O adam перевод на английский
31,117 параллельный перевод
O adamın adı ne?
What's that guy's name?
Sen de var, " Ah, o adamı gördüğümü hatırlıyorum.
You've got that, " Oh, I remember seeing that guy.
O adam her şeyi açıklar mı sence?
Do you think he'll explain everything clearly?
O adam tarafından tecavüze uğruyordum.
I was being raped by that guy.
O adamı aramadığını söyle bana.
Tell me you did not go looking for that man.
O adamın evine hiç gitmemeliydim.
I'm so stupid. I should have never gone to that guy's house.
O adam bu mu?
That's the man?
Peki o adam nerede?
Yeah. Well, where is he?
Bu arada, o adamı öldürmeliyim.
Speaking of, I should really kill this guy.
O adamın evinde mahsur kalmadan önce "Spring'i köpek balığı öldürdü." dedin.
Hours ago, in the bushes, before we were trapped in that guy's house, you said Patrick Spring was killed by a shark.
- O adam, herhalde. Kötü adam.
The man, I assume, the bad man.
O adam.
The man.
Bu o adam. Todd Brotzman.
That's... that's Todd Brotzman.
Evet ve sonra o adamı öldürdün.
Yeah, and then you killed that guy.
- Yeni mi o adam?
- Ken, is that a new guy?
- O adamı öldüreceğim.
I'm gonna kill that guy.
O adamı öldüreceğim.
I'm gonna kill that guy.
Katie, o adamı rahat bırak.
Oi! Katie, leave that man alone.
Harika bir salatası vardı bir de o adamın.
- He had a great salad, that guy.
Nesi var o adamın?
What's going on with this guy?
Sanırım o adamı sevmeyen tek biz değildik.
I guess we weren't the only ones who didn't like him.
O adam, korkunç bir şekilde bağırıyordu. Ben de, elime silahı aldım. Mutfağa girdiğimde, kocamı dövdüğünü gördüm.
That man was screaming horrible things so I-I grabbed the rifle and when I went into the kitchen he was just...
Söylüyorum, o adamı ben vurmadım.
I'm telling you, I did not shoot that man.
O adamın adı neydi Phillip?
What was that man's name again, Phillip?
O adamı öldürmek istiyorum.
I want to kill that man!
Ben o adam değilim.
- De nada. I'm not that man anymore.
O adam öldü.
That man is dead.
Ben o adam değilim artık.
I'm not that man anymore.
- Siz o adam...?
Are you the guy who...
- Subay o adama geri gitmesini söylemiş, ama adam yapmamış, - Ateş etmişler.
When that officer ordered him to back off and he didn't, they opened fire.
Gözaltına aldığınız o dengesiz adam beni bu işe bulaştırmaya çalışıyor.
You have a deranged man in custody trying to drag me into things.
O bir bilim adamı, büyücü değil.
He's a scientist, not a sorcerer.
Bu adam yer ekibinizde çalışıyor, ve O'nu hemen bulmamız çok önemli.
This man is working as one of your ground crew, and it's very important we find him quickly.
Sana resmini gösterdiğimiz adam... bombayı yerleştiren O.
The picture we showed you, that guy planted the bomb.
Tanrım, Debbie. O senin için doğru adam değil.
My God, Debbie, he is not the right guy for you.
O gözlerle adam bile öldürebilir.
He can kill with those eyes.
Kendim olmamı sağlayan ve tamamiyle beni anlayan ilk adam o.
He is the first guy I have been with who just totally gets me and lets me be me.
Bana ve başka insanlara kötü işler yapan çok kötü bir adam o.
He's a very bad man who has done terrible things to me and to other people.
O kel, tombul, Richard-Pryor'umsu görünüşü olan adam.
That bald, chubby, Richard-Pryor-lookin'dude.
Kimdi o iki adam?
Who were those two guys?
O yaptı adamım.
She's the one, man- -
Ken, o yeni gelen adam beklediğimiz kişi.
That the new guy, who just arrived? That's who we're waiting for.
İyi adamın o olduğunu nasıl bileceğiz?
I mean, how do we even know he's the good guy here?
O şapşal şeyleri yaptığınız İngiliz adam.
The British guy who... you do, like, the zappy thing to.
O özgür bir adam ve biz bu bokun içinde sıkışıp kaldık.
He's a fucking free man, and we're stuck here in this shit!
Minik Tracker'ında kamerayı taşıma sırası Adam'da. O yüzden Rubicon Nehrini ilk o geçecek.
It's Adam's turn to carry the camera on his tiny Tracker, so he's first to cross the Rubicon River.
O kadar kolay değil. Sürekli orada gezinen yaşlı bir adam var.
It's not that easy though, there's an old man who walks by all the time.
O günün gecesinde eve vardığımda, evde birkaç adam vardı.
The night I did that, when I got home, there was a couple guys in my house.
O yüzden benim "Kötü adam" olma olayını geçip kardeşini savunmakla ilgilenebilir miyiz?
Now, can we please just move past this "I'm a bad guy" thing and get on with defending your sister?
Bir adamın tüm gün o garajda oturması iyi değil. Güneş yok, arkadaş yok kız arkadaş yok.
It ain't good for a guy to sit around that garage all day... you know, no sunshine, no companionship, no girlfriend.
- Hayır, O bir mahkum değil... Zavallı adam.
Oh, he's no prisoner...
o adamlar 16
o adam kim 31
o adam kimdi 18
adam 944
adamı 23
adams 109
adama 80
adamım 2484
adamim 23
adamın 29
o adam kim 31
o adam kimdi 18
adam 944
adamı 23
adams 109
adama 80
adamım 2484
adamim 23
adamın 29
adam ol 18
adamlar 55
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adamlar 55
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adamı rahat bırak 23
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27