Onu yakaladın перевод на английский
872 параллельный перевод
Bilmek istediğim tek şey bu. Onu yakaladınız mı?
That's what I want to know.
- Onu yakaladınız mı?
- Have you got him?
Onu yakaladınız mı?
Did you catch him?
Onu yakaladınız mı?
Did you get him?
Onu yakaladın işte.
He's got you there.
- Demek onu yakaladınız.
- So you got him. - Yes.
- Demek onu yakaladın.
- Oh, you've got him back.
Onu yakaladın mı Sam?
Have you got him, Sam?
- Evet. Onu yakaladınız mı?
Did you catch her?
- Onu yakaladınız mı?
Did you get him?
Onu yakaladın Nelson.
You got him, Nelson!
Onu yakaladın Stoker!
You got him, Stoker!
- Haydi T.C. onu yakaladın!
Let him have it!
Onu yakaladın!
You've got him!
Böylece onu yakaladın, Richard.
So you got him, Richard.
Onu yakaladınız peder.
Oh, you got him, Father.
Onu yakaladın ama o da seni yakaladı.
You've got him, but he got you too.
Onu yakaladın!
You got him!
Onu yakaladın mı?
Did you get him?
Onu tam zamanında yakaladınız.
You caught him just in time.
Nunheim, kadını öldürürken onu yakaladı, onu da öldürdü.
And Nunheim caught him at that, so he bumped him off.
Üç ay önce... Wynant seni Julia'nın evinde yakaladığı gece... sevgilisinin onu aldattığını ve başka bir adamla kaçacağını keşfetti.
Three months ago... the night that Wynant caught you in Julia's apartment, Morelli... he discovered that Julia was cheating on him and splitting with some man.
Onu yakaladınız mı?
Have you got him?
Yakaladığımızda onu, sizin armanızın olduğu gümüşlerle bulduk.
We caught him and found that he had this silver with your crest on it.
İki yıldır onu arıyorduk, sonunda siz yakaladınız.
We've been fishing him for two years and you got him.
Onu et dükkanının önünde Dr. Lehman'ın çalıntı arabasının içinde yakaladık.
We caught him in front of the meat market in Dr. Lehman's stolen car.
Yanlış bir şey yapacağımı sanmıştın ama bak onu yakaladım.
You thought I was doing the wrong thing, but I've got him.
Demek yakaladın onu.
So you got him.
Yakaladın mı onu?
Did you get him?
Onu Chickenfoot'un geçen hafta çalınan atının üstünde yakaladık.
We caught him on Chickenfoot's horse that was stole last week.
Onu kulaklarından yakaladın.
You've got him right by the ears.
Onu akvaryumda yakaladınız, değil mi?
You caught him in the aquarium.
Herhalde Gruber onu yakaladı fakat onu satın alamadı.
It looks like Gruber caught on to him but couldn't be bribed.
Onu yakaladın sandım.
I thought you had him.
Sonra Teallach'ın tepesine çıktık ve şansa bak ki tilkiyi bulduk ve olaya bak ki onu yakaladı!
So we went off, and, by gad, we found the fox, and by Jimmy Christmas, he caught it!
Peki onu nasıl yakaladın, nasıl eminsin?
But how did you catch him?
Unutmayın. Onu ben yakaladım.
Don't forget, I took him.
Hatta belki haberlerde dünyaya onu nasıl yakaladığını anlatırsın.
You might even get to tell on the newsreel how you pulled it off.
Onu bu kez yakaladın mı?
Catch him this time?
Onu şimdi yakaladın!
Now you've got him!
Eğer evlenmezsen, sen onu yakalamadın, o seni yakaladı.
If you don't, you haven't caught him, he's caught you.
Ona daha az çekici bir kadın seçmesi gerektiğini söyleyin ayrıca onu sık sık karıma bakarken yakaladım muhakkak onun hırsızlık yaptığından hiç şüphelenmedi.
Tell him he should have chosen a less attractive wife, and that I've often caught him looking at my wife, yet surely he never suspected her of theft.
Ölmeden önce onu sen mi yakaladın?
You mean, they got to him before he died?
onu pantolonuna yakaladığınızda çok utandım.
Yeah, she got real embarrassed when you caught her in her pants.
Onu yakaladıklarını sanabilirler fakat bunu kendi safına çekebilir.
He may have let them think they've got him but they will find he can put this bullring to his own use.
Yetkililer onu suç üstü yakaladıklarını düşünürken ortadan kayboldu, birdenbire.
Just when the authorities thought they had her dead to rights... she disappeared, just vanished.
Onu en yakın arkadaşımla suçüstü yakaladım.
I caught him red-handed with my best girlfriend.
Yakaladın onu!
That's got him!
Ve fırsatını yakaladığımız an, onu kullanmalıyız.
And when our chance comes, we've got to take it.
Onu yakaladın mı?
You got him?
Biri onu yakaladığında boğazını kesecek dilini kesip kafasının üstüne koyacak.
When he is caught someone will shove a knife in his throat cut out his tongue and put it on top of his head.