Kızılderili перевод на английский
2,837 параллельный перевод
Düşünmeye başladım da şu manyağın Kızılderili tedavisi için postumu tehlikeye atmaya çok hevesli olamayabilirim.
I'm starting to think. I mightn't be so eager to risk my hide. ... for that crazy shitbird's Indian cure.
Bir şekilde Kızılderili tedavisine ihtiyacım olabilir.
I may need the Indian cure just as bad.
Sence şu çocuk ve Kızılderili kadın bizi bırakmaya çalışır mı?
You think that boy and his squaw are gonna try and leave us?
Cennetteki yüce Tanrım bu Kızılderili değildi.
Jesus God in Heaven that was no Indian.
Kızılderili kadın dengesiz.
The squaw is hysterical.
Kızılderili kaltağı sakın dinlemeyin.
Don't listen to that red-skinned bitch.
O Kızılderili ölürse zehri bulamayız.
If that Indian dies we won't find the poison.
Sence o Kızılderili uzun süre yaşayabilir mi?
You think that Indian can live that long?
Merhaba, küçük Kızılderili!
Hello, little Indian.
Bazı insanlar bu evin bir Kızılderili mezarlığı üzerine kurulduğunu söylerler.
Some folks say it got built on an old Indian graveyard.
- Şirketler, Kızılderili topraklarını elimizden alıyor. Kamulaştırma.
Eminent domain.
- Bir Kızılderili.
An Indian?
Hemen söyleyeyim, bugün bir Kızılderili'nin penisini sabunla yaraladım.
Before you hear it from somebody else, I smacked an Indian's johnson with a bar of soap today.
Bir Kızılderili uğuru.
It's an Indian talisman.
- Kızılderili bir grup mu?
A band of Indians? No.
Çünkü arkadaşlarına bir Kızılderili ile çıktığını söylememiş.
Sienna Burke broke up with Kyle because she couldn't tell her friends she was with an Indian.
Kendimizi size mecbur bırakmadan yaşamaya ve oğlumun beyazlarla aynı haklara sahip olması için çalışmama rağmen ona hâlâ Kızılderili gibi davranıyorlar.
After all I've done to get us off the reservation, to give my son the same opportunities as the whites, they still treat him like a redskin.
Bir hafta sonra kör Kızılderili bir kadın bir ceset bulmuş.
About a week later a blind Indian woman comes across a body.
Kızılderili ile birlikte birkaç gün kalacak bir yere ihtiyacım var.
Me and the Indian need a place to hang out for a couple of days.
Kızılderili arkadaşın nerde?
Well, where's this fucking indian friend of yours?
Kızılderili çölde.
Indian's in the desert.
Kızılderili çölde ne demek?
What the fuck does that even mean, "The Indian's in the desert"?
Kızılderili kötü bir şey yaptı.
Indian did some bad stuff.
O tıpkı bir Kızılderili'ye benziyor.
She looks like a - like a squaw,
Güzel bir Kızılderili kadına benziyor.
Like a beautiful red Indian squaw with, you know, long shiny black hair.
Kızılderili'yi gömmeye gidiyorlardı.
They're about to bury the Indian.
Bir Kızılderili efsanesidir.
An Indian legend.
Kızılderili bir kız babanın arabasını çalmak istedi.
Some Indian chick tried to steal your dad's car.
Kızılderili inancından.
The Longhouse ways.
Ve ondan bir şeyler çaldım. Onları da satıp Kızılderili kumarhanesinde hepsini kaybettim.
And I stole some shit from her, pawned it all off and then lost it all at the native casino.
Kızılderili mi?
The Indian out front?
Bu eski bir Kızılderili efsanesidir.
There's an old Indian legend.
Yoksa, bir Kızılderili partisi mi?
What, you gonna catch up with that Injun party?
Onunla kızılderili de vardı.
He had this Injun with him.
onunla kızılderili vardı ve kim öldürdü Charlie'yi.
He had this Injun with him, and that's who killed Charlie.
Küçük kızılderili ve ben beraberken Sen işlere göz kulak ol. Git onun arkadaşına bak
You can handle things while the little redskin and I go look for her friend?
normal değil kızılderili için ne istersen onu yap. ama benim kendi kişisel zevklerim var, oh, onlar vahşi batı rüzgar gibi.
I don't normally get requests for redskins, but my own personal tastes, oh, they run wild like the west wind.
Eski Kızılderili ve Mısırlı doktorlar da. Aynı zamanda bahar gelsin diye de su aygırı tanrılarına dua ediyorlardı.
They also prayed to the hippo gods in the hope that springtime would come.
Kızılderili çadırında mı yapmak zorundayız?
Wait, we get to do it in a teepee?
La Camargue muhteşem bir Kızılderili yaşam alanı.
La Camargue is a magnificent reservation.
- Sonora'lı Yaqui Kızılderili'si.
- Yaqui? - From Sonora, Yaqui Indian.
Annem Menomini Kızılderili'si, tamam mı?
My mama's a Menominee Indian, okay?
Ben küçükken Flandreu'da bir Kızılderili bölgesinde yaşıyorduk, çünkü babam ölmüştü Flandreu'da kayda değer hiçbir şey olmadı.
BILLIE : When I was a girl, we went to live on the reservation in Flandreau'cause my daddy died. In Flandreau, nothing ever happened.
Bir sürü Kızılderili arkadaşımız oldu, kiliselere gidip oyunlar oynadık.
We had a lot of Indian friends, and we went around to churches and put on plays.
- Ne olmuş? Kızılderili olacağımı söylemiştim.
I told you I was gonna come as an Indian.
Kızılderili birinde ilk kez destekli bir sutyen görüyorum.
You know, this is the first time I've seen a push-up bra on an Indian.
Camın yanındaki kızılderili dövmesi olan salak hesabı istiyor.
- Shelley? Bucktoothed moron by the window wants his check.
Birer iri ve zayıf, bir tane sıska, bir de Kızılderili orospu yolladım.
I send out a big ho, a little ho, a skinny ho, and one Navajo.
Ama çantanız benim yerimde. Kendini öldürmeye ne dersin, Kızılderili cadaloz!
But your bag was in my place.
Kızılderili başlattı önce.
- Loudmouth?
Yeni görevim purocudaki Kızılderili olmak mı yani?
Save it, asshole.