Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ G ] / Güvenli değil

Güvenli değil перевод на английский

2,851 параллельный перевод
Hiç güvenli değil, yola konsantre olamıyorum.
It's not safe. You can't concentrate.
Bu hiç güvenli değil!
This is not safe.
Burası güvenli değil.
It's not safe.
Burası güvenli değil.
It's not safe here.
Siz... bir savaş alanına gidemezsiniz, güvenli değil.
You... you can't ride to a battlefield, it's not safe.
Çok fazla güvenli değil.
It doesn't offer much security.
Dışarısı güvenli değil.
It's not safe out here.
- Burada olman güvenli değil.
- It is not safe for you here.
- Benim için hiçbir yer güvenli değil.
- It's not safe for me anywhere.
Ron, bu güvenli değil.
Ron, this isn't safe.
Gözünden kaçtıysa söyleyeyim, bu günlerde dışarı güvenli değil.
In case you haven't noticed, it ain't exactly safe out there these days.
Ama hiçbir yer güvenli değil.
I didn't touch her! I didn't.
Güvenli değil. Kazalar çok meraklı kişilerin başına gelmeye meyillidir.
Well, accidents tend to befall people who are too curious.
Hiçbir yer güvenli değil.
It's not safe anywhere.
Stewie, Lois onu güvenli değil diye yolladı.
Stewie, Lois sent him back'cause he's not safe.
Yukarısı henüz güvenli değil.
No access- - it's not secure up there yet.
Aman Tanrım. Sara'nın ailesiyle yemeğe gidemem. Hiç güvenli değil.
Oh, my God, I can't go to dinner with Sara's parents.
Güvenli değil.
It's not safe.
- Dallas güvenli değil.
Dallas isn't safe.
Orası senin için güvenli değil.
It's not safe for you there.
Güvenli değil.
It's not.
Onu konuşturmada yardımı olacağını düşünüyorlar. Waaldt telefonun izini sürdüyse burası güvenli değil.
They think she might help turn him, and if Waaldt's traced her phone, the safe house is no longer safe.
Burası onun için güvenli değil.
It's not safe for her here.
Kampanya merkezindeyim. Aramak güvenli değil. 16 : 00'da Grayson Global'da buluşalım.
_
- Burası sizin için güvenli değil.
- Come on. It's not safe for you out here.
Buralar güvenli değil.
It's not safe out here.
Onu burada bırakmak güvenli değil.
It's not safe leaving this around.
Savcı Rios Bay Gibbs'in getirilmesi için ısrar etmişti ama bize göre güvenli değil.
DDA Rios insisted that Mr. Gibbs be allowed to appear, but in our opinion, it's not safe.
- Bu güvenli değil.
This is not safe.
Bu dağın etrafında sürerken hiç güvenli değil bebeğim.
And, I don't feel safe driving around this mountain like this, babe.
- Bu... - Güvenli değil mi?
- It's not...
- Burası güvenli değil.
It's not safe to stay here.
Yol güvenli değil.
Road's not safe.
Normal telefondan konuşmak güvenli değil.
Speaking by telephone isn't safe.
- John, güvenli değil.
John, it's not safe for you.
- Dışarısı senin için güvenli değil.
It's not safe out there for you.
Burası senin için güvenli değil, tamam mı?
It's not safe for you here, all right?
- Burada başka bir yerdekinden güvenli değil.
- She's no safer here than anywhere else.
Burası güvenli değil artık.
It isn't safe here anymore.
... güvenli değil.
... it's unsecure.
Burası güvenli değil demiştim.
I told you it wasn't safe here.
- Burada olmam hala güvenli değil.
It's still not safe for me to be here.
Önce aramak istedim ama telefonlar güvenli değil.
I wanted to call first, but the phones aren't safe.
- Hiçbir şey güvenli değil.
Nothing is.
Şu an dışarı çıkmak güvenli değil.
It's not safe for her to go outside right now.
Güvenli değil.
Ok you can't stay down here it's not safe.
Güvenli değil.
It's unsafe.
Burası güvenli değil.
It ain't safe here.
Bilirsin, karanlıkta parlayan arabayı sürmek harika güvenli bir özelliktir, değil mi?
You know, driving a glow-in-the-dark car seems like an excellent safety feature, doesn't it?
Burası güvenli değil.
It's unsafe.
İç bölgede rahat ve güvenli bir hayat sürebilmek için... değil mi?
comfortable life within the Inner District.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]