Olmaz öyle şey перевод на английский
530 параллельный перевод
- Olmaz öyle şey.
- You will do nothing of the sort.
- Hayır, hayır olmaz öyle şey.
- No, no, I couldn't.
- Olmaz öyle şey.
- I won't hear of it.
- Olmaz öyle şey.
- Not likely.
Olmaz öyle şey.
It's not true.
Olmaz öyle şey.
It can't be.
- Olmaz öyle şey.
No, that won't happen.
- Olmaz öyle şey!
- I don't mind.
Olmaz öyle şey!
By no means.
- Olmaz öyle şey.
- You can't do that.
Olmaz öyle şey.
I wouldn't dream of such a thing.
- Bakın ne diyor. Kendi malıymış, olmaz öyle şey.
Who says it's yours?
Olmaz öyle şey.
Get away.
Olmaz öyle şey.
I wouldn't hear of it.
- Olmaz öyle şey.
This cannot happen!
Olmaz öyle şey.
They can't.
- Olmaz öyle şey! Hem...
- And we're leaving the rest!
- Olmaz öyle şey.
- That won't happen.
Olmaz öyle şey.
No way.
- Olmaz öyle şey.
- This cannot be!
- Olmaz öyle şey.
No way.
Olmaz öyle şey.
Modified nothing.
- Olmaz öyle şey.
- There is no such thing.
"Hayır, olmaz öyle şey" dedim. " Yanlışınız var.
"No no no" I say. " You must be mistaken.
- Olmaz öyle şey.
- No.
- Bana öyle bir şey olmaz.
- No, not for me.
Bayan Davis ne istiyorsa öyle yaparsan bir şey olmaz.
Just do everything Miss Davis says, and you'll be all right.
Bense... - Benim param! - Ev idaresinde öyle şey olmaz.
- Not when it's for the household.
Öyle şey olmaz.
It just can't be done.
Şey, Ronald, olaylar pek öyle olmaz.
Well, Ronald, things just don't work that way.
Öyle şey olmaz.
That's impossible.
İkisi evlenmeden öyle bir şey olmaz.
That doesn't happen once two people are married.
Öyle şey olmaz.
There's no such station.
- Öyle şey olmaz!
- Not on your life!
Bu gemide olmaz öyle bir şey.
Not on this ship.
- Olmaz öyle şey.
- That's ridiculous.
Öyle bir şey olmaz, ama yine de...
It won't happen. I promise you. But just in case...
Eminim ki öyle bir şey olmaz.
I'm sure it won't.
Öyle bir şey olmaz.
Not bad at all.
Böyle bir gecede hiçbir şey olmaz. Öyle.
- Nothing can happen on a night like this.
Olmaz öyle şey.
How can they?
Umarım öyle bir şey olmaz.
I hope not.
Hayır... Öyle bir şey asla olmaz!
No... that never happens.
Madem öyle, ters giden bir şey olmaz.
If that's the case, nothing can go wrong.
- Öyle bir şey olmaz.
- We won't.
Taciz edilebilir, soyulabilirler. Benimkilere öyle bir şey olmaz.
They're liable to get molested or robbed.
Olmaz öyle şey!
That's irrational!
Bunca destekleme ve tekrar tekrar denetlemeden sonra öyle bir şey olmaz.
With backups, checks, this would not happen.
Birkaç dakikadan bir şey olmaz. Pekâlâ, öyle olsun.
- Why not, come in for a couple of minutes...
Ama gizli çeteye gelince, New York'ta öyle şey olmaz.
But the head of a secret Triad? There's no Triads in New York.
- Hayır, öyle bir şey olmaz.
- No. That wouldn't happen.