Hâlledeceğim перевод на английский
35 параллельный перевод
- Ben hâlledeceğim.
- I'll hook it up.
"Bu şekilde odaklanmam çok zor." "İşlerimi nasıl hâlledeceğim?"
It's very hard to concentrate in here. How am I supposed to get any work done?
Ben hâlledeceğim.
I'm gonna take care of it.
- Tamam. Hâlledeceğim.
- Of course.
Henüz para elime geçmedi ama o işi hemen hâlledeceğim.
I don't have the money yet, but I'll get it right away.
Sorunu kendim hâlledeceğim.
I'm taking care of this myself.
Görünüşe göre, kendim hâlledeceğim.
Looks like I gotta take care of this myself.
- Bırak. Ben hâlledeceğim.
- Leave it, I'll take care of it.
- Ben hâlledeceğim.
- l'll take care of it.
- Boyayım hâlledeceğim.
I'll paint it.
Kendi yöntemimle hâlledeceğim.
I do this my way now.
Ben hâlledeceğim.
I'll handle this.
- Beni ilgilendiriyor, hâlledeceğim.
- It's my thing. I'll fix this.
Sen hayatta kalmana bak, hâlledeceğim bunu.
Stay alive and I'll fix this.
Bunu hâlledeceğim, söz.
I'll sort it out. I promise.
Ben hâlledeceğim.
I'll be in in a little while.
Benim o sâdık yarenlerime söyle, bu işi ben hâlledeceğim!
You tell my loyal band of merry fucking men, I will handle this!
Oraya gidip, onlarla görüşeceğim. Bu meseleyi yüz yüze hâlledeceğim.
I'm gonna go over there, I'm gonna sit down, work this thing out with them face to face.
Şimdi hâlledeceğim şu işi.
Now I'm gonna go do this thing.
Hayır, bunu kendim hâlledeceğim. Sonrasında konuşuruz.
No, I'll take care of this myself, and then we'll talk.
Tamirciyi hâlledeceğim.
I'll fix it. The plumber.
Efendim, ben hâlledeceğim.
I'll take care of it.
Hâlledeceğim.
I got you.
Ve her şeyi kucağıma oturmuş bir güzelle diğer güzel alnımı ovarken kanepemden hâlledeceğim.
And I'll manage the whole thing from my porch with one beauty sitting on my lap... and another mopping my brow.
İşi bu gece hâlledeceğim.
I'm gonna do it tonight.
Ben hâlledeceğim.
I will handle this.
Anlaşılan sabah programını kendim hâlledeceğim.
Obviously, I'll handle the morning show myself.
Ben hâlledeceğim.
Here. I will get it.
İki dakikada hâlledeceğim.
It'll take me two and a half shakes.
Bu seferkini ben hâlledeceğim, tamam mı?
This one, I'm on it, I got it, okay?
Merak etme, ben her şeyi hâlledeceğim.
Don't worry. I'm gonna take care of everything.
Ben hâlledeceğim.
I got this.
- Senin silah işini hâlledeceğim yeter ki bana biraz zaman tanı.
Word is Horatio really stepped in it. We'll get your shooter.
Nick ve Winston, sizinkini de hâlledecegim.
Nick and Winston, I got you guys.
halledeceğim 67
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallelujah 92
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49