Gitmiş mi перевод на английский
652 параллельный перевод
Zero gitmiş mi?
Zero is gone?
Gitmiş mi?
Did she already leave?
Tima gitmiş mi?
Tima is gone?
Gitmiş mi?
Is he out?
- Gitmiş mi?
- Gone?
İçeri bir baksana yönetici yemeğe gitmiş mi.
Take a gander inside and see if the manager's gone to dinner.
Hiç gitmiş mi?
- Has he ever been in it?
Gitmiş mi?
Gone?
Arkadaşın gitmiş mi?
- Did your friend leave? -... Oh.
Vay canına! Öylece gitmiş mi?
Just went?
Gitmiş mi?
She has gone! Gone?
Gitmiş mi?
He's gone?
- Sweet River, Lizzie'nin hoşuna gitmiş mi?
- How'd Lizzie like it in Sweet River?
Çekip gitmiş mi?
Passed out?
Guipago gitmiş mi?
Guipago gone?
- Gitmiş mi? - Evet, gitmiş.
gone.
- Gitmiş mi?
- She has gone?
Sevgilinden izin mi aldın, yoksa bir not bırakıp gitmiş mi?
Did your girlfriend let you leave or did she write you a note?
Bu sabah Juan sağ salim gitmiş mi?
Did Juan get away all right this morning?
- At gitmiş mi?
- Is the horse gone?
- Eve gitmiş mi?
- Did she get home?
Öyleyse bir arkadaşı Tokyo'ya gitmiş mi gitmemiş mi onu öğrenin.
So find out if one of her friends left for Tokyo.
Git bak bakalım oraya gitmiş mi.
Go and see if he's been there.
Rosalie gitmiş mi?
Is she gone?
- Gitmiş mi?
- Are they gone?
Hiç Poughkeepsie'e gitmiş mi?
Ask him if he ever picked his feet in Poughkeepsie.
Tüm vadi akıp gitmiş mi?
Is the entire valley flowed?
- Nereye gitmiş, öğrenebildin mi?
- Did you find out were she's gone? - She?
- Kadın, onun dairesine mi gitmiş?
- She went to his apartment?
Avrupaya gitmiş olabilir mi?
Could he have gone abroad?
Bu Birnam denen adam, Cornell'e gitmiş değil mi?
This Birnam fellow went to Cornell, didn't he?
Son Şans denen o yere gitmiş olamazsın ama gittin mi yoksa? Evet. Bunu nereden öğrendiniz?
How did you find that out?
- Dediği, kadın bir ölüm busesine kurban gitmiş olabilir. - Böyle mi dedi?
Like he says, it could be she was the victim of a kiss of death.
Bay Kentley, David eve gitmiş olabilir mi?
Mr Kentley, do you suppose David could be home?
Çok acele gitmiş olmalı, değil mi?
HE MUST HAVE LEFT IN SORT OF A HURRY, DIDN'T HE?
- Avlanmaya gitmiş olabilirler mi?
- Could they have gone hunting?
Her yere gitmiş olmalı, değil mi asker?
He must have been everywhere, eh, Marine?
Yeteneklerimi sergilemem için bu kadar para ödeyeceğin... işin ne olduğunu sorsam ileri mi gitmiş olurum?
Would it be out of order for me to ask for what it is... That you are willing to pay such a price to see me demonstrate my talents?
Paul oraya gitmiş olabilir mi? Mümkün mü bu?
Isn't it possible that Paul might have gone there?
- Alışverişe gitmiş olabilir mi?
- Do you suppose she went shopping?
Gitmiş mi?
- Gone?
Tyler bir kadının evine mi gitmiş?
Tyler, in a woman's apartment?
Tyler dans etmeye mi gitmiş?
Linus Tyler, out dancing?
- Şimdi mi gitmiş?
- Has he now?
Çünkü, bir gün sen gitmiş olacaksın, değil mi?
Because, you will be gone some day, won't you?
Bizim bilgimiz dışında bir mesaj gitmiş olabilir mi?
Could a message have been sent without us knowing it?
Sadece bir tane mi? Kadın gitmiş.
" She'd Iain on straw strewn on the floor
Uçup gitmiş. - Sahi mi?
- The hell you say!
Bay Morton sürekli bir iş için dışarı gitmiş gibi görünüyor, değil mi?
Looks like Mr. Morton went out of business permanently, didn't he?
İkimizin annesi de mi gitmiş?
And both mothers left?
- Çok ileri gitmiş, öyle değil mi?
- He goes to far, don't you think?