Iyi adam перевод на английский
12,034 параллельный перевод
Ne yaptığımı öğrenecek olurlarsa başıma gelecekler Snowden'i iyi adam gösterir.
Now, they find out what I been doing, huh, I'll make Snowden look like a good guy.
Harika. Şimdi de Barlow gibi bir Nazi iyi adam oldu.
So now a Nazi like Barlow is one of the good guys.
Evlendiğim iyi adam.
The good man I married.
Bu iyi adamın ölümünün intikamını alacağız.
We will avenge this good man's death,
Gerçekten bu adamın ne yaptığını bilmem iyi olmaz, değil mi? Hayır.
I really don't want to know what this guy did, do I?
Adam iyi mi?
Is he all right?
Adamın direnmesi iyi olmuş.
I mean, it was too good to resist.
Iyi de adam buyukbaba hatta iki torunu var.
But he's a grandfather he even has two grandchildren.
Adam iyi çizmiş!
Dude can draw!
- Adam iyi çıktı.
He was tough. She.
İyi şanslar adamım.
Good luck, man.
Silva'nın ülkede daha fazla adamı varsa öğrenmenin en iyi yolu o kaçağı tıkamak.
If Silva has more men in the country, the best way to find out is to plug that leak.
Bu iyi giyimli adam tamamiyle hayalet.
Our well-dressed man is a total ghost.
Artık Bay Mutlu İyi Adam olamazsın.
You can't be Mr. Happy Nice Guy anymore.
İlk seferine göre adamınız iyi iş çıkardı.
First time. Your guy did fine.
Artık Bay Mutlu İyi Adam yok.
No more Mr. Happy Nice Guy.
Santa Muerte'nin seni bir kadın ile gönderdiğini öğrendiğimde Murphy'mi arayıp bulup bana getirmeleri için..... en iyi bir düzine adamımı yolladım.
Leave it to Santa Muerte to work for a woman. I've sent dozens of my best men searching for El Murfi to bring him to me.
Tamam, yani Carson Exley'nin eşyalarını Açıl artırmada satın alıyor Washburn'nün röportajlarını keşfediyor ve adamın ailesine bir bakmalarını teklif ediyor bu da ancak iyi bir adamın yapacağı bir şey.
Okay, so Carson buys Exley's research at auction, discovers the Washburn interview, and contacts the man's family to offer them a look, which is what a nice guy would do.
İyi bir adam ve iyi bir koca olmak istedim.
I wanted to be a good man and a good husband.
Aşık olmak beni daha iyi bir adam yaptı.
Falling in love made me a better man.
İyi haber, soğuk kanlı katil olarak bizi grev yok, Ama iki adam öldü, şekilde çalıştırmak için çalıştı,
Now, good news is, you don't strike us as a cold-blooded killer, but with two guys dead, the way you tried to run, and all this?
Genghis Khan iyi bir adam değildi ama sizce de intikam için biraz geç kalmadınız mı?
Genghis Khan was not a good guy, but it's a little late in the game for revenge, don't you think?
Zararsızından, iyi huylusundan adamı kırmadan işleri hallettirecek şekilde olanından.
The harmless kind, the good kind, the kind designed to not hurt the guy's feelings.
Ve Piggy senin televizyon programın bu adam sayesinde daha iyi hale geldi.
And, Piggy, your television show has changed for the better because of this man.
o iyi bir adam
He's a good man.
Bu adam işinde iyi, Liz.
This guy's good, Liz.
Adam izlerini örtmekte çok iyi.
Guy got pretty good at covering his tracks, too.
Adamı çılgına döndürmenin en iyi yolu çocuklardır.
Kids are the best for driving people mad.
- Adamımızın iyi eğitimli, sicili temizdir.
Our men, highly trained, with spotless records.
- O adam daha iyi.
He's better.
İyi bir adamın hayatını mahvettim.
I destroyed a good man's life.
Kendini daha iyi hissetmeni sağlar mı bilmem ama ona bunu yapan adamı kurtardım.
Well, if it makes you feel any better, I saved the life of the guy who did this to her.
Buradan çıkmanın en iyi yolu onlara bu adamı bulmada yardım etmek...
The best way out of here is to help them find this guy...
Bu adamı canlı tutup hapse geri koyarsak... İkimiz için de daha iyi olur.
We help keep this guy alive, we get him back to a jail... it'll be good for both of us.
Dostum adam iyi değil.
Dude, he's not okay.
Ölünün arkasından konuşulmaz ama o adam için söyleyebileceğim iyi bir şey yok.
I know you shouldn't speak ill of the dead, but I have nothing nice to say about that man.
Eğer bu adamı haklayabileceğinizi düşünüyorsanız size iyi şanslar.
If you think you can take this guy down, then good luck.
Vatandaşların zamanın ve parasının iyi bir adamın ismini temizlemeye çalışan neticesiz bir araştırmaya harcandığını gördüğüm için kızgınım.
I am mad that I just watched my fellow citizens time and money be wasted on a fruitless quest to drag a good man's name through the mud.
Çünkü günün sonunda hepimiz bir insanız ve bir şeyi adım gibi biliyorum. Başkan Grant iyi bir insandır. Sadece aşık olmuş müthiş bir adam.
Because we're all just people at the end of the day, and I know for a fact that President Grant is a good man... a great man who simply happened to fall in love.
"Bir şeyi adım gibi biliyorum. Başkan Grant iyi bir insandır." "Sadece aşık olmuş müthiş bir adam."
"I know for a fact that President Grant is a good man... a great man who simply happened to fall in love."
iyi bir adam benziyor
Seems like a good guy.
İyi bir adam olduğunu sanıyor, değil mi?
Think he's a good guy, right?
Bu adamın kimliğini bulmak istiyorsak en iyi şansımız yaraları.
Look, if we're going to get an ID on this guy, it looks like our best lead is gonna be the injury he suffered.
İyi bir adam ve ligimizin saygın bir üyesiydi.
He was a good man and a valued member of our league.
Çok iyi bir adam olmalı.
Must have been a mightily good man.
O, hayatım boyunca güvenebileceğim biri ve iyi bir iş adamı.
He's someone I will trust for the rest of my days and he's a businessman.
Ona mı benzemek istiyorsun yoksa iyi bir adam olmak mı?
Do you want to be like her, or do you want to be a good guy?
İsterse adamı alaşağı etmeyi iyi bilir.
He can find ways to take you down if he wants to.
Bir partiye gitti ve hayatı tamamen değişti. Şimdiyse iyi olmak için çabalayıp duruyor sen hayatına devam edip kayıtsız eğlenceli adam olurken.
She went to a party, and her life changed forever, and everything she does now, she works so hard to be okay, while you just get to keep on being you, oblivious and the fun guy.
Bu adam ne yaptığını çok iyi biliyordu.
This guy knew exactly what he was doing.
İş geçmişine değil de çorap çekmecesine bakarak bir adamı çok daha iyi tanıyabilirim.
I can tell a lot more about a guy from his sock drawer than from his job history.
adamlar 55
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27