
He's a cheruby little thing'but Annie, George says the witch will try and poison him'while he's small and weak so he's paying a sorcerer...
Diyor ki : "Tahmin edin ne oldu..."
He says, " Guess what, everybody.
Diyor ki, "Finlandiya sen iri yarısın."
- Yes? Yes, it reads, "Finland, you are hefty."
Rab diyor ki, "Öç benimdir, ben karşılık vereceğim."
"'Vengeance is mine,'sayeth the lord.
Burada Özel Ajan Booth tarafından imzalanmış bir açıklamam var. Diyor ki, bir zanlıya aşırı güç kullandığını gözlemlemiş.
I have a statement here signed by Special Agent Booth... saying that he observed you using excessive force on a suspect.
Diyor ki katil, Bill'in gözlerini çıkarmış ve dilini koparmış.
Bill's eyeballs and tongue. Ew, Ingrid.
Burada diyor ki, Barb'ın etrafında el ele tutuşmalıyız ve o rahmine masaj yaparken biz de büyü sözlerini söylemeliyiz.
So it says here we should join hands around Barb... Mm-hmm. and do the chant while she massages her uterus.
Adam diyor ki : "Tatlım sorun nedir?". Kadın diyor ki :
And he says, uh, "Honey, what's wrong?" And she says,
- Diyor ki...
She says...
Alex diyor ki ;
- Alex... - Uh-huh?
Diyor ki, bu onun ( bayanın ) memnuniyeti için.
It says those are for her pleasure.
Kızımız diyor ki'Lord Shiva'yasaygılar'!
Our daughter says'Praise Lord Shiva'!
# Kent diyor ki, Denver'ı kazanmanın 50 yolu var
Kent says there's 50 ways to win in Denver
# Kent diyor ki, Denver'ı kazanmanın 50 yolu var
( AUDIENCE CHUCKLING ) Kent says there's 50 ways To win in Denver
Luke, 19 : 27'ta İsa diyor ki...
Luke, 1 9 : 27, Jesus said,
Bazen bir tarafım diyor ki acaba evde olan bir şey yüzünden mi bunlara itiliyorsun.
A part of me wonders... If it's because of something... A home, you've started everything'.
Diyor ki hayatının aşkını gördüğün an her şey ağır çekimde hareket edecek.
They say when you meet the love of your life... everything will move in "slow mo".
İpucu diyor ki : Gevşek dışkı.
The hint says, "Loose stool."
Başçavuşun diyor ki, tuvaletin iyice temizlenmesi gerekiyormuş.
Your Lieutenant says the bathroom needs a good cleaning, candidate.
Burada diyor ki, Elliot işten geldiğinde karısının cesedi bulmuş.
Well, it says here Elliot found the body when he came home from work.
Larry King diyor ki ; bugüne kadar gördüğü en iyi şovmuş.
Larry King says that's the greatest show he's ever seen.
Çizelge diyor ki sen, Satürn kendi yöntemlerini değiştirmek konusunda sıkıntı yaşayabilirmişsin ve Merkür'ün yeni fikirlerine karşı çıkabilirmişsin.
The chart says that you, Saturn, um, can be hard to change your ways and critical of Mercury's new ideas.
Finn bu şeytan ayinleriyle ilgili bir kitap almış orada diyor ki, şeytanı vücuttan atmanın tek yolu onları kutsal suya batırmak ve...
So, Finn's got this book on satanic rites, and it says the only way to drive Satan out of anybody is to douse them in holy water and you've got to...
"Roadman4lyf" diyor ki, "Gece kulübünde Youngers'daki çocuklar önce hatunlara, sonra erkeklere de yavşamaya başladılar."
"Roadman4lyf" says, "At Boxes, the youngers were going on milly, " slapping up both man and gyal... "
Colorado'dan Cathy diyor ki "Basit bir kızarık olduğunu sanıyordum..."
Cathy from Colorado says, " I thought it was just a rash, but guess what?
Adamlarım diyor ki sessizce buradan git, yoksa dayağı yiyeceksin.
My staff is saying that.. .. quietly get going from here otherwise we'll thrash you.
Diyor ki ; hiç paramız yok.
Well, he says that we don't have any money.
Özel doktoru diyor ki vali olarak bir dönemi daha kaldıramaz.
His private doctor says, well, he won't survive another term as governor.
Efendim, Amy diyor ki, "bu zorlu zamanlarda başkanı destekliyorum."
Ma'am, Amy says, "I give my support to the President in this very challenging time."
Diyor ki...
He says,
Bir anda, hayalet gibi bir şekil Koothrappali'nin kanlı cesedinden yükseliyor ve diyor ki...
Suddenly, a spectral shape rises from Koothrappali's bloody corpse, and says,
Toprağın içinden garip bir şekilde Al Pacino'ya benzeyen şeytani bir mantar çıkıyor ve diyor ki...
Yeah, a... satanic fungus that looks suspiciously like Al Pacino rises from the forest floor and says,
Diğer dev diyor ki...
The-the other ogre says,
Kardeşim diyor ki... Dedi ki yani, eğer yıldız geçerken garip bir şey olursa içeride kalmalıyız.
My brother, he says... he said that if... if anything strange were to happen... while the comet was passing over...
Oradaki Mike diyor ki, oraya gidip öldürelim onları.
Mike's saying come over here and let's kill us.
Diyor ki, "Bir hikâye 32 farklı biçimde anlatılabilir ancak olay örgüsü tektir."
He said, there are thirty-two ways to tell a story, but there's only ever one plot.
Kimileri diyor ki...
People often say to me, you know,
İlk olarak, yazılı sınav olacağız ve sonra da kişilik değerlendirmesi var ki onda da tam on ikiden vuracakmışım gibi hissediyorum çünkü insanlar hakkımda "Ama çok iyi bir kişiliği var en azından" diyor.
First, we do the written exam, and then we do the personality evaluation, which I feel like I'm gonna nail,'cause people always say, "But he's got a great personality."
Her gün o kadar çok artıyor ki, akşamları artanları verdiğim evsiz kadın bile "Kızım sizin dükkanın başı belada değil mi?" diyor.
We have so many left over every day that even the homeless lady I give them to at night was like, "Girl, your shop in trouble, ain't it?"
Diyor ki...
He... he says...
İlla onlar diyor diye doğru olmuyor ki.
Yeah, that... that doesn't make it right.