Kısa boylu перевод на английский
488 параллельный перевод
Kısa boylu, pek yakışıklı değil ve kocaman bir burnu var.
He's short, not good-looking, and he has a big nose.
Sebebini bilmiyordum ama kısa boylu, zayıf ve güler yüzlü bir adam görmeyi bekliyordum karşımda.
I don't know why but I expected a short, thin, smiling man.
kısa boylu esmer adam.
The little dark man.
- Soluk yüzlü, kısa boylu olan mı?
- Little short fella with a pale face? - I guess that's what he looked like.
- Kısa boylu, soluk yüzlü.
Short fella, pale face.
Kısa boylu musun?
Are you short?
Kısa boylu, çok zengin biri.
He's a little short guy with lots of money.
Kısa boylu esmer İrlandalı.
Short, dark Irishman.
Uzun boylu, kıvırcık saçlı ve esmer biriyle dans ettiğimi sonra çilli ve kısa boylu biriyle ve kulağıma şarkı söyleyen iri yarı ve sarışın biriyle dans ettiğimi hatırlıyorum.
I remember I danced with a tall, dark boy... with curly hair... and a little short one with freckles... and a big fat blond one who sang in my ear.
Onunla birlikte bir de kısa boylu yaşlı bir beyefendi vardı.
And a nice little old gentlemen with her.
Kısa boylu olan Protestan'mış.
The short one's a Protestant.
Geçen gece saat onu on geçe siyah takımlı kısa boylu bir adam gördük ya?
Know the little man in black got off the 10.10 the other day?
Şişman, kısa boylu ve bıyıklı esmerler.
Fat, squat, little brunettes with mustaches.
Biri uzun, kısa boylu, diğeri zayıf ve şişman.
Yeah, a tall, short one and a thin, fat one.
Biri orta yaşlı, kısa boylu.
One man is short and middle-aged.
İçlerinden biri, kısa boylu olanı Lamont diye bir arkadaşına mektup yazmaktan söz edip durdu.
One of them, the half-pint, kept talkin'about a friend of his called Lamont he must write to.
Çirkinliğini, sakatlığını bir derece azalmak için kendini kısa boylu, hoş bir genç olarak tanıtabilirsin.
By degrees you minimize your ugliness, your lameness... and you begin to think of yourself... as a presentable young man with a slight limp.
Kısa boylu bir hemşire komşusu var.
There's a little nurse next door.
Hiç uzun boylu, zayıf bir sarışın yoktu, ama kısa boylu bir kızıl vardı.
No. There never was a tall, slender blonde... but there was a short little redhead.
Ben kısa boylu, tıknaz olanım.
I'm the stocky one, the heavyset fella.
Birincisi, kaşları her yandan fışkıran kısa boylu bir adamdı.
First one I think of was a short fella with heavy eyebrows that grew out every which way.
Kısa boylu.
He's little... almost a dwarf.
Kısa boylu, bıyıklı, faşist, değil mi?
Sure, I remember. Short, with a mustache. The bass player.
Ortalamadan kısa boylu.
Below medium height.
Soldaki kısa boylu, Pirman Lab'da ilaç bölümünde çalışıyor.
The short one on the left is on the job. Works at Pirman Laboratories. Specializes in pharmaceuticals.
Toulouse Lautrec, en sevdiğim kısa boylu adamlardandır.
Toulouse-Lautrec. One of my favourite small men.
- Kısa boylu ama neşeli biri.
- Let me do it alone.
Kısa boylu bir erkeğe aşık olabilir misin?
Do you think you could love a short man?
Çok çekici, kısa boylu bir erkeği sever misin?
How would you like to love a very attractive short man?
Kısa boylu bir İskoç'tu.
A small Scotsman he was.
Şık ayakkabısı ve şemsiyesi olan kısa boylu bir İskoç tarafından ha?
By a small Scotsman with good shoes and a posh umbrella?
Kısa boylu, kaba ve sinirli biri. Alt dudağı berbat durumda.
Short, feisty fella, nervous, with a messed-up lower lip.
- Kısa boylu, kaba biri. Hep o konuşur.
- Short, feisty, doing all the talking.
Bir keresinde yağmurda yürüyüşe çıkmıştım kısa boylu yaşlı bir adamla karşılaştım....... kaldırıma tebeşirle bir şeyler çiziyordu.
I went for a walk there once in the rain and I saw this little old man drawing on the pavement with chalk.
Sorunlu bir hastam sandım ve halletmeye çalışıyordum ki bu kısa boylu, toplu olan bana vurdu.
I thought it was a disturbed patient, and I was dealing with it when this shorter, rounder one hit me.
Şu kısa boylu adamla uzun boylu karısı.
Oh, yes. The little guy with the tall wife.
Kısa boylu bir erkekle uzun boylu bir kadının evlenmesi gerçekten çok kötü.
It's terrible when a short man marries a tall woman.
Tüvit takımlı kısa boylu adamlar kurbağaları doğrar, bağış toplar.
It's a lot of guys in tweed suits, cutting up frogs on foundation grants and...
Asker tıraşlı, kısa boylu olan.
He's the little guy with a crew cut.
Kısa boylu, asabi ve dağınık saçlı.
Hi, Sam. EVIS :
Tarifi şöyle : Kısa boylu, eksantrik, mutsuz bir gençlik yaşayan, orta Avrupalı bir ekek.
A psychological profile released by the police department pictures the bomber as a short, eccentric, middle European man with an unhappy childhood.
Bilirsin, şu koyu tenli, yakışıklı, kısa boylu çocuk.
You know, the dark, good-looking little guy.
- Kısa boylu, 1.60 falan.
- Short guy, about 5'1 "?
Kısa boylu!
You, shorty!
Kısa boylu olabilirim ama elim açıktır.
Short of stature but not tight of pocket.
Casusunuz kısa boylu, esmer, güzel gri gözlü ve kalçadan ateş eden biri mi?
Is your agent small, dark, pretty beautiful grey eyes and shoots from the hip?
- Kısa boylu bir adam.
- Kind of a short, squat guy.
Uzun boylu kadınları sever misin, kısa, şişman, ince, utangaç, konuşkan?
Do you like women tall, short, fat, slim, shy, talkative?
Evet, demek istediğim şu ki benim aradığım yani aslında kısa saçlı ve uzun boylu, güzel bir esmer gördünüz mü acaba?
Yes, uh... I don't suppose that you've seen anything of a tall brunette in a short slip, have you?
Kısa boylu, kara kuru, 25 cm'lik kıçı olan bir Latin'le iri, şişko, saçı briyantinli, koca götlü bir karı yabancılar için Flamenco sunar.
Featuring some tiny, emaciated dago With nine-inch hips And some big, fat, bloated tart
Neden kısa boylu olanı almıyorsun? Onun yanındakini.
Why don't you take the Senufo girl?