Hata mı перевод на английский
7,895 параллельный перевод
Sana güvenmekle hata mı ediyorum?
Am I making the wrong decision not being able to trust you out there?
Ortanca otunu kullanmakla hata mı yaptık?
Did we make a mistake going with the hydrangea?
Hata mı?
A mistake?
- Hata mı?
- Mistake?
Ve bence ben hata yaptım.
And I think I made a mistake.
- Sanırım bir hata olmuş.
Well, I guess it's a mistake.
Aradığımız adam 16 yaşında birini, kızınızın yaptığı aynı hata yüzünden 20 katlı binadan attı. Kızınızı onlardan korumak istiyorum.
The men we're looking for threw a 16-year-old girl off a 20-story building for making the same mistake your daughter made.
Sokmayacağım da, ama sen Mike'a Gillis Industries konusunda güvenmemekle hata yaptığını söylemiştin.
And I will, but you said you made a mistake not trusting Mike with Gillis Industries.
Tanrım. Hayır, hayır, bir hata yaptık.
God.
Onu bir Poldark'a vermekle hata yapmışım.
Wicked shame to have thrown her away on a Poldark.
Hata işlediğim adam hayvanlar gibi avlanırken sığınağa mı kaçayım?
To skulk away to safety while the man I wronged is hunted down like an animal? No.
Bir hata yaptım.
Oh god, I have made a mistake.
Kendimi savunmak gibi bir hata yaptım.
I made the mistake of standing up for myself.
Bir hata yaptım.
I, uh, made a mistake.
Onun bir hata yaptığını anlatıyorum.
What I'm saying is she made the mistake.
Bir hata yaptım.
- I made a mistake.
Bu konuda muhtemelen benden çok daha şey biliyorsun. Ama bu önermedeki hata tecavüz suçundaki zaman aşımı.
You're probably already ahead of me here, but the flaw in that premise is the statute of limitations on the rape charge itself.
Şimdiye kadar yaptığım en büyük hata seninle arkadaş olmaktı.
Biggest mistake I ever made was having you for a friend!
Tansy, seni bu gece Tucker'la görmek korkunç bir hata yaptığımı anlamamı sağladı.
( laughs ) Tansy... seeing you with Tucker tonight, I've realized I've made a terrible mistake.
Onu getirmekle hata ettiysem özür dilerim.
And I'm sorry if...
Sanırım, bir hata yapıyorsun.
Um, I think you're making a mistake.
Demek istediğim, çünkü konuşmaktan yoruldum bir şey, bir hata yaptıysanız, paniklediyseniz hatta olayın üstünü örttüyseniz söylemenin tam zamanı.
And my point is... 'cause I'm tired of talking... if you did something, you made a mistake, you panicked, maybe covered it up, now is the time to say... right now.
It lazım hata çeşit.
It's got to be some kind of mistake.
Evet, gelmeliydim. Ancak bu bir hata olurdu. Tıpkı bu kızın size yardım etmesine izin verdiğinizde yapacağınız hata gibi.
Yes, I should have, but it would have been a mistake, the same mistake you'll be making if you let this girl help you.
# Hata yaptım, kafam karışık # # Kızlar mükemmel, ben karmakarışığım #
"I'm wrong and I confess." "Girls are perfect, I'm a mess."
Hiç hata yapmadınız mı?
You never slipped up once?
Aceleci davranıp hata yapmayalım.
Uh, let's don't get ahead of ourselves.
Ne kadar hata etsem de, hâlâ çocuklarımın hayatındayım.
Wrong as I was, I'm still in their lives.
Bak, Shawn, galiba seninle bir hata yaptım.
Look, Shawn, I think I made a mistake with you.
Yemin ederim, hayatımda ilaç yazma konusunda hiç hata yapmadım.
I swear I have never in my life made a mistake prescribing remedies.
Önce Gwen ile kötü bir hata yaptım.
I made a bad mistake with Gwen before.
Hata yapmışım.
I got mean.
- Onlar bir hata yaptım?
- They made a mistake?
- Ben bir hata yaptım.
- I made a mistake.
Ben... bir hata yaptım.
I... Messed up.
İnan bana, benim yaptığım her hata...
- No. Believe me, I've made just about every mistake there is to make and if it's any consolation...
Başka bir hata yapmaktan korkuyorum.
I'm afraid I'm making another mistake.
Hata yaptığımızı düşünmüyorum.
I don't think of what we did as a mistake.
Lila'yı Rebecca'nın öldürmüş olabileceğini yani kocasına yaptığımız şeyin korkunç bir hata olduğunu mu?
That Rebecca maybe killed Lila, which means what we did to her husband was all a giant mistake?
Ben büyük bir hata yaptım.
I made a big mistake.
Bir hata yaptım.
I made a mistake.
Açıklaması gereken bir hata bile yapmadı mı?
That he hasn't made one slip that he's had to explain away?
Değerlerde bir hata olduğunu yanlış anladığımı sanmıştım.
I thought the readings were a mistake, that I put the thing together wrong.
Bak aceleci davranıp hata yapmayalım.
Oh, look. Let's not get ahead of ourselves.
Hata yaparsak bu adam elimizden kaçabilir ve bizim de başka fırsatımız olmaz.
If we get this wrong, this man will slip through the net and we will not get another chance.
Buraya gelerek hata yaptım.
I made a mistake coming here.
Bir hata yaptığımı düşünmeye başlıyorum burada çalışmaya başlayarak.
You know, I'm starting to feel like I made a mistake... coming to work here.
Bir hata olmuştur.
I'm sorry.
Gerçek bir hata olduğuna eminim.
I'm sure it was an honest mix-up.
Çok kötü bir hata yaptım, Calista.
What do you mean? I've made a terrible... mistake, Calista.
Bakın bir hata yaptım.
Look, I made a mistake.