Duyduğuma göre перевод на английский
3,512 параллельный перевод
Son duyduğuma göre oğlan Surrey'de güzel bir aile ile yaşıyormuş.
He lives with a nice family in Surrey last I heard.
Cecile duyduğuma göre hastaymışsınız.
[Affected French accent] Why, Cecile... I heard you were under the weather.
Duyduğuma göre popülerliği de azalmaktaydı.
Declining popularity, I heard.
Duyduğuma göre artık büyük bir dedektifmişsin.
Heard you're a big detective now.
Duyduğuma göre hala Roma'daymış.
The last I heard, he was in Rome.
Duyduğuma göre yeni bir brime geçmişsin.
So, I hear you're in a new unit.
Peri, duyduğuma göre bu filmi Scorsese yönetecekmiş.
So, Peri, I hear scorsese is directing this film.
Duyduğuma göre bu yılki jüri özellikle zorlu olacakmış bütün detayları değenlendirecekmiş kötü kesilmiş bir gül ağacı ve birincilik ödülüne'hoşçakal'diyebiliriz ki, bana göre bu düşünülemez bile.
I heard this year the jury will be particularly demanding. All the details will be considered! One rosebush with a bad cut, and we can say'goodbye to the first prize, which to me is unthinkable.
Duyduğuma göre yakın zamanda gemime yapılan saldırıları araştırıyormuşsun ve sanırım senin bildiğini, bildiğimi biliyorsun değil mi?
I heard you've been investigating the recent attacks on my ships, and I think you know that I know that you know, you know?
Demek istediğim, duyduğuma göre ikiniz tekrar birlikteymişsiniz.
I mean, I heard you and her were kind of an item again.
Son duyduğuma göre bir kulübede, toplum dışında yaşıyormuş.
I mean... Last I heard, he lives in a shack. Kind of off the grid.
Duyduğuma göre cennetten pek bir farkı yokmuş.
I'm reliably informed it's absolute heaven there.
- Duyduğuma göre ev arkadaşı arıyormuşsun.
- Looking for a roommate I hear.
Duyduğuma göre dövüş sanatları ustasıymış.
I HEAR HE'S A REAL MASTER OF THE ART.
Duyduğuma göre Danny T. hala çok kötü durumdaymış.
I hear Danny T is still pretty fucked up about it.
- Duyduğuma göre kedin dönmüş?
- I heard the cat came back?
Duyduğuma göre bira fondibi ve tecavüz üzerine lisans yapıyormuş.
Majoring in beer pong and date rape from what I hear.
Duyduğuma göre şimdi telefonu zor kaldırıyormuş.
Now I heard he can hardly lift a phone, so...
Duyduğuma göre suç geçmişiniz var.
I heard you have a criminal record.
Duyduğuma göre rahmetli eşin dürüst biri olmanı sağlamış.
I heard, your late wife... made you into an honest man. Yeah
Binbaşım, duyduğuma göre Magnet Projesinin yaptığı kurtarma operasyonu benim onayım olmadan yapılıyormuş.
Major, it has come to my attention that a Project Magnet retrieval mission is apparently underway without my authorization.
Duyduğuma göre sen de uzaklara gitmişsin.
I hear you went away too.
15 yaşına gelmeden 5-6 tane çocukla yatmış ve duyduğuma göre de bunların en az biri yetişkindi.
There's at least half a dozen boys she slept with before she was 15 years old, and at least one adult from what I heard.
Duyduğuma göre bingo gecesiymiş.
I hear it's bingo night.
Duyduğuma göre Vicki kuru buz almış ve Leonard'a yanlış adres vermiş.
I heard Vicki bought dry ice and gave Leonard the wrong address.
Duyduğuma göre ikiniz de eskiden kilise korosundaymışsınız.
I heard that both of you use to sing in the church choir.
Duyduğuma göre onun en iyi çaresi kukunun içine sarımsak yerleştirmekmiş.
You know, I heard the best way to get rid of that is to stick garlic in your pussy.
Duyduğuma göre çok soru sormazmışsın.
I heard you don't ask too many questions.
Duyduğuma göre Stella Kuzey Kanada'ya uzun bir yolculuğa çıkıyormuş.
I heard Stella's pulling a long haul up to Northern Canada.
Duyduğuma göre Angad'ın ailesi sırf bu partiyi verebilsin diye şehir dışına çıkmış.
Wait, dude. I heard, like, angad's parents went out of town just so he could have this party.
Duyduğuma göre Reis o toprakları kendine istiyormuş ve Trygvasson'ın toprakta hakkı olduğunu ve satmaya yanaşmadığını biliyordu.
Someone told me he wanted that land for himself, and he knew Trygvasson had the best claim to it, but refused to sell it.
Duyduğuma göre, seninle iletişim kurmuş ama sen çok yoğun olduğunu söylemişsin.
I heard that she'd... got in touch with you but you'd said you were too busy.
Duyduğuma göre Kurt de bulmuş.
And I hear Kurt did, too.
Çok güzel, çünkü duyduğuma göre hocaların öylesini seviyormuş.
Well, that's good,'cause I hear your professors are into that.
Duyduğuma göre hafif halüsinasyonlara sebep olabiliyormuş, biliyor musun?
I heard it can cause mild hallucinations, you know?
Duyduğuma göre bir nükleer silahın yapımı tamamlanmak üzereymiş.
Based on what I heard, they almost completed making a nuclear arm.
Duyduğuma göre sağlam yemek çıkacakmış.
I hear it's a big one.
Duyduğuma göre, taze ve organik oluyorlarmış.
Freshly prepared, organic, for all I know.
Camden Town'daki adamından duyduğuma göre görüşmek istiyormuşsun.
I had word from your man in Camden town you wanted a parley.
Duyduğuma göre Robin Simpson ile yatmış hem de çoraplarını çıkartmadan.
I heard he screwed Robin Simpson with his socks on.
Duyduğuma göre şehrinizde şenlik ateşi yakılmış.
I hear there has been a bonfire in your city.
Duyduğuma göre, Paul yine genç solist ödülü için yarışacakmış.
Paul is competing for the young soloist prize again, I hear.
Duyduğuma göre, kasabanın dışına yeni bir yan yol yapılıyormuş.
I found out today that the city is building a new bypass on the far side of town.
Küçük bir kavga gibi epey saçma bir şey.. ... düşürmüş sizi buraya ama duyduğuma göre adam kendi kaşınmış, öyle mi?
Pretty silly, bringing you down here over that little scuffle, but from what I hear, the guy had it coming to him, huh?
Duyduğuma göre şef, çok ilik kullanıyomuş.
I hear this chef works a lot with Marrow.
- Öyle ama duyduğuma göre dava artık FBI'da bile değilmiş. Federal şeriflerdeymiş.
But I heard the FBI doesn't even have the case any more.
Duyduğuma göre Chichi-Jima'daki problemlere rağmen,
Despite some trouble in Chichi-jima, I hear?
Duyduğuma göre çukurda bir sorun oluşmuş.
So I heard there was a little hang-up at the pits.
Duyduğuma göre, yine aynı sahneleri izleyecekmişsiniz.
From what I hear, you guys are gonna be watching a rerun.
Duyduğuma göre Julia berbat haldeymiş.
I hear Julia's a mess.
Duyduguma göre içeride ölenler olmus.
Yeah, I heard there were dead bodies in there too.
gore 22
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
görev 62
göreceğiz 617
görevli 39
göreceğim 28
görevi 115
görev tamamlandı 49
göremedim 51
göreceksin 766
göremiyorum 394
görevin 17
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20
göreyim seni 19
görevim 43
göreviniz 18
görevimiz 59
göreyim 23
göremezsin 24
görebiliyorum 215
görelim 143
görev çağırıyor 20