Ne yapacağımızı söyleyeyim перевод на английский
175 параллельный перевод
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Well, I'll tell you what we'll do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
So I tell you what we do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we'll do.
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Tell you what we'll do.
- Peki, ne yapacağımızı söyleyeyim Holley.
- All right, this is the deal, Holley.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we'll do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- I'll tell you what we'll do.
Size ne yapacağımızı söyleyeyim.
Tell you what we'll do.
Şimdi sana öğleden sonra ne yapacağımızı söyleyeyim.
And now I'll tell you the plans for the rest of the afternoon.
Şimdi ne yapacağımızı söyleyeyim.
Now, I'll tell you what we'll do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim!
Now I'm gonna tell you what's gonna happen!
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we're gonna do.
Ee, seni zahmetten kurtarıp ne yapacağımızı söyleyeyim.
Well, I'll save you the trouble and tell you what we was gonna do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Tell you what we do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Tell you what we'll do...
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
What do we do now?
Ne yapacağımızı söyleyeyim, Charlie.
Tell you what, Charlie.
Şimdi size ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we're gonna do.
- Ne yapacağımızı söyleyeyim. Şimdilik, ofisimde oturacağız.
- Right now, we're gonna sit in my office.
Tamam, bak sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Okay, I tell you what we do.
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- I'll tell you what we're gonna do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we're going to do.
- Ne yapacağımızı söyleyeyim.
- I'll tell you what we'll do.
Pekala, ona da bu işi unutması için, 50 dolar vereceğim. Kabul etmiyorum. Bak Bud, ne yapacağımızı söyleyeyim.
Well, I'm gonna shuffle off, shuffle off, shuffle off in front of a truck.
Size ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim. Bunu reddedeceğiz.
I'll tell you what we do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Here's the lay of it.
Ne yapacağımızı söyleyeyim John.
Tell you what we'll do, John.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
Well... I'll tell you what we're gonna do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Here's what we're gonna do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim... yüzde 20.
This is what we're gonna do- - 20 %.
Ne yapacağımızı söyleyeyim Rudy.
I'll tell you what we'll do, Rudy.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Okay. Well, I'll tell you what we'll do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Well, tell you what we're gonna do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
I'll tell you what we're gonna do.
Dinle Arthur. Ne yapacağımızı söyleyeyim.
Listen, Arthur, I'll tell you what we can do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
This is what we do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
OK, here's what we're gonna do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
I tell you what we'll do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim.
- I'll tell you.
- Sana ne yapacağımızı söyleyeyim.
- Here's what we'll do.
Bak, ne yapacağımızı söyleyeyim.
Look, this is what we'll do.
Ama ne yapacağımızı sana söyleyeyim.
But I'll tell you what we'll do.
Size bir şey söyleyeyim bay Gibson, tatile çıkmadan Detroit'e dönmüyorum beğenmiyorsanız alın onu, ne yapacağınızı biliyorsunuz?
Now, let me tell you, Mr. Gibson... I'm not going back to Detroit before I have my vacation and if you don't like it, you can take my job and you know what you can do with it?
Ne yapacağımı söyleyeyim, Yazı-tura atacağız.
Tell you what I'll do, I'll toss you for it.
Ne yapacağımı söyleyeyim. Beni arayana kadar bekleyeceğim ve oturma odası kumaşlarını... almak için Bloomingdale's mağazasına geldiğinde buluşacağız. Beni...
I tell you what I'll do.
Sana ne yapacağımızı söyleyeyim
I'll tell you what we'll do.
Ne yapacağımızı söyleyeyim : Eve gideceğiz, bu tanka tırmık izleri çizeceğiz, çavuşu yatağa koyacağız ve bu akşam olanları unutacağız.
I'll tell you what we're gonna do. We're gonna go home. We're gonna paint the scratches on this tank.
Sana ne yapacağımı söyleyeyim, o revaçtaki arabanız için buraya bir rakam yazacağım.
Tell you what I'm gonna do, I'm gonna jot down a little figure for your hot little car.
Ben ne yapacağınızı söyleyeyim hasta olacaksınız öleceksiniz ve bunu hak edeceksiniz amına koyayım, çünkü zayıfsınız ve çok narin bir bağışıklık sisteminiz var.
I'll tell you what you're going to do, you're going to sick, you're going to die and you're going to deserve it cause you're fucking weak and you got a fucking weak immune system.
ne yapacağımızı biliyorum 30
söyleyeyim 186
söyleyeyim mi 49
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
söyleyeyim 186
söyleyeyim mi 49
ne yapıyorsun 7063
ne yapiyorsun 66
ne yapacaksın 1355
ne yaptın 710
ne yapıyorsunuz 1080
ne yapıyorsun burda 17
ne yapmak istiyorsun 234
ne yapıyorsun ya 16
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki öyle 24
ne yani 731
ne yapabilirim 379
ne yapacağız 1293
ne yapayım 319
ne yapıyorsun orada 124
ne yazık 321
ne yapmam gerekiyor 155
ne yapıyorsunuz siz 45
ne yazık ki öyle 24