Işin var mı перевод на английский
1,282 параллельный перевод
- Bu gece bir işin var mı?
- Do you have anything going on tonight?
"Bu gece bir işin var mı?" demek istiyorum.
It means, do you have anything going on tonight?
Bu gece bir işin var mı?
Do you have to be anywhere tonight?
- Yarın işin var mı?
- Are you busy tomorrow?
- Ray, bana verecek bir işin var mı, yok mu? - Bak.
Ray, do you have a job for me, or not?
Bugün işin var mı? Benim mi?
You got anything going today?
Dinle, işin var mı?
Listen, what are you up to?
Söyle bana Ali, bir işin var mı?
Tell me Ali, do you have a job?
Benimle başka bir işin var mı?
Do you have any other business with me?
Yapacak işin var mı?
You have nothing to do?
"Maata, işin var mı?" diye sordu.
He asked : "Maata, are you free?"
Yarın akşam işin var mı?
Hey, you doing anything tomorrow night?
Jimmy, işin var mı?
Jimmy, you sitting down?
Sürekli bir işin var mı?
Do you have a steady job?
Ama Salı ve Perşembe pedal çeviririm. Sekse gelince o işin yürümesini istiyorsan atmanı istediğim birkaç parça iç çamaşırın var.
Ok, but I'm spinning Tuesday and Saturday, and for the sex thing to work out, there are a few pair of underwear
Şimdi söyle bakalım, burada ne işin var?
Now, tell me what you're doing here.
Evimde ne işin var? Tatlım bekle.
Baby, hold up.
Ama korkarım sana ihtiyacı olan bir ailen olduğu gerçeğini unutuyorsun, ve seni Fort Worth'ta bekleyen oldukça güzel bir işin var.
But I'm a little concerned that you might be losing sight of the fact you have a family who needs you and a pretty decent job waiting for you up at Fort Worth.
İşin içinde o var mı onu bile bilmiyorsun.
You're not gonna kill anyone, all right?
Ben bir kurtarıcıyım! Burada ne işin var Johnny?
But I am the Saviour!
- İşin var mı?
- Are you doing anything?
İşin var mı?
Are you doing anything?
- Sence bu işin altında Thyer mı var?
- You think Thyer's behind all this?
Bak kızım, işin dışında hayat denen bir şey de var!
you have got to get a life outside of work!
Yaptığım işin gerçeğini bilen bir tek kişi daha var. SD-6'daki başka bir çift taraflı ajan. Çok az tanıdığım bir adam.
Only one other person knows the truth about what I do, another double agent inside SD-6 - - someone I hardly know.
Yaptığım işin gerçeğini bilen bir tek kişi daha var. SD-6'daki başka bir çift taraflı ajan.
Only one other person knows what I do, another double agent inside SD-6.
Yaptığım işin gerçeğini bilen bir tek kişi daha var.
Only one other person knows the truth about what I do.
Yaptığım işin gerçeğini bilen bir tek kişi daha var. SD-6'daki başka bir çift taraflı ajan. Çok az tanıdığım bir adam ; Babam.
Only one other person knows the truth about what I do, another double agent inside SD-6 - - someone I hardly know.
Yaptığım işin gerçeğini bilen bir tek kişi daha var.
Only one other person knows what I do.
Affedersin, burada ne işin var?
I'm sorry, what are you doing here?
İşin aslı yapmam gereken bir sürü iş var ve bir an önce bitirmek istiyorum tamam mı?
Look, the true is... I got a lot of work to do and I just want to get it done ok?
Bir plan üzerinde çalışıyorum fakat işin sonunda hapse düşüp birilerinin karısı olmak da var.
I'm still working on a plan but so far it involves being sent to prison and becoming somebody's bitch.
Bu işin en iyisine ihtiyacım var.
I need the best. I need you, Buffy.
İşin içinde kalem alışverişi var mıydı?
Was there a pencil involved in any of...
Tanrım! Burada ne işin var?
Jeez, what the hell are you doing here?
Sanırım işin simetrik bir tarafı var.
I guess there's some symmetry to that.
İşin var mı? - Hayır.
- Do you have a job?
Ne işin var burada? Ben seni alacaktım.
I'm supposed to pick you up.
- Bu işin arkasında Taylor mı var?
- This is Taylor, right?
- Bunu sonra konuşalım. İşim var. İşin mi var?
You've been poking around that stupid engine for three weeks... and all it does is spray at you.
Çünkü işin gerçeği Rory'nin olduğu yerde ben varım.
Because by the fact that Rory exists, I am in the picture.
Asıl senin burada ne işin var?
I'm sorry, what are you doing here?
Tanrım! Evde ne işin var?
My God, what are you doing home?
O işin nasıl gittiği ile ilgili yeni birşeyler var mı?
Any word on how that's going?
Spor salonunda ne işin var? Neden seni barlarda görmüyorum? - Ve aramızdan kiminle yattın?
I'm his father, and his mother and until he was eight years old I was Santa freakin'Claus, all right?
Evimde ne işin var senin?
I'm doing you a favor You were just complaining about how you never get to go into court
Central Park mı? Tanrım, Central Park'ta ne işin var gecenin bu saatinde?
My lord, what on earth are you doing in Central Park... at this time of night?
- Tatlım, burada ne işin var?
- Honey, what are you doing here?
Eserlerini tanımayan insanlara seni tanıtalım. Tam olarak burada ne işin var?
Let's explain to folks who may not be familiar with your work... what it is you do here exactly.
İşin aslı, şu anda elimde çok fazla işim var.
The truth is, I'm kind of snowed under right now...
Aman Tanrım! - Willy, senin burada ne işin var?
willy, what the hell are you doing here?