Güvende перевод на английский
18,484 параллельный перевод
Onlari güvende tutun.
Lead them to safety.
Çevre ölçer güvende.
Perimeter secure.
Burada güvende olacağımı söyledi.
She said I would be safe here.
Seni güvende tutmak için ne gerekiyorsa yapacağım.
I'll do whatever I need to do to keep... you safe.
En azından şirketler güvende.
At least the companies are safe.
Seni güvende tutacağım ama beni sorgulamayacaksın.
I will keep you safe, but you will NOT... question me!
Başka yerde neden daha güvende olasınız ki?
Why would you be safer somewhere else?
Seattle'da güvende olacağız.
We'll be safe in Seattle.
Burada güvende olursun istediğin kadar kal.
You'll be safe here... As long as you need.
Madde olduğu yerde daha güvende.
The material's safer where it is.
Şimdilik sadece maddeyi güvende tut.
Just keep the material safe for now.
Hiçbiriniz güvende değilsiniz.
I'm telling you, man, you guys are not secure.
Burada güvende olduğumuzdan emin misin?
Are you sure we're safe here?
Bir gün daha yaşarsın. Diğerleri güvende değil.
You live another day.
İşte yine Kara'yı güvende tutmak için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz.
Here we are, once again doing everything we can to help Kara, to keep her safe.
Sen beni güvende hissettiren tek şeysin.
You're one of the only things that makes me feel safe.
- Güvende miyiz?
- Are we safe?
Anlattıkların benimle güvende.
Well, they're safe with me.
- Hey, kendini güvende hissedeceğin bir yer bul ve bu bitinceye kadar orada kal.
Hey, find yourself somewhere safe and stay there till it's over.
- 6 saat boyunca kurtulmaya çalışırken öldürülmeyeceğiz. - Çünkü onun orada ve güvende olduğunu biliyoruz.
We're not gonna get killed trying to save six hours,'cause we know she's there and she's safe.
Evindeysen güvende hissetmek istersin.
And when you're at home, you want to feel safe.
- Hey, güvende Nate!
- Hey, stay safe, Nate!
Güvende olacak, değil mi?
She's going to be safe, right?
Bu sırada, diğerlerinin güvende olabileceği bir yerde bekleyeceksin.
In the meantime, you'll go where others are safe from you.
Candle Körfezi'nde, bütün sırların güvende olacak.
All your secrets will be safe in "Candle Cove." ?
Güvende ol.
Be safe.
Şu an gerçeği söylemem de bu sebepten, çünkü güvende değiliz.
The same reason I'm telling you the truth now, because we're in danger.
Ama siz güvende değilsiniz.
But you guys are... you're in danger. I-I...
Öldükten sonra, karısının maddi olarak güvende olmasını istedi ve şu anda güvende.
He wanted his wife to be financially secure after his death. And now she is.
- Sonraki uçağa bineceğim. - Benimle güvende.
- I'll be on the next flight.
Orada güvende olacağını sana düşündüren şey ne?
What makes you think you'll be safe there?
- Sen güvende misin?
- Are you safe?
Yönetici tekrar çevrimiçi olduğunda, güvende olacak ve savunmayı indireceğiz.
As soon as we know the director's back online, we'll be safe and we can turn off the defenses.
Güvende kalmak için güçlerinizi birleştirmeniz gerek
You'll need your combined strength to keep yourselves safe.
Hiçbirşey beni bu koloniyi güvende tutmaktan alıkoyamaz.
I shall stop at nothing to hold safe this colony.
Ruhumu güvende tutmak için... teslim ediyorum.
I surrender my soul... for thy safe keeping.
Flora bizimle güvende olduğu zaman, Müşterilerim tasını tarağını... toplayıp gidecek!
As soon as Flora is safe with us, my clients will be gone!
Fazladan benzinimiz var ve ne kadar kalabalık olursak o kadar güvende oluruz.
And we have extra gas and there's safety in numbers.
Birlikte yolculuk edersek ikimiz de güvende oluruz.
We'd both be safer if we just traveled together.
Güvende bile değiliz.
We're not even close to safety.
Dün gece tüm aile olarak savaşmanızdan sonra bunu yapabileceğinizi biliyorum ve güvende olacaksınız.
After the way the whole family fought last night, I know you're up to it, and you'll be safe.
Dünyanın sonunda kimse güvende değil.
It's the end of the world. Nobody's safe.
- Seni güvende tutarım.
- I can make you safe.
Benden uzakta daha güvende olursun.
You're safer without me.
Beni güvende hissettiren tek şeysin çünkü sahip olduğum her şeyi gördün.
And you're one of the only things that makes me feel safe because you've seen everything that I have.
Sen de beni güvende hissettiriyorsun.
You make me feel safe too.
Elbette bu kahraman ben değilim ama eğer Dolabı güvende tutabilirsem, belki bir gün...
Of course I'm not this hero, but if I can keep the Cabinet safe, maybe, one day...
- Karın güvende.
- Your wife is safe.
- Daha güvende hissediyor musun kendini?
Do you feel safer?
eğer sonsuza kadar burada güvende olacağını sanıyorsan.
We don't have much time.
- Veba söz konusu olduğunda tamamen elimine ediliriz tamamen yok ediliriz. - Kasabamızı güvende tutmalıyız.
- I had a dream.
güvendesin 88
güvende mi 22
güvende olacaksın 20
güvendeyiz 48
güvendesiniz 21
güven 68
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
güven bana 558
güvende mi 22
güvende olacaksın 20
güvendeyiz 48
güvendesiniz 21
güven 68
güvenlik 301
güveniyorum 32
güvenli 94
güven bana 558