Diyoruz перевод на английский
3,867 параллельный перевод
Uyuşturucu alışverişi kötü gitmiş diyoruz, değil mi?
We're thinking drug deal gone bad, right?
Kasabada biz buna delilik diyoruz.
In this town, we call that insanity.
Philadelphia'da biz buna salı günü diyoruz.
In Philly, we call that Tuesday.
Senin için demiyoruz zaten, bizim için diyoruz.
It's not for you! It's for us!
- Buna Sudz alarmı diyoruz.
- That's a Sudz alert.
Niye "tabii ya" diyoruz?
Why are we saying "aha"?
Cinsel taciz diyoruz.
We call that sexual battery of a minor.
Pekâlâ, kritik kayıp vakası diyoruz.
Okay, let's call it a critical missing.
Sen ders diyebilirsin ama biz buna cinsel saldırı diyoruz.
You call it a lesson? We call it sexual battery.
Biz buraya "Harikalar Diyarı" diyoruz.
We call it Shangri-La.
Ona Kolay E diyoruz. Çünkü o tam bir erkek delisi.
We call her Easy E because she is a total nympho.
Biz kendimize, bir dakika adamları diyoruz.
We call ourselves the minute men.
- Leona, halk bize güvenini kaybetti diyoruz!
Leona, we don't have the trust of the public anymore!
Ne diyoruz?
What do we say?
Evet, ona Hetty-kamera diyoruz.
Yeah, we call it the Hetty-cam.
Ona akbaba diyoruz çünkü geliyor neredeyse çözülmüş davaları kendi çözüyor sonra tüm alkışı topluyor.
we call him the vulture because he swoops in and solves cases that are almost solved and takes the credit for himself.
Hadi, "İyi ki Doğdun" diyoruz.
Let's sing Happy Birthday.
Şafak pembesi diyoruz ona Moz.
That which we call a rose, Moz.
Biz alışveriş merkezi diyoruz.
We just say department store.
Biz ona "viseral rahatsızlık" duygusu diyoruz.
We call them feelings of visceral disturbance.
Ama biz otobüs diyoruz.
But we call it the bus.
Benim geldiğim Haven'da, yani gerçek Haven'da insanlar doğaüstü şeyler yapabiliyor ve biz onlara "sorunlar" diyoruz.
My Haven, the real Haven, people can do things, supernatural things, and we call them troubles.
Biz buna karma tehdit diyoruz...
It's what we call a blended threat...
Buna ikinci bahar diyoruz.
We call that afterglow.
Tamam, işte bu yüzden sana "patron" diyoruz.
Okay, that's why we call you the boss.
- O ana biz cinsel taciz diyoruz.
Yeah, that moment has actually been redefined as sexual assault.
Biz buna anasına bak kızını al diyoruz.
It's guilt by association.
-... ve bizde diyoruz keşke bağırsa?
- and you wish she'd just yell?
Kendimizi "Tekrar yapalim" Çetesi diyoruz.
We call ourselves the "getting over it" gang.
- Çünkü hepimiz böyle diyoruz!
! -'Cause that's what we all call it!
Bilemeyiz. - Bu yüzden buna Plan B diyoruz.
That's why we call it plan B.
Kendimize Blake Birliği diyoruz.
We call ourselves the Blake Association.
Kendimize Blake Birliği diyoruz.
We call ourselves the Blake association.
Ona İsveçli diyoruz.
We call him "The Swede."
Artık onlara Yerli Amerikalılar diyoruz ama seni buraya zaman aşımına uğramış ırksal terimlerini düzeltmek için çağırmadık. Değil mi Stefan?
We call them native Americans now, but we didn't bring you here to correct your outdated racial slurs, did we, Stefan?
Biz buna "Canlı Heykel Sendromu" diyoruz.
"Human Statue Syndrome," we call it.
Ona öyle diyoruz çünkü tüm vücudunu kaplıyor.
Um, we just call it that because it it covers your whole body.
Uzun süredir buna çocuk kaçırma diyoruz ama Eddie'nin kızı Samantha habersizce yardım etmiş olabilir.
We've been calling this a child abduction, but Eddie's daughter Samantha may actually be an unwitting participant.
- Ona duman diyoruz.
Oh, well, that's what we call smoke.
Ona ateş diyoruz.
Oh, that's what we call fire.
Ben bir balığım, bu ön yüzgecim, biz ona şimdi kol diyoruz işte bu da Tiktaalik'in ön yüzgeci.
I'm a lobe-fin fish, here is my front fin, we call it a limb now, but here is Tiktaalik's front fin.
Biz onlara'Sürüngenler'diyoruz.
We call them reptiles.
Nancy'yle, gitsen de soyunup tüttürelim diyoruz.
Nancy and I have been really looking forward to you leaving so we can walk around naked and do some lines of cat nip.
York. Birkaç içkiyle başlayalım diyoruz.
Well, um, York, we'd like to start with some drinks.
Buna "hava mektubu" diyoruz.
We call it "air mail."
Darlene, şerifi diyoruz.
Darlene, call the sheriff.
Çarşamba akşamı diyoruz o zaman.
So, Wednesday night.
anladığına emin değilim, kendine bakma şeklin fiziksel istismara yol açmış. buna, yasal olarak, tecavüz diyoruz.
And I'm not sure you understand in taking care of yourself the way you did, you were subjected to a form of physical abuse that, legally, we would call rape.
Remington Trust'ın Lazımlık Pavorottisine hoşgeldin diyoruz
Remington Trust's own Potty Pavarotti!
Hayır efendim, "ağır suç" diyoruz.
No, ma'am.
Ona şey diyoruz "İç-ems"!
We call it "Drink-ems"!
diyorsun 241
diyorum 468
diyor 1008
diyorsunuz 82
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyorsun ki 51
diyorlar ki 68
diyorum 468
diyor 1008
diyorsunuz 82
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyorsun ki 51
diyorlar ki 68