Hiçbir şey olmadı перевод на английский
2,702 параллельный перевод
Hiçbir şey - - Hiçbir şey olmadı.
Nothing - - Nothing happened.
10 yıl hiçbir şey olmadı, sonra birden hamile kaldı.
We lived in'10 and has not happened, rather suddenly.
Hiçbir şey olmadı. Seks filan yapmadık. Değil mi?
You were way too drunk for sex.
Duşta hiçbir şey olmadı diyemem.
Well, I wouldn't say nothing happened in the shower.
Hiçbir şey olmadı.
Nothing happened
Hiçbir şey olmadı.
Nothing happened.
Hanna'yla aramızda hiçbir şey olmadı, tamam mı?
Okay - - nothing happened with me and Hanna, okay?
Ayrıca Howard'a da aramızda hiçbir şey olmadığını söyle!
And you tell Howard there's never been anything between us!
Yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını biliyorsun.
You know there's nothing they can do.
Öyleyse elinizde hiçbir şey olmadığını söyleyebilirim.
Then I'd say you have nothing.
Hiçbir şey olmadı. Ve şimdi gittiler buradan.
Never happened.
Trevor ile ilişkim bitmeden hiçbir şey olmadı.
But nothing happened until Trevor and I were totally done.
Senin olayında, neyse ki hiçbir şey olmadı.
In your scenario, at least, nothing happened.
Y2K, medyanın her şeyi nasıl şişirdiğinin ve hiçbir şey olmadığının mükemmel örneği.
Ha, Y2K- - perfect example of how the press hypes everything to no end and nothing happens.
Hiçbir şey olmadı. Harika.
It's great.
Aramızda ortak bir şey bulmaya çalışıyordum şimdiyse aramızda ortak hiçbir şey olmadığını biliyorum.
I was trying to find something we had in common. And now I know we have nothing in common.
Ne oldu? - Hiçbir şey olmadı.
It was nothing, all right?
İlk nörolog, bende ters hiçbir şey olmadığını söyledi.
First neurologist said there's not a damn thing wrong with me, and the second neurologist said...
Hiçbir şey olmadı mı?
So, nothing happened?
Uzun lafın kısası fiziksel hiçbir şey olmadı.
Long story short, nothing physical happened.
Ona hala bir özür borçluyum ama en azından babam aramızda hiçbir şey olmadığını biliyor.
Well, I still owe him an apology, but at least now my dad knows that nothing happened between us.
Kafana nasıl şeyler soktu bilmiyorum Mads ama Eduardo'ya aramızda kesinlikle hiçbir şey olmadı, tamam mı?
I don't know what kind of thoughts he's putting in your head, Mads, but... absolutely nothing happened between me and Eduardo, okay?
- Hiçbir şey olmadı- -
- Uh, n-nothing happened at all.
- Hiçbir şey olmadı.
- It's not ruined.
Hiçbir şey olmadığı açık, değil mi?
Well, it's not nothing, is it? !
Hiçbir şey olmadı.
That was nothing.
Hiçbir şey olmadı.
Nothing happened at all.
İki ay geçti ve hiçbir şey olmadı, rahatla.
It's been two months. Nothing's happened.
Ama yıllarca hiçbir şey olmadı.
But nothing happened for years.
Yani bir saat arayla hakkında iki şikâyet almama rağmen bana hiçbir şey olmadığını mı söylüyorsun?
You're telling me even though I've gotten two complaints about you within an hour... -... there's nothing going on, you're fine?
Hiçbir şey olmadı.
Nothing... Happened.
- Jess, git buradan. - Hiçbir şey olmadı.
- Nothing happened.
Öyle mi? Yani ikinizin arasında hiçbir şey olmadı?
So nothing's ever happened between the two of you?
Anahtarı çevirdim fakat hiçbir şey olmadı.
I hit the switch but nothing happened.
Yine de beni tatmin etti ve dediğin kadar çirkin de değildi belki başka bir hayatta olabilir ama hiçbir şey olmadı!
And you know what, I think he probably did fancy me and actually he wasn't completely hideous, so in another life I don't know, but nothing happened!
Hector'un arabası bu kavşaktan geçer diyordum ama hiçbir şey olmadı, hiç hem de.
I figured Hector's GTO had to pass through this intersection, but nothing, nada.
Kalinda ile tanışmadan önce aslında hiçbir şey olmadıklarını düşünen birçok insan tanıyorum.
I know a lot of people who weren't anything until they met Kalinda.
Hiçbir şey olmadı.
Nothing-
Hayır, hayır hiçbir şey olmadı.
No, no, nothing happened.
Hiçbir şey ziyan olmadı.
Make all ready.
İkimizde böyle olmadığını biliyoruz. Bunu kanıtlayabilmek için elinde hiçbir şey yok.
Which we both know I didn't, so you'll have gone through all this and be left with nothing.
Solly'nin yaptığı hiçbir şey diğerleri için kolay olmadı.
Nothing Solly ever did was easy on other folk.
- Hiçbir şey hissetmemen yaralı olmadığını göstermez.
- Just because you can't feel anything doesn't mean you're not injured.
Evet, iyi ki hiçbir şey olmadı.
At least nothing happened.
Aradığım şey hiçbir zaman huzur olmadı.
I'm not looking for peace. Mnh-mnh.
Hiçbir korku ve utancın olmadığı kendini tamamen verebileceğin bir kadın arkanda hiçbir şey bırakmadan.
- Where there's no shame, there's no fear, where you can put all of yourself in a woman and leave nothing behind.
Hiçbir şey aynı olmadı.
He was never the same.
Şimdilik kimseye bir şey olmadı, ve hiçbir şey çalınmadı.
So far, nobody has been hurt and nothing has been stolen.
Bu tahtada bir İsa ya da Musa * olmadığı sürece hiçbir şey olmayacak.
So unless you have Jesus or Jesus on that board... Not going to happen.
Şunu fark ettim ki hiçbir şey hissetmiyorum, Regina ve sorunun bende olmadığını anladım artık.
You know, I've realized that I don't feel anything, Regina, and I know now it's not me.
Otel odası payımı berbat ettim, ama inanın, hiçbir cinsel içerikli şey olmadı o odada.
I have ruined my share of hotel rooms, and trust me, nothing sexual happened in that room.
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25