Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ G ] / Götürün onları

Götürün onları перевод на английский

426 параллельный перевод
Çabuk geri götürün onları!
Put them back. Vow get along.
Götürün onları.
Take them away.
Çocuk hapishanesine götürün onları.
Send them to jail, as juveniles, tomorrow morning.
Ne kadar azına değseler de o kadar fazla vermek sizin ihsanınızdır. Hadi, götürün onları.
The less they deserve, the more merit is in your bounty.
- Götürün onları!
- Take'em away, men!
Götürün onları!
Take them away
Götürün onları!
Take them away!
Götürün onları buradan ve gömün.
Drag'em away and bury'em.
Götürün onları.
Take them.
Götürün onları!
Move them out! Move them over!
- Evet, götürün onları.
- Yes, take them away.
Götürün onları.
Take them out of here.
Mick, Willy, eve götürün onları.
Mick, Willy, get'em home.
Götürün onları!
Take them out!
Götürün onları buradan.
Get them out of here!
Onları arabaya götürün.
Take them down to the car.
- Onları götürün.
- Take them away.
Onları alana götürün, Kaptan. - Dikkat.
Take them around the field, Captain.
Onları nezarete götürün.
Take them to the guardroom.
- Onları kadınlara götürün.
- Take them to squaw.
Onları arabaya götürün.
Take him to the wagon.
Onları hattın gerisine götürün.
Take them back up the line.
Onları götürün.
Go get them.
Siz onları götürün, araya karışırlar.
Just put them in and they'll get all mixed up.
Masada bir kutu puro var, onları yanınızda götürün.
There's a box of cigars on the table, take them along with you.
Güzel, onları içeri götürün, rahatınıza bakın.
Well, you will take them in there, make yourself at home.
Çabuk, onları götürün.
Quick! Get them out of here!
Askeri sinyali vereceğiz. Çabuk, onları götürün. Askeri sinyali vereceğiz.
We're going to give the signal for the show to begin.
Onları yıkayıp arındırın ve aşağıya götürün.
Wash the stink off them and take them below.
En iyiysi ne kadar göçmen varsa onları toplayıp buradan götürün.
So you better gather up what settlers you have and hightail it out of here.
Onları sancak tarafına götürün, şunları da iskele tarafına.
Them to starboard's odd, them to port's even.
Onları düşünce dönüştürücüsüne götürün.
Take them to the thought transference chamber.
Hazinenizi teknelere yükleyin... tekneleri okyanusun en derin noktasına götürün ve orada onları batırın.
Load your treasure onto boats. Float them to the deepest part of the ocean and sink them there.
Onları da yanınızda götürün.
Take them with you.
Onları geri götürün.
Take those back.
Onları ahıra götürün.
Take them down to the livery stable.
Ateşi söndürün. Ateşi onlardan uzağa götürün. Bir nedenden dolayı, onları ürkütüyor.
If only we could get the fire away from him... scaring him somehow...
Lütfen bu üç kağıt parçasına öldükten sonra isimlerimizi yazın ve onları en yakın tapınağa götürün.
Please write our posthumous names on those three slips of paper and take them to a nearby temple.
Onları kaleye götürün.
Take them to the castle.
Onları çadıra götürün.
Against the bulkhead.
Onları kalacakları yere götürün.
Take them to their quarters.
Onları Iwama ocağına götürün.
Take them to Mt. Iwama.
- Onları hücrelerine götürün.
Take them to their cell.
Kadınları da bulup onları da oraya götürün.
Find out where the women are. Put them there, too.
Onları kuleye götürün.
Take them away to the tower.
Onları kafeslerine götürün.
Take them back to their cage.
Onları makamıma götürün.
Take him to my quarters.
- Onları tutuklama bölgesine götürün.
Kelinda, take them to the holding area.
Götürün onları.
Take'em.
Onları buradan götürün, çocuklar.
Trot them on in, fellas.
Onları götürün.
Take them back.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]