Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ I ] / Istemezdim

Istemezdim перевод на английский

4,935 параллельный перевод
Ben de kendimle kavga etmek istemezdim.
I wouldn't wanna fight with me either.
Yerinde olmak istemezdim.
Hate to be in your shoes.
Üzgünüm ama seni böyle bırakmak istemezdim. Git, Duke.
I'm sorry, but I don't want to leave you like this...
Hayır ama aç karnına ölmeni hiç istemezdim.
No, but I'd hate for you to die on an empty stomach.
Çok önemli olmasaydı senden böyle istemezdim.
I wouldn't ask if it wasn't vital.
Merak etme ben de senin boynundan doğmayı hiç istemezdim.
Well, I never asked to grow out of your neck.
Yerinizde olmak istemezdim.
MR CHURCH : Oh! Rather you than me.
Çaresiz olmasam yardım istemezdim ama yardım gerekiyor.
I... I wouldn't presume to ask for help if I weren't desperate, but I need help.
Hayal kırıklığına uğratmak istemezdim, eski dostum.
Sorry to disappoint you, old boy.
Mouch olmak istemezdim.
I wouldn't want to be a Mouch.
Ben senin evinde olsam eski eşinin resimlerine bakmak istemezdim.
It's just, when I'm at your place, I don't have to stare at pictures of your ex.
Bunu istemezdim.
I didn't wanna have to do this.
- Seni hayal kırıklığına uğratmak istemezdim.
- I didn't want to let you down.
Babamın etrafında olmasını istemezdim. Tabi eğer röportaj yapmayı istemiyorsan.
You don't want my dad around if you're trying to get an Interview.
Avukatının yerinde olmak istemezdim.
I don't envy his attorney at the moment.
Çok kötü bir gün geçiriyordum ve sinirimi senden çıkarmak istemezdim.
I was having a bad day, and... I didn't mean to take it out on you.
Tamam, bunu yapmaktan nefret ediyorum ve gerçekten muhtaç olmasam istemezdim... Ama ay sonuna kadar bana borç verebileceğin birkaç bin dolar verme imkanın var mı?
Okay, well, I hate to do this, and I wouldn't if I wasn't really up against it, but is there any way you could lend me a few grand until the end of the month?
Robert'ın yerinde olmak istemezdim.
I wouldn't like to be in Robert's place.
Bu konuda haklı olmak istemezdim.
I did not want to be right about this.
Bu konuyu açmak istemezdim ama CBI diye bir şey yok artık.
I hate to bring you down, but there is no CBI.
Benim her şeyimsin ve duygularını incitmek istemezdim.
You mean everything to me, and I never meant to hurt your feelings.
Ben istemezdim.
Oh, I wouldn't.
Ben de istemezdim.
I thought not.
Olayların başka türlü yol almasını istemezdim.
I would not wish for things to be any different than they are.
Şu anda söylemek istemezdim ama oturmazsak bu masayı kaybedeceğiz.
Uh, I hate to do this right now, but if we don't sit, we will lose this table.
Böyle söyleyen kızlardan biri olmak istemezdim ama bu konuda kendimi biraz huzursuz hisediyorum.
I don't want to be one of those girls, but I feel kind of uncomfortable about it.
Bak, eğer önemli olduğunu düşünmeseydim seni bununla rahatsız etmek istemezdim.
Look, I-I wouldn't bother you with this if I didn't think it was important.
Bedenim bana ait değil şu durumdayken olmasını da istemezdim zaten.
My body doesn't belong to me- - not that I'd want it in this state.
Kötü haberleri artırmak istemezdim ama az önce zam aldım.
Oh, no. I hate to pile on the bad news, but I just got a raise.
Bu sorumluluğu taşımanı istemezdim.
I didn't even mean to burden you with it.
Medusa, başka bir yol olsaydı senin yardımını istemezdim.
Medusa, I would not ask for your help if there were any other way.
Masal zamanını bölmek istemezdim.
Didn't mean to disturb your story time.
Bay Moray'e karşı sorumlu hissetmeseydim yaşadığım zorlukları tarif etmek istemezdim.
I would wish not to describe the hardship, in case you should feel in... in some way responsible, Mr Moray.
Bunu yapmak zorunda kalmak istemezdim.
I didn't want to have to do this.
Affedersin, rahatsız etmek istemezdim.
Sorry. I didn't mean to crash.
Bu işte harikasın, ve Joan yemin ederim, bu adamın kısmetim olduğunu düşünmeseydim bu kadar küçük düşürücü birşeyi yapmanı hayatta istemezdim.
You're great at it, and, Joan, I swear, I would never, ever ask you to help me with something so mortifying if I didn't think that this guy might really be the one.
Senden bunu asla istemezdim...
I would never ask you to...
Onları yola getirme gibi bir niyetim yok. Buradaki değerli arkadaşım Sally hatrına bile istemezdim.
And I don't intend to bend them, not even for my dear friend Sally here.
Bundan daha fazla bir şey istemezdim.
I wanted that more than anything.
Bu şekilde öğrenmeni istemezdim ama babaanne oluyorsun.
You're gonna be a grandmother.
İnan, Margaux'ya böyle yapmak istemezdim ama daha derine inmesine izin veremem.
Trust me, going behind Margaux's back is the last way I want to handle the situation, but I can't let her get any deeper.
Son haftalardır bulunduğun bu halde olmanı istemezdim.
I would not have you as you are now, as you have been these past weeks.
Bu kadar önemli olmasa istemezdim.
I would not do so if it were not important.
- Başka bir yolu olsa istemezdim.
I wouldn't ask if there were any other way.
Hiç denemek istemezdim açık evliliğinin olduğunu duymamış olsaydım.
I never would've tried anything if I hadn't heard that you were in an open marriage.
Onları almak istemezdim, anlarsın ya.
I wouldn't want to get them, you know.
- Böyle bitsin istemezdim.
- I didn't want it to end like this.
Seni zor durumda bırakmak istemezdim.
Don't mean to put you on the spot.
Bunu söylemek istemezdim Nathan ama beni ahlâki bir kürsüye koymuşsun ve tüm problemler bütün kaynaklanıyorsa gerçeği bilmen gerekiyordu.
I had almost erased that from my memory, too. They had this vicious cycle of fighting and then trying to make it better with sex. Yeah, I don't know what they did in their bedroom, but it involved a lot of grunting and shushing.
Bir casusun Fransız kanının dökülmesine sebep olmasını istemezdim.
I never wished for a spy to cause french blood to spill.
Bunun olmasını istemezdim.
I wanted to avoid this but what you did...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]