Durun bakayım перевод на английский
120 параллельный перевод
Durun bakayım, nasıl ifade etmiştiniz?
Let me see. How did you put it?
Durun bakayım.
Now wait a minute.
Durun bakayım Bay Lombard.
Now you wait a minute, Mr. Lombard.
Durun bakayım.
Wait a minute.
Durun bakayım.
Let me see. What was the title?
Durun bakayım Şapşal, Aksırıklı Huysuz, Neşeli, Uykucu Rudolph ve Blitzen.
Uh, uh, let me see, now, there's Dopey, Sneezy, Grouchy, Happy, Sleepy, uh, Rudolph and Blitzen.
Sonra durun bakayım...
There are others.
Aslında neredeyse, durun bakayım... dört haftadır ders yapmadık.
As a matter of fact, she hasn't had a lesson for let me see, four weeks!
Durun, durun bakayım.
Hello, hello, hello.
Durun bakayım.
Don't tell me.
Durun bakayım, eski günlere gidelim...
Well, let me see. Go back.
- Durun bakayım...
- Let me just take a look...
Durun bakayım!
Now wait just a Goddamn minute! What the hell is this?
- Koç! Ama bu, durun bakayım, geçen şubattan bu yana toplam kaybım.
That's spread over since last February.
Durun bakayım...
Let me see...
Durun bakayım.
Don't move.
- Durun bakayım. Emlak mı dediniz?
Did you say plantation?
Tamam, durun.Tamam, durun bakayım.
Okay, hold it. A-all right, hold it.
Durun bakayım!
You stop right now!
Durun bakayım,...
Now let me see...
Uslu durun bakayım.
Come on now, you be nice.
Onun için ne demiştiniz geçen sefer? Durun bakayım...
Not bad for, what did you call him last time we were here?
Durun bakayım.
Let's roll.
Durun bakayım.
Hold the phone.
Durun bakayım, Yengeç için Yengeçler, hayatınızın anı.
Let me see for cancer. Cancerian... oh, the moment of your life.
Durun bakayım.
Wait.
- Çünkü Jake yarı zamanlı olarak babasının yanında kalıyor, babası sizinle yaşıyor ve annesine göre siz... Durun bakayım tam olarak nasıl ifade etmiş.
Because Jake stays with his father part-time, his father lives with you, and in the words of his mother, you are, hang on, I want to get this right.
[ANLATICI DARBUKACI ERKAN'DIR] Durun bakayım.
Now, wait. Everyone in turn.
Durun bir bakayım.
Let me get to him.
- Durun bir bakayım.
- Wait. Let me see.
Durun bir bakayım.
Now, let me see.
Durun bakayım.
Let me see.
Hey, durun bakayım.
Hey, wait a minute.
- Durun bir bakayım.
- Let me see.
Durun bakayım.
Wait a minute...
Durun bakayım.
Now, then.
- Durun, bakayım.
- Wait a minute.
Durun bir bakayım neredeyim?
Let me see, where was I?
Durun şunu açayım bakayım.
Hold on let me open this.
Durun da size bir bakayım.
LET ME LOOK AT YOU.
Paul'a arka kapıyı göster. Bende bakayım kim gelmiş. Durun bir saniye.
The only reason he gave you the time of day, Sebastian.
Durun bakayım.
There they go.
Mükemmel bir nokta. Durun buna bir bakayım.
Excellent point.
Durun bir bakayım.
Let me take another look.
Durun ben de bakayım.
I'm coming down
- Durun. Bir bakayım.
- Oh, here, let me see.
Hayır, Durun da bir bakayım.
No, let me see.
Durun da bakayım.
Let me see.
- Durun bakayım.
- Hold up, now.
- Durun da başınıza bir bakayım.
- Let me see your head.
Durun notlarıma bakayım, unuttum.
Let me look at my notes, I've forgotten.
bakayım 533
bakayım şuna 21
durun 4322
durun bir dakika 392
durun tahmin edeyim 23
durun biraz 225
durun bir saniye 43
durun çocuklar 22
durun artık 29
durun dedim 46
bakayım şuna 21
durun 4322
durun bir dakika 392
durun tahmin edeyim 23
durun biraz 225
durun bir saniye 43
durun çocuklar 22
durun artık 29
durun dedim 46