Her şeyi biliyorum перевод на английский
1,914 параллельный перевод
Acının beş aşaması hakkında her şeyi biliyorum.
I know all about the five stages of grief.
- Her şeyi biliyorum.
- I know everything.
Senin hakkında her şeyi biliyorum.
- I kn... I know all about it.
Ben büyülerle ilgili her şeyi biliyorum ama sen gelip yapıveriyorsun.
I know everything there is to know about magic, and you just come along and you do it.
- Her şeyi biliyorum!
- I know everything!
Her şeyi biliyorum.
I-I know all.
- Hakkında her şeyi biliyorum.
- I know all about him.
Hakkında her şeyi biliyorum, dişlerini nerede temizlettiğinden, banka işlerini nerede hallettiğine kadar.
I know everything, from where you get your teeth cleaned to where you do your banking.
Öyle mi, ben her şeyi biliyorum.
- Oh, yeah. I know everything.
Her şeyi biliyorum : kandırıp, ayrılacağını.
I know everything : that you will leave and deceive
Her şeyi biliyorum.
My poor Odette.
Senin hakkındaki her şeyi biliyorum Michael Fry.
I know all about you, Michael Fry.
Gizlediğin yer dışında, neredeyse senin hakkında her şeyi biliyorum Arthur.
I know almost everything about you, Arthur, except where you hide.
Gizlediğin yer dışında, neredeyse senin hakkında her şeyi biliyorum Arthur.
- I know almost everything about you, Arthur.
- Her şeyi biliyorum.
- I know everything. - What about?
Her şeyi biliyorum, Fujiwara.
I know all about it, Fujiwara.
Beni tehdit etme. Seninle ilgili her şeyi biliyorum.
Don't threaten me.
Davayla alakalı her şeyi biliyorum.
I know everything there is to know about that case.
Sevdiği her yemeği ikiniz de dahil, herkes hakkında düşündüğü her şeyi biliyorum.
I know every food she likes, I know every thought she's ever had about a guy, including the two of you.
Doğru insanlar, onlar hakkında her şeyi biliyorum.
The right people, I know all about them.
Ama ben zaten Anok hakkında her şeyi biliyorum.
But I knew all about Anok.
Hakkındaki her şeyi biliyorum.
I know you. I know all about you.
Onun hayatındaki her şeyi biliyorum.
I know all about his life.
Senin hakkındaki her şeyi biliyorum.
I know everything about you.
Hakkında her şeyi biliyorum.
I know all about you.
Her şeyi biliyorum.
I know everything.
Senin her şeyi değiştireceğini biliyorum.
I know you are going to change everything.
Jen, biliyorum bu korkutucu ama elimden gelen her şeyi...
Jen, I know that this is scary. - But I'm gonna do everything...
Senin buralardaki önemli medyum olduğunu biliyorum. Ben gelip cesedi ve her şeyi söyledim.
Uh, I know you're the big psychic around here, and then here I go finding the body and everything.
Her şeyi gördüğünüzü biliyorum.
I know you saw the whole thing.
Mackintosh açığa çıktı, her şeyi biliyorum.
Mackintosh has spilt the beans, I know everything.
Çılgınca olduğunu biliyorum ama sizi güvenli bir yere götürünce her şeyi açıklarız.
I know it sounds crazy, but we just need to get you someplace safe and then we'll explain everything.
Aile ve sadakat senin için bir şey ifade etmiyor biliyorum ama Chloe'yi bulmak için her şeyi yaparım.
Look, I know family loyalty means nothing to you, but I would do anything to find Chloe.
Biliyorum her şeyi yaptınız.
I-I know you've done everything.
Tatlım, büyüdüğünü biliyorum ve bazı şeylerle ilgili baban ne dedi bilmiyorum ama bence her şeyi tartışmak önemli bir şey.
Honey, I know that you're growing older, and I don't know what your father has told you about things, but I think it's important to discuss everything, you know?
Adının Flowers olduğunu biliyorum, her şeyi öğrendim.
I know you're Flowers. I know everything.
Hayatım çok zor, tuhaf ve bazen de tatsız. Ama beni seven, bana önem veren ve bazen her şeyi batırsalar da ellerinden geleni yapan bir anne babamın olduğunu biliyorum.
My life is tough and weird and unpleasant sometimes, but I walk around knowing that I have parents who love me, who care about me, who always try their best, even if they screw up sometimes.
Mantıkta, her şeyi doğru yaptığımı biliyorum.
Intellectually, I know I did everything by the book.
Her şeyi bir anda arkanda bırakıp çekip gitmekte eğitimlisin biliyorum ama- -
I know you're trained to walk away from everything in 30 minutes or less, but -
Belki inanmak zor gelebilir, delice biliyorum ama eskiden her şeyi mahvederdim.
This may be really hard for you to believe. Like, I know it's crazy. But I used to screw up, like, all the time.
Senin hakkındaki her şeyi L.A Times'tan biliyorum.
And I knew all about you from the L.A. Times.
Ve seni tanıyorum tatlım okulu bırakmak istediğini biliyorum ve bana bakmak için her şeyi yapacağını da.
And i know you, sweetheart. I know you would want to quit school And do everything you could to take care of me.
Olanları hatırlamadığını biliyorum ama... Her şeyi hatırlıyorum.
- Well, I know you don't remember it, but...
Gerçekten istediğimiz her şeyi yaptınız. Üstelik çok meşgulsünüzdür, biliyorum.
You really did everything we wanted, and I know how busy you must be.
Biliyorum, sana her şeyi halledeceğim dedim ve..
Shut up, flynn. I-I-I know that I told you I would handle everything, and...
Her şeyi hatırladığını biliyorum.
I know you remember everything.
- Biliyorum, her şeyi berbat ettim!
- I know, I screwed up!
Biliyorum, son seferinde her şeyi berbat etmiştim, ama o ve Victoria, beni piyasadan dışladılar.
I know I messed up last time, but she and Victoria blackballed me in the industry.
Yapacağın her şeyi sen yapmadan biliyorum.
- I know everything you're going to do.
Biliyorum her şeyi batırdım..
I know. I screwed up. I get it.
Ben, senin her şeyi bildiğini biliyorum.
I know that you know everything.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi aldın mı 25
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyini 16