Ilgileneceğim перевод на английский
2,962 параллельный перевод
Jimmy'le ben ilgileneceğim, Cynthia'da seninle ilgilenecek.
I'll take care of Jimmy, Cynthia will take care of you.
Sizinle ilgileneceğim. Bana inanın.
And I'm gonna take care of you, oh, you better believe it.
Hemen ilgileneceğim.
I'm all over it.
- Onunla sonra ilgileneceğim.
- I'll deal with her later.
Ben bununla ilgileneceğim.
This is what I'm doing.
Ben ilgileneceğim, tamam mı?
I'll take care of it, OK?
Sizinle ben ilgileneceğim.
I'll be handling your job. Hey, man.
Şimdi, burada oturup,... sesini çıkartmayacaksın ben de ortaklarınla ilgileneceğim.
Now, you're gonna sit here, you're gonna be quiet... And I'm gonna go deal with your partners.
Onlarla liseye kadar ilgileneceğim sanırım.
Think I'll put off boys until high school.
Tek tek ilgileneceğim.
I'll check you individually.
Siz çocuklarla hemen ilgileneceğim.
Back for you boys in a flash.
Okulun her şeyi ile ben kendim ilgileneceğim.
I'll take care of it all alone.
- Biraz sonra ilgileneceğim seninle.
- I'll be with you in a minute.
Sam'le ben ilgileneceğim.
I'll take care of Sam.
Ben perikardiyumla ilgileneceğim.
I'm gonna deal with the pericardium.
Sana adamla ben ilgileneceğim dememe rağmen arkamdan iş çevirip adamla sikiştin mi?
You went behind my back when I specifically said I wanna deal with the guy... and you fucked him?
- Bununla ilgileneceğim, Travis.
- I'll look into that, Travis.
Kore'nin binde birlik kesimiyle şahsen ilgileneceğim.
Top 0.1 % in Korea, that's who I'll manage personally.
Merhaba, medya ile ilgileneceğim.
Hey, I'll handle the media.
Olayla ben ilgileneceğim.
I will deal with the matter, okay.
bu işle ben ilgileneceğim.
Fine this will be on my own head.
Ben onunla ilgileneceğim!
I will take care of him
Derhal ilgileneceğim efendim.
I'll - - I'll get right on that, sir.
Bu kamyon olayıyla ilgileneceğim.
I'll look into the, uh, truck situation.
Bununla ilgileneceğim.
I'm going to look into that.
Dr. Barnes için neyin önemli olduğuyla ilgileneceğim.
Take an interest in what matters to Dr. Barnes.
Pekala, ilgileneceğim.
All right, I'm on it.
Seninle sonra ilgileneceğim.
I'll deal with you later.
Sen Tahir'e git. Bende NCB ile ilgileneceğim.
You go after Tahir, I will deal with the NCB.
Vasu'ya söyle bu dördü ile ben ilgileneceğim..
Tell Vasu that after I have dealt with those four..
Sanırım bunun yerine gidip onunla ilgileneceğim.
I think I'll go deal with that instead.
Hayır, eve gideceğim kardeşimle ilgileneceğim.
No, I'm going to go home, take care of my brother.
ben ilgileneceğim tamam mı?
I'll take care of it, okay?
Oturun, az sonra sizinle ilgileneceğim.
Have a seat, we'll be right with you.
Bununla ilgileneceğim.
I'm gonna take care of it.
Bundan sonrasıyla ben ilgileneceğim.
I'm going to take care of this from here.
Evet, bununla nasıl ilgileneceğim biliyor musun?
Yeah, you know how I'm gonna deal?
Büyüklerin işlerini bitirmesini bekle, seninle sonra ilgileneceğim.
You leave the adults to sort this out... And I will deal with you later.
Ben ilgileneceğim, patron.
I'll take care of it, boss.
Bu olayla ilgileneceğim.
I'm gonna take care of this. Hey.
Joy şirketi ile teke tek ilgileneceğim.
I'll go over it with Joy one-on-one.
sabah ilgileneceğim onlarla.
Take care of that in the morning.
Babanla burada kalıp dükkanla ilgileneceğim.
Dad will stay here to watch the store, you kids just go on.
Şu listeyle uğraşıyorum, bitene kadar bununla ilgileneceğim.
I'm just, like, on a roll, so I'm probably just gonna, um, work on this until it's done.
Bu ve Dr. Freedman'la ben ilgileneceğim.
I'll deal with this and Dr. Freedman.
Onunla ilgileneceğim.
Get up, c'mon. Please help us.
Elimden geldiğince çabuk seninle ilgileneceğim.
And I will get to you as soon as I can.
İlgileneceğim.
I sure will.
İlgileneceğim.
I'll focus. I promise.
İlgileneceğim, söz.
- Dr. Freedman, I will follow up.
Bundan sonra ben ilgileneceğim sizinle.
I'll be taking care of you now.