Hoşunuza gitti mi перевод на английский
277 параллельный перевод
- Hoşunuza gitti mi?
Do you like it?
Paddy'yle iş yapmak hoşunuza gitti mi?
How do you like playing with Paddy?
- Hoşunuza gitti mi?
- Did you like it?
Bu hoşunuza gitti mi?
How do you like that, eh?
Öğlen yemeği daveti hoşunuza gitti mi?
Pleasant luncheon?
Hoşunuza gitti mi?
Did you like it?
Matmazel, Melun'da Cadılar Bayramı hoşunuza gitti mi?
Well, mademoiselle, do you like All Hallows'Eve at Melun?
Hoşunuza gitti mi, Bayan Aysgarth?
How do you like it, Mrs. Aysgarth?
Ee, hoşunuza gitti mi?
Well, how do you like that?
Hoşunuza gitti mi?
Do you like it?
Hoşunuza gitti mi, Rahibe Ruth?
Do you like it, Sister Ruth?
Bu güzel mendil hoşunuza gitti mi?
See what I've brought you. A pretty silk scarf, as if made just for you!
- Gerçekten hoşunuza gitti mi?
- You really liked it?
"Cüzam Kolonisi." Hoşunuza gitti mi?
"The Leper Colony." How do you like it?
Hoşunuza gitti mi?
Did you all enjoy yourselves?
- Sizi operada gördüm, hoşunuza gitti mi?
- How do you do? - I saw you at the opera.
- Dansım hoşunuza gitti mi?
- You liked my dancing?
- Hoşunuza gitti mi?
- Do you like it?
Hoşunuza gitti mi?
Were you pleased about that?
Öğrenciler hoşunuza gitti mi?
How do you like the students?
Gerçekten hoşunuza gitti mi, hanımefendi?
You really like it, ma'am?
- Şarkı hoşunuza gitti mi Koca Baba?
- Did you like the singing, Big Daddy?
Program hoşunuza gitti mi?
Like the full schedule?
Şarkı hoşunuza gitti mi?
That's great.
Hoşunuza gitti mi?
Like her?
Lafını etmeyin. Hoşunuza gitti mi?
It's my pleasure, do you like it?
Bu hoşunuza gitti mi, hanımefendi?
How do you like this one, ma'am?
Londra hoşunuza gitti mi?
Do you like it in London?
Hoşunuza gitti mi Sezar?
Does it please you, Caesar?
Hoşunuza gitti mi, lordum?
Do you find it pleasing, my lord?
Lütfen tadın ve hoşunuza gitti mi söyleyin.
Tell me if you like it.
Hoşunuza gitti mi?
You like it?
Bu hoşunuza gitti mi?
is that good?
- Hoşunuza gitti mi?
- Do you feel good?
Eee, bu hoşunuza gitti mi Parker Ana?
Now, how do you like that, Mother Parker?
Altında da, "Uzun bir ömür yaşadı". Hoşunuza gitti mi?
And underneath, "In the fullness of his years." Is that all right?
Hoşunuza gitti mi?
You like that? - It's beautiful.
- Hoşunuza gitti mi?
- You like it? - Oh, yeah.
Buhar hoşunuza gitti mi maestro?
Is the steam good, maestro?
Hoşunuza gitti mi?
Like it?
İyiyim. - Hoşunuza gitti mi?
- Did you enjoy yourself?
Şu ikisini soytarıya çevirmem hoşunuza gitti mi?
did you like the form in which I cheated these guys?
- Hoşunuza gitti mi?
- What's it like?
Çorbam hoşunuza gitti mi?
Do you like my soup?
Hoşunuza gitti mi?
You liked it?
- Hoşunuza gitti değil mi?
- You'd like that, huh?
Hoşunuza gitti Bayan Templeton, değil mi?
You like it, Miss Templeton, do you?
Alberto hoşunuza gitti mi!
- So, you're sweet on Alberto?
Demek elinizin para görmesi hoşunuza gitti, öyle mi?
One of you guys want a bread-and-butter account?
Kabul ettiniz ve bir anlaşma yaptınız... böyle hoşunuza gitti, değil mi?
You have agreed and you have made a deal... the way you liked, didn ´ t you?
Hoşunuza gitti mi, Bay Scott?
Satisfied, Mr. Scott?