O kadarcık mı перевод на английский
122 параллельный перевод
- O kadarcık mı?
- Oh, that's all?
- O kadarcık mı yedi?
- ls that all he ate?
O kadarcık mı?
Is that all?
O kadarcık mı olmuş?
Oh, is that all?
- Sadece o kadarcık mı?
- Only that much?
O kadarcık mı?
is that all?
O kadarcık mı?
That long?
O kadarcık mı? - Evet lordum.
YES, LORD.
- O kadarcık mı?
- That's all?
O kadarcık mı?
That's it?
O kadarcık mı?
That's all?
- O kadarcık mı?
- That all?
O kadarcık mı?
That soon?
- O kadarcık mı?
- Is that all?
O kadarcık mı yani? Yeni bir şey öğrenmiş oldum.
I just added a new plot.
Üç mü? O kadarcık mı?
Three, that's all?
- O kadarcık mı?
Only a thousand times?
Bunca zamanda o kadarcık mı?
In all this time, that's all you got?
O kadarcık mı?
- That's it?
O kadarcık mı sürecek?
Just how far out are we?
O kadarcık mı verdiler, altı ay mı?
That's all they gave you, six months?
O kadarcık mı?
Oh, just like that?
O kadarcık mı?
You mean, that's all?
- O kadarcık mı?
That's all?
- O kadarcık mı?
- That's it?
O kadarcık mı aldın?
That's all your having?
O kadarcık mı Abby?
Really. Is that all, Abby?
3.200 dolara mı? O kadarcık mı?
$ 3,200, THAT'S ALL?
- O kadarcık mı?
- Ugh! That's all?
O kadarcık mı?
So that's it, huh?
O kadarcık mı? Bir büyük muhabir bir düzine dandikten daha iyidir, Bo.
One great journalist is worth a dozen hacks, Bo.
O kadarcık mı?
That all?
- Sana bir crore veririm. - O kadarcık mı?
- I'll give you one crore rupees.
O kadarcık mı?
Just like that.
- Sadece o kadarcık mı?
- Is that all it has?
O kadarcık mı?
That's all? Mm-hm.
O kadarcık mı almışlar?
That's all they took?
"Vay be, o kadarcık mı?"
"Gee, is that all?"
O kadarcık mı?
How about a nice juicy steak with me?
Beş, altı yıl beklerim. - O kadarcık mı?
- Is that all?
O kadarcık mı?
It's beautiful.
Sadece bu kadarcık bir bilgiyle, O'nu bulmamı mı istiyorsun?
With only this piece of information, you want me to find him?
Ne yazarsam yazayım, Maggie o kadarcık şeye kanmaz.
No matter what I write, Maggie won't go for that.
O kadarcık şeyi de bileyim, tatlım.
That much I know, honey.
O kadarcık mutluluk hakkım değil mi yani?
Don't I deserve a little fun in life?
Bu kadarcık sosisin seni kötü yapacağını hiç düşünme... Pastırma mı o?
- I had no idea a little bit of sausage would make you this - - [Retching]
O kadarcık mı?
- 10!
Ben oldum. Yıllar içinde 15 farklı temsilcim oldu sadece o kadarcık, çünkü sadık bir herifim.
I've had 15 different agents over the years, and only that few cos I'm a loyal guy.
- O kadarcık mı?
- That's too long.
Canım o kadarcık yer de temizlenmeyiversin yani.
It's such a small space. What's the fuss about?
Bu kadarcık mı? Ben sana o kadar ziyafet çekiyorum, sense sadece "ha?" mı diyorsun?
I give you that tasty dish, and all you give me is a "huh"?