John henry перевод на английский

Daktilo ettim. İmzalayın, Kaptan'a götüreyim.

Just sign your old John Henry here and I'll take it to the Captain.

George, şu fotoğrafı imzala bakalım.

Hey, George, give us your John Henry on that picture.

"John Henry."

"John Henry."

Sana tekrar ihtiyacımız olabilir John Henry.

We may need you again, John Henry.

- Nereye John Henry?

Where to, John Henry?

- Oklahama'dan buraya yol çok uzun, John Henry.

Somewhere. Still a long ways to Oklahoma, John Henry.

- John Henry, bu kadar yolu geldikten sonra en azından bir merhaba diyebilirsin.

John Henry, the least you can do after I come all this way is say hello.

- Tamam, John Henry.

All right, John Henry.

- Siz Bay John Henry Thomas mısınız?

You are Monsieur John Henry Thomas?

- Bunun olacağına inanır mıydın, John Henry?

Would you believe it, John Henry?

- Sorun çıkacağını düşünmüyorsun değil mi, John Henry?

You ain't expecting'trouble, are you, John Henry?

- John Henry, buraya dört mil uzaklıkta kapalı bir vadi var.

John Henry, there's a box canyon about four miles from here.

- Nereye gidiyorsun, John Henry?

Where are you going, John Henry?

- John Henry Thomas.

John Henry Thomas.

- Elbette.

John Henry Thomas.

John Henry Thomas.

Of course.

- Bunu anlamayı bana sen öğrettin, John Henry.

You raised me to know, John Henry.

- Yanlış birşeyler mi var, John Henry?

Anything wrong, John Henry?

- Biri geliyor, John Henry.

Man's coming, John Henry.

- Ters bir şey mi var, John Henry?

Anything wrong, John Henry?

- John Henry, bunu ben söylemedim.

John Henry, it wasn't my idea.

- Teşekkürler, John Henry.

Thanks, John Henry.

Oh! - Güzel parti, John Henry.

Nice party, John Henry.

- Son zamanlarda bir garip davranıyordu, John Henry.

He's been actin'kind of peculiar lately, John Henry.

John Henry beni bunu söylemem için gönderdi.

John Henry sent me to tell you.

- Ölmüşlerdi. John Henry, Juaristalar'ın yaptığını düşünüyor.

They're dead.John Henry thinks the Juaristas did it.

- John Henry, şu St Louis'deki gacıyı hiç duymuş muydun?

John Henry, you ever hear about that gal in St. Louis?

- Sanırım, John Henry korkuyor.

I think John Henry's scared.

- Şimdiye kadar gördüğüm en kötü yalancısın John Henry.

Who? Well, you're the worst liar I ever came across, John Henry.

- Burada daha ne kadar kalacağız John Henry?

How long we gonna be here, John Henry?

- Bay John Henry?

Mr.John Henry?

- Ne diyor John Henry?

What does it say, John Henry?

- John Henry, 61 yazından beri pek çok badirenin içinde bulunduk.

John Henry, we been dealt lots of tough hands since the summer of'61.

- John Henry, atımı kaybettiğim zamanı hatırlıyor musun? - Şu Pittsburgh Harekatında?

John Henry, remember when I lost my horse... up there at Pittsburgh Landing?

- John Henry, ben...

John Henry, I- -

- Sen ne dersin John Henry?

What about it, John Henry?

- Biraz fazla yaklaşmadılar mı, John Henry?

They're gettin'a little close, ain't they, John Henry?

- Eee, John Henry... - James!

Well, John Henry- - James.

- Siz de JohnHenry Thomas olmalısınız.

And you must be John Henry Thomas.

- John Henry, şu kızılderili çocuğun niyeti nedir?

John Henry, what are that Indian boy's intentions?

Tünaydın, John Henry.

Good afternoon, John Henry.

John Bunny, Francis X. Bushman ve Henry B. Walthall'ı hatırlıyor.

He remembers John Bunny and Francis X. Bushman, Henry B. Walthall.

John Paul Jones, Patrick Henry, Samuel Adams.

John Paul Jones, Patrick Henry, Samuel Adams.

Bu arada Sör Henry'nin bile John Grayson adıyla seyahat eden Pettibone adındaki bu adamın gerçek ulak olduğundan haberi yoktu.

Now not even Sir Henry knew that this man, Pettibone, who traveled under the name of John Grayson, was the real messenger.

- Bilmen lazım ki Henry'nin John ile işi bitmedi.

You must know Henry isn't through with John.

Henry işin farkına vardığında ona John'un yaptıklarını söylediğim zaman- -

When Henry finds out... when I tell him what John's done...

Şimdi Cole, John ve Henry J. bir torbacık altının

Now Cole and John and Henry J. Were feeling mighty sad

John Pym, Henry Ireton, John Hampden.

John Pym, Henry Ireton, John Hampden.

Kral sizi, John Hampden, Henry Ireton, Sör Arthur Haselrig ve Oliver Cromwell'i tutuklamaya geliyor. Krala ihanetten.

The king is coming to arrest you, John Hampden, Henry Ireton Sir Arthur Haselrig and Oliver Cromwell for high treason.

John Pym, Henry Ireton, John Hampden Oliver Cromwell ve Sör Arthur Haselrig. İhanet suçundan.

John Pym, Henry Ireton, John Hampden Oliver Cromwell and Sir Arthur Haselrig upon a charge of treason.

Maktul, Arthur Reginald Webster Charles Patrick Trumpington, Marcel Agnes Bernstein Lewis Anona Rudd, John Malcolm Kerr Nigel Sinclair Robinson, Norman Arthur Potter Felicity Jayne Stone, Jean-Paul Reynard Rachel Shirley Donaldson, Stephen Jay Greenblatt Karl-Heinz Muller, Belinda Anne Ventham Juan-Carlos Fernandez, Thor Olaf Stensgaard Pretoria Lordu Kimberley, Pretoria Leydisi Kimberley Yargıç Nigel Warmsly Kimberley Robert Henry Noonan ve Felix James Bennett'i 19 Aralık 1972 sabahı veya civarında öldürdüğünüz için.

Of the murder of arthur reginald webster Charles patrick trumpington Marcel agnes bernstein, lewis anona rudd