Nun dediği gibi перевод на английский
118 параллельный перевод
Ama Bay Okubo'nun dediği gibi senin iyi bir eğitim alman lazım.
But as Mr. Okubo said you need good education.
Şu zavallı Boeldieu'nun dediği gibi, bu taş bana.
"Touché!" as poor Boeldieu would say.
Kaptan Makino'nun dediği gibi, biz hepimiz iyi ölürüz.
As Captain Makino said, we all die well.
Rousseau'nun dediği gibi : "Öğrendiklerimizi unutmayı öğrenmek zorundayız. Çünkü ancak öğrenmeyi unutarak, gerçekten olmayı öğrenebiliriz."
Um, as Rousseau said... we must learn to unlearn... because only by unlearning can we really learn to be.
Sonra, Armando'nun dediği gibi, onlarla Florida'ya gidebilir Everglades'te kendi koloninizi kurar ve sonsuza dek mutlu yaşarsınız.
Then, as Armando says, you can travel with them to Florida, found your own colony in the Everglades and live happily ever after.
El Chamaco'nun dediği gibi, "Bu seni ilgilendirmez".
In the words of El Chamaco,'lt's none of your damn business.'
Ve Fulvio'nun dediği gibi benim rengim turuncu değil.
And my color is not orange, as Fulvio said earlier.
Elbette, bu olağandışı, ama, Sertorius Macro'nun dediği gibi mucizelerin doğasında vardır bu.
Well. of course, it is unusual. but, as Sertorius Macro says that is the nature of miracles.
Dinle beni, ben işçi sınıfına ait olmak istiyorum! Mao'nun dediği gibi " Tüm dünya işçileri, birleşin!
Listen, Pop, I wanna be one of the working class, like Mao says, "Workers of the World, unite."
Mösyö Rechampot'nun dediği gibi sağlam bir stoku bulunmakta.
One thing is certain : Mr. Rechampot has just said he has substantial inventory.
Escudero'nun dediği gibi :
As Escudero used to say :
Eğer yaşamayı öğrenmezsek, Joe'nun dediği gibi öleceğiz dostum.
If we don't learn to live, we're gonna die likeJoe said, man.
Joe'nun dediği gibi, bölgeler önemli.
LikeJoe said, it's zones.
Üçüncü borazan, üstadım. Ubertino'nun dediği gibi.
The third trumpet, master, as Ubertino said.
Ve Mercutio'nun dediği gibi,
november 28.
Rusinau'nun dediği gibi.
There are rusinau say.
Totó'nun dediği gibi.
"But give me a break", like Totó used to say.
Tıpkı amcam Lou'nun dediği gibi :
It's like my Uncle Lou used to say :
Suzujiro'nun dediği gibi yabancılaşmışız. "
" but after all, we are actually strangers as far as Suzujiro is concerned.
Don Wolfango'nun dediği gibi, kalbimde bir dişağrısı var.
As Don Wolfango said, I've got a toothache in my heart.
- Tıpkı Keno'nun dediği gibi.
- Just like Keno said.
Mario'nun dediği gibi hepsi de şaşırmış.
All twisted, like he says.
Mobu'nun dediği gibi.
It's like the Mobu said.
Sue'nun dediği gibi, artık kaslı bir şeyim.
Like Sue said now I'm just a muscle-bound Thing.
Buraya bir ödenek kazanmak istiyorsak, Arsenio'nun dediği gibi ;
Tryin'to win a grant here. So, as Arsenio used to say, Iet's get busy!
Çiçero'nun dediği gibi...
As Cicero said
Theo'nun dediği gibi :
The same as Theo said :
Motley Crue'nun dediği gibi... Burası benim tatlı evim olacak.
But, in the words of Motley Crue... this will always be my home sweet home.
Kaoru'nun dediği gibi, sen geldiğinden beri...
It's like Kaoru said! Since she came...
Tao'nun dediği gibi. "Yeni bir kapı açılması için diğerini kapatmalısın."
Like the Tao says, you gotta shut one door before another one can open.
Lider Bihari Babu'nun dediği gibi...
So our leader the Bihari Babu said...
D'Angelo'nun dediği gibi kahverengi şeker.
I'm telling you, brown sugar like D'Angelo.
Bir Skarra kaptanı... bir Şarit yardakçısı ile, aynen Sikozu'nun dediği gibi.
A Scarran captain... with a Charrid sidekick just like Sikozu said.
Onu ilk gördüğümde bir his kapladı beni, veya içgüdü, Federico'nun dediği gibi.
When I saw her I had a feeling, or an intuition, as Federico called it.
Sun Tizzu'nun dediği gibi...
It's like Sun Tizzu says...
Rousseau'nun dediği gibi...
As Rousseau said,
Isogai. Bu Bunshiro'nun dediği gibi!
Isogai. it's just as Bunshiro says!
Mao'nun dediği gibi : "Dünya, bize ait olduğu kadar, size de aittir, ama son tahlilde size aittir."
As Mao says, "The world is yours, as it is ours, but ultimately, it is yours."
Otoku'nun da dediği gibi "Bir aile ismi tiyatroda çok önemlidir."
As Otoku said : a family name is very important in the theatre
Hayır, Aristo'nun da dediği gibi... Dünyayı hakir gören kişi, bunu kendini acıdan korumak için yapmaz mı?
No, does not Aristotle say that, he who despises the world does so to protect himself from pain?
Yani Véronique'in can düşmanı Bay Malraux'nun da dediği gibi özgürlüğün de elleri her zaman temiz değildir.
So, as Veronique's big enemy, Malraux says, liberty doesn't always have clean hands. Veronique, what's the matter?
Yagyu'nun da dediği gibi, Tokugawa hükümeti 300 sene hüküm sürdü.
As Yagyu said, the Tokugawa government lasted 300 years.
Picasso'nun da dediği gibi :
It's like Picasso said :
Willy Van der Paksho'nun da dediği gibi :
Like Willy Van der Paksho said,
Devo'nun da dediği gibi "Bir sorun çıkarsa karşına direncini kamçıla".
'If you're looking something...'to fulfill your whipping needs, you've come to the right place.
Din, Plato'nun da dediği gibi Asil yalan durumuna gelmişti.
Religion becomes what Plato called a "noble lie."
Ama elimizde sadece bu vardı. Aristo'nun da dediği gibi... "Takma kafanı, mutlu ol." 3 ay sonra, yeni bir seçim ile mağaza müdürü ben olmuştum.
But it's all we've got And like Aristotle said, "Don't worry, be happy." Three months later, after a rigid selection process,
Margot'nun her zaman dediği gibi :
As Margot said, typically,
Romanın sonunda dediği gibi "For hiç bir hikaye Juliet ve Romeo'nun hikayesinden daha kederli olamaz"
"For never was a story of more woe Than this of Juliet and her Romeo". * * Two last lines of Romeo and Juliet.
Ama Tru'nun da dediği gibi, her zaman B planına geçebilirim.
But like Tru said, I can always go to Plan B later.
Ama Cicero'nun da dediği gibi...
But as Cicero said...