Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ I ] / Insan mı

Insan mı перевод на английский

18,525 параллельный перевод
Mat'i üzdüğün zaman, ben kötü bir insan mıyım diye sormuştun.
When you hurt Mat, you asked if you were a terrible person.
Sırf kovulduğumu anlamasın diye hasta kardeşini okula gönderen türde bir insan mıydım ben?
Was I the kind of person who would send her sick sister back to school just to keep her from figuring out I got fired?
Ne dersin, insan mı hortlak mı?
What d'you think, human or revenant?
Onu sevdiğini ve ona yardım etmek istediğini anlıyorum. Ancak bazen insan yaralarını sarmak için yalnız kalmalı.
I understand that you love him and that you want to help him, but sometimes a man needs to be left to lick his own wounds.
Yani onca yolu bu saldırıyı gerçekleştirmek için gelirsin ve sonra da durup birkaç insanın hayatını mı kurtarırsın?
So, you come all this way to carry out this attack, and then stop to save a bunch of innocent people's lives?
Görüp görebileceğin en rezil insan benim.
I'm a terrible human being.
Çocukken her şeyi düşünemiyor insan. Kendi çapımıza göre de elimizden geleni yaptığımızı sanıyorum.
We were doing everything we could back then, and looking back, I feel like maybe it was inevitable how things turned out.
"maskülenist" diye tanıttığına inanamassın insan hakları organizasyonlarının mazlum ve dışlanmış insanları güçlendirmek için olduğunu sanırdım
You wouldn't believe how many guys out there identify themselves as meninists. I thought human rights organizations were supposed to empower people who are marginalized or oppressed.
sanırım bir insan sosisi sana yeterli gelmedi ha kocanın da iştirakıyla domuz adam 2 yi yapmayı umuyorum yapmaya çalıştığın şeyi takdir ediyorum cam fakat şu an hodgins yardım edilmeye müsait değil eldivenleri çıkarabilirsin daha bağırsakları incelemedim Oh, tanrım bulduğum algoritma sayesinde
I guess one human bratwurst wasn't enough for you, huh? Well, I was hoping to make Pig Man Two with your husband's participation. I appreciate what you're trying to do, Cam, but there is no helping Hodgins right now.
Mrs. Walters, cinsiyetler arası eşitliği savunan sizin gibi bir insanın kocasının sizle böyle konuşmasına izin vermesine şaşırdım bilmediği konularda ne kadar da çok konuşuyo öyle değil mi?
No, there's only one thing you're going to do, and that's keep your damn mouth shut. Mrs. Walters, as a proponent for equality between sexes, I am shocked you'd allow your husband to speak to you like that.
İnsanımıza ihanet mi ediyorsun?
_
- Nereden bilebilirsin vampir insan ilişkileri benim uzmanlık alanım.
Well, what do you know, vampire-human affairs are my specialty.
Çünkü sen bir vampirsin ve ben bir insanım.
Because you're a vampire, and I'm a human.
Bunu söylemenin en boktan yolu bu biliyorum ama ben de boktan bir insanım.
So I know this is a crappy way to do this, but...
- Her saat daha fazla insan tarafımıza geçiyor.
Every hour, more join our ranks.
Mümkün olan en az insanın ayak izi olduğundan hayvanlarımız esarete çok daha doğal bir şekilde uyum sağlayabiliyorlar.
By having a minimal human footprint, our animals can adapt to captivity much more naturally.
Yani bilim insanı mısın?
So you're a scientist?
Ama sana yardım edebilecek tek insan ben olabilirim.
- But I might be the one person that can help you.
Küçükken üzüldüğümde, annem kızınca veya köpeğimiz öldüğünde bisikletimle pazara gider ve bunlardan alırdım çünkü taktığın şeyi yiyebilirken mutsuz kalabilir mi insan?
When I was a kid and I would get bummed out like when my mom was being lame or when our dog died I used to bike down to Market Street and I would buy one of these because who can stay bummed out when you can eat what you're wearing?
Ve seni durdurmaya gelince, bunu yapacak son insan benim hele ki sen, benim hatalarım yüzünden bu duruma düşmüşken.
And as for stopping you, I'm the last person to do that, not when it was my doing that put you in this position in the first place.
Normal bir insan gibi parasını ödeyip aldı sandım.
As in one she actually picked out and paid for, like a normal person.
Ben de bir insanım.
I'm a person.
Bize yardım edebilecek bir sürü insan var.
We've got a country full of people with their hand out.
Sonra o insan öldü mü sana mı dönüyor?
And then if that person dies, then it comes back to you?
Demeye çalıştığım... Sen ilişki insanısın.
My point is, you're a relationship person.
Bir çok gereksiz geveze insan duyuyorum.
I'm getting a lotta comm chatter.
Şiddet taraftarı bir adam değilim ama yarattığın özel bir şeyin senden çalınmasının insanı nasıl çıldırttığını iyi bilirim.
I'm not a violent man, but I know how nuts it can make you to create something special only to have it stolen from you.
Babanı aramadan önce şu bil ki, Dede hakkında tüm söylediklerim tanıdığım en iyi ve en dengeli insanı kaybetmemin acısına kılıf uydurmak içindi.
Before you call your dad, what I was saying about Dede was me just covering up because I lost the greatest, most stable person I've ever known.
Ben uzaklaştırılacak insan değilim ki.
I'm not a restraining order person.
- Aya ilk adım basan insan.
First man on the moon.
İnsan için küçük, insanlık için dev bir adım.
"One small step for man, one giant leap for mankind."
Başka bir mirasçı olduğunu varsayalım ancak dünyanın herhangi bir yerinde ya da geçtiğimiz yüzyılın herhangi bir zamanında doğmuş onlarca insan vardır.
I suppose there could be another heir, but he or she could've been born anywhere in the world, at any time in the last century to any one of several dozen people.
Plazmanın ne olduğuna emin değilim ve insanın ihtiyacı oluyor mu bilmiyorum ama hissettiğim kadarıyla sanırım gerekli bir şeymiş.
I'm not exactly sure what plasma is, and I don't know if you need it, but, from the way I've been feeling, I'm guessing you do.
Hayır, sadece çok önemli kişilerle tanışmış fazla tanıdığım insan yok o kadar.
No. I just... I don't meet too many, you know, like,
" -... fazla tanıdığım insan yok o kadar.
... Malcolm Gladwell connector types.
İHA görüntüleri geniş çapta yangın hasarı olduğunu gösteriyor ve insan yapımı hiçbir şeyden iz yok.
UAV footage shows extensive fire damage and not a trace of anything manmade.
Bunu okuduğunu duymak için sabırsızlanıyorum. Böylesine önemli olayda ve bir sürü insan oradayken.
I'm so looking forward to hearing you deliver it, on such an important occasion, with so many, many people in attendance.
- Eminim ehillerdir ama biz bilim insanıyız.
I'm sure they're competent, but, see, we're scientists.
Busquet'in ofisinden aldığımız nefret mektubu gösterdi ki projeyi bir çok insan küçümsüyor.
As evidenced by the hate mail we took from Busquet's office, the building had no shortage of detractors.
Ben kusursuz bir insan değilim.
I'm not a perfect person.
Biz insan sağlığı işindeyiz ve küçük bir çocuğa imkansız bir söz verdiğin için kıymetli kaynaklarımı feda etmeyeceğim.
We are in the human health care business, and I will not sacrifice precious resources because you made an impossible promise to a little boy.
Seçkin seks uzmanları ve çok satan "İnsan Cinsel Tepkisi" kitabının yazarları Dr. William Masters ve Virginia Johnson'dan bahsediyorum.
I'm talking about preeminent sex experts and authors of the best-selling Human Sexual Response, Dr. William Masters and Virginia Johnson.
- Kedi insanı mısın?
Are you a cat person?
- Hayır, ben insanın insanıyım.
No. I'm a person person.
Millet... 12 insan öldü tamam mı?
Guys... 12 people are dead, okay?
Yürüttükleri insan kaçakçılığı soruşturması onları James Lam'e götürdü ve onu yakalamak için Sang Min Sooh'un yardımına ihtiyaç duydular.
Their investigation into human trafficking led them to James Lam, and they needed Sang Min Sooh's help to bring him to justice.
Benim tanıdığım insan saf, mavi gökyüzü gibi.
The person I know is too pure-hearted
Amerika'da okuldaydım sadece o yüzden insan kalbinin zalimliğini anlayamadım.
All I did in the US was study. I don't know the ways of the world.
İnsan haklarını ihlal eder devletin bana verdiği yetkiyi kötüye kullanırdım.
I violated human rights and abused my influence in the name of public power.
Ben sadece bir insanım Jack.
But I'm just a man, Jack.
- Sen ki insanları baştan çıkaran insan ırkının hasımısın.
- You foe of the human race, corrupter of men.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]