Geç kaldınız перевод на английский
974 параллельный перевод
- Üç hafta geç kaldınız.
- Well, you're three weeks too late.
Geç kaldınız.
You're late.
Geç kaldınız.
I'm afraid it's too late now.
- Bu akşam geç kaldınız bayan.
- You're late this evening, señorita.
15 yıl geç kaldınız.
They are 15 years too late.
Korkarım Bay Holmes, birazcık geç kaldınız. karım öldü.
I'm afraid you're a little late Mr. Holmes, my wife's dead.
Her zamanki gibi geç kaldınız.
You're late, as usual.
Biraz geç kaldınız.
You're a little late.
Yemek için çok geç kaldınız beyim.
You are too late to eat, mister.
Zaten çoktan geç kaldınız Bay Craster.
You're already too late, Mr. Craster.
Yedi dakika geç kaldınız.
You're seven minutes late.
- Geç kaldınız.
- You're late.
- Ama neye geç kaldınız?
I'm late.
- Geç kaldınız, çoktan hapsedildiler.
They're all ready in prison.
Hayır efendim, geç kaldınız.
Non, vous etes trop tard.
Geç kaldınız.
Too late
- Yemeğe geldiyseniz geç kaldınız.
- If you've come for supper, you're late.
Bunun için çok geç kaldınız.
You are too late.
Geç kaldınız.
Men, you're late.
- Niye geç kaldınız?
- Why are you so late? - What?
Gideceğiniz yer Orient, ve geç kaldınız.
I understand that your destination is the Orient and that you've been delayed.
- Biraz geç kaldınız.
- You're a little late.
Durumu yerinde görmek için biraz geç kaldınız, ama hiç değilse niyetimizi öğrendiniz.
But since you come too late of our intents... yet witness what we did intend.
Geç kaldınız, sevgili kontes.
Late, dear Countess, late.
Geç kaldınız.
Too late.
Çok geç kaldınız.
You took your time.
- Asteğmen, geç kaldınız!
2nd-lieutenant, you are late!
Biraz geç kaldınız, ama belki sayın yargıç bunu önemsemez.
You're a little late, but maybe His Honour will overlook that.
Partiye geç kaldınız.
You're a little late for the party.
- Selamün aleyküm. - Aleyküm selam ama geç kaldınız...
- You're too late.
Çok geç kaldınız.
You're too late.
- Düşündüğümden geç kaldınız.
- You've been longer than I thought.
- Endişe etmek için geç kaldınız.
_ It's a fine time to start worrying.
- Geç kaldınız.
- You're a bit late.
10 dakika geç kaldınız.
You're ten minutes late.
- Üzgünüm geç kaldınız.
- I'm sorry, you're late.
Geç kaldınız.
You are late.
- Oh, çok geç kaldınız.
- Oh, you're too late.
Beşten sonra yazıyordu. Geç kaldınız.
You see, it said, "after 5." You're, as a matter of fact, quite late.
Bir şey yemek için geç kaldınız.
Excuse me, sir. It's past time you had something to eat.
Ancak amaçları için biraz geç kaldınız.
Though, a little late for their purpose.
Geç kaldınız hanımlar.
You are late, ladies.
Ücretini hazırla ve araba durur durmaz zamanını ayarlayıp hızlıca hareket ederek kalabalığın içinden geç ve saat tam 9 : 00'u çeyrek geçe caddenin öteki ucuna ulaş. Orada seni kaldırımın kenarında yaka uçları kırmızı olan, koyu siyah palto giymiş bir arabacının sürdüğü küçük bir araba bekliyor olacak.
Have your fare ready and the instant that your cab stops move speedily through the muse and time yourself to reach the other end at exactly a quarter past 9 : 00 where you will find a small broom waiting close to the curb driven by a fellow with a heavy black coat,
Ortalama insanın hayatında 2.081.376.000 saniye vardır. Saatin tik tak sesi kalbin bir vuruşudur ama siz oturmuş, hayatınızı boşa harcıyorsunuz. ... çünkü üyelerimizden bazısı geç kaldı.
There are 2,081,376,000 seconds in the average man's life, each tick of the clock the beat of a heart, and yet you sit here uselessly ticking your lives away... because certain members are not on schedule.
Yoksa geç mi kaldınız bay Keith?
Have you been inconvenienced, Mr Keith?
Mr. Arkadin - kızını aracında bekliyordu... ve geç kaldığını bildirmişti.
Mr. Arkadin - he was waiting for her in the car... and the message was that it was getting kind of late.
Kızımın mezuniyet törenine geç kaldım.
Oh, I'm late for the graduation of my daughter.
Geç kaldığı için ona biraz kızmış mıydınız?
Were you a little angry about his being late?
İçimden bir ses biraz geç kaldığınızı söylüyor.
I have a feeling that you're a little late.
Son bir kaç günde işe geç kaldığınız oldu mu?
Of course. Have you been the last few days delayed to work?
Hoşgeldiniz, niye bu kadar geç kaldınız?
Welcome.