Kısa mı перевод на английский
7,549 параллельный перевод
Senin için kısa keseceğim.
Well, I'm gonna make this real simple for you.
Umarım hazırlanman için çok kısa bir süre değildi.
Not too short notice, I hope.
Kısa bir an sonra amacımın ne olduğunu anlamıştım.
And for one brief moment, I knew what my purpose was.
Yüzde 50 babanı öldürme olasılığım var, o yüzden kavuşma konuşman varsa kısa tut.
Well, there's a 50-50 chance I might murder your dad, so if you have a reunion speech, keep it tight.
Aklı başında lazım bize. - En kısa sürede sete getir.
We need him fully compos mentis and on set as soon as possible, okay?
Sağ bacağım, solbacğaımdan on santim daha kısa.
My right leg is 10 cm shorter than the left.
Beni iyi dinle, sana bir numara vereceğim ve Sonja'ya beni en kısa sürede aramasını söylemeni istiyorum.
Cor? Now, listen to me. I'm going to give you a number and I need you to tell Sonja to call me as soon as she can.
Bu tanıları yapmak ve buradan en kısa sürede gitmek istiyorum, tamam mı?
I want to do these diagnostics and get out of here as soon as possible, OK?
Kısa süre önce ayrıcalığım vardı. Bu melekle karşılaşmanın basit talihi.
A short time ago, I had the privilege and the simple fortune of meeting this angel.
Bacaklarım seninkinden kısa.
My legs are shorter than yours.
Bizim bacaklarımız, senin bacaklarından % 90 daha kısa. Yani teknik olarak biz senden % 384 daha hızlı yürüyoruz.
Um, not to split hairs, but given that our legs are 90 % shorter than yours we're technically walking 384 % faster than you are.
Bobby ve arkadaşları, üstlerini değiştirdiklerinde tuvalette olan adamı fark etmedi. Bobby onların, rıhtımın altından geçen kısa yoldan gittiklerini sanıyordu fakat diğerleri aslında uzun yoldan gitmişti.
Bobby and his friends hadn't noticed the man who had been in the restroom when they changed, and as it was late, he suggested they take the shortcut under the pier, but the others preferred to take
Muhtemelen paranoyaklık ediyorum, biliyorum ama arayabileceğin en kısa sürede ara, olur mu?
I'm probably being paranoid, I know. But, uh, call us when you can, okay?
Kısa tutmaya çalışacağım.
I'll try to keep this short.
Hızlıca kısa bir taslağını yapıp gittim ve işi aldım.
I put a little, quickie, demo mock-up together, went in, got the job.
Çıkışa mı geleyim?
You want to take it to the parking lot?
Sen çıkmadan hemen kısa bir soru soracağım. Buradaki arkadaşımız Jake'in dünyadaki en büyük orospu olmasının sebebi sen misin?
Quick question before you walk out the door, are you the reason that my friend Jake here is the biggest slut in the world?
Sa, iyi misin kızım?
Sa, are you alright?
Sa benim de kızım sayılır.
Sa is like a daughter to me.
Ama bunu en kısa zamanda tekrarlayalım, olur mu?
But let's do this again real soon, okay?
Sa-kız.
G-U-M.
Rahatla, kımıldama, ve en kısa sürede yardım gelecek.
Relax, sit tight, and help is gonna be there shortly.
Arlene, kısa süre içinde Şerif Burke için de aynı şeyleri hissedeceğine eminim.
Arlene, I'm sure in a very short while, you'll feel exactly the same way about Sheriff Burke.
Bu hayatımın en kısa ve en uzun anıydı.
It was the shortest and the longest moment of my life.
Şerif, sanıyorum çok kısa konuşacağım.
Sheriff, I think I spoke a little too soon.
Güvenlik, bay Woodman'ın masasını boşaltın ve... çıkışa kadar eşlik edin. Sana oğlum gibi davrandım.
Security, have Mr. Woodman's desk cleared and please escort him out.
Kısa bilgilerle başlayalım.
Let's start with a little background.
Bu balık hafıza olayını yaşıyor olman gerçekten çok kötü çünkü ikimiz kısa zaman önceye kadar güzel bir takımın temellerini atmaya başlamıştık.
So...
Bak... Dani'yle birlikte yaza ve kışa bir yerlere gideceğiz.
I'm going with Dani for what's left of summer... and winter too.
Tamam, kısa bir süreliğine annemi ziyaret edecektim, tamam mı?
Okay, I was just going to visit my mom for a little while, okay'?
Kısa kesmeyi düşünüyordum bu yüzden kızları kapıyım da temizleyeyim.
I think things seem to be wrapping up, so I'm going to grab the girls and help clean up.
- Kısa sürede bunu atlatacaklardır eminim ki.
I'm sure they'll get over it in a minute. Your fucking..
10 günden daha kısa sürede iki kere daha düello yaptım.
I traded two more times in less than ten days.
- Rachel en iyi kısa konuşmaları alır ve drama için öldürme içgüdüsü vardır. Yanlış bir şey mi yaptım?
I mean, did I do something wrong?
Gitmeden bir kısa konuşmaya ihtiyacım var.
I need a sound bite before she goes.
- Hemen hemen. Whittington'un aracına iliştirdiğimiz kısım bu parçanın aldığı bir kısa dalga radyo sinyali yayıyor.
The part we attached to Whittington's car emits a short-wave radio signal which this part then receives.
Kısa hayatlarımızın kalanını kaçarak geçireceğiz.
We'll spend the rest of our short lives on the run.
En kısa sürede bulgularımı Amiral Hennessey'e ileteceğim.
I will be relaying my findings to Admiral Hennessey in short order.
Ben de kısa bir süreliğine kendimden emin olamadım.
I did briefly hesitate myself.
Yolculuk zamanımızı değiştirerek en kısa sürede fırlatmayı gerçekleştirmeliyiz.
We're going to have to launch as soon as possible, which changes our travel time.
Pekâla, bak Vincent en kısa sürede seni çıkarmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Okay. All right, look, Vincent, I'm going to do everything I can to get you out of there as soon as possible.
Adamım, neyin kötü olduğunu biliyorsun. Ön sırada oturan kısa etekli hatundu.
- Man, you know what was fucked up was that shorty in the front row.
Kısa süreliğine borca ihtiyacım var.
I'm in a spot. I need some gap cash short term.
Bilirsiniz, milyonlarca kere teşekkürler, boşverin artık filan. Yine de kısa tutalım.
You know, "Thanks a million, take it easy." Let's just keep it short, though.
Bildiğiniz üzere normalde konuşma yapabilen biri değilim ama söylemek zorundayım ki bir aydan daha kısa bir sürede on beş milyon öğe hazırlamak muhteşem bir şey.
As you know, I'm not normally one for speeches, but, uh, it has to be said, 15 million units in less than a month is bloody brilliant!
Gelecek Ocak ayındaki resmi çıkışa kadar Nucleus'u saklamak daha yenilikçi bir yaklaşım olmaz mı?
Might it not be more innovative to shroud Nucleus in mystery until the official roll out next January?
Bu kadar kısa süre içinde onlardan tekrar ayrılmak istemezsen anlayışla karşılarım.
So, I would understand if you did not want to leave them again so soon.
Kısa süre öncesine kadar durumu iyiydi ama şu an epidural kanaması var tatlım, tamam mı?
She was lucid not long ago... but she's had an epidural hemorrhage, sweetheart, okay?
Ben sopanın kısa ucunu alıyorum
I'm getting the short end of the stick.
I'm olacak en kısa sürede check it out.
I'm gonna check it out as soon as possible.
[ Umarım bu hayalden en kısa sürede vazgeçer!
[I hope he quickly gives up the idea! ]