Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Orada mı

Orada mı перевод на английский

42,400 параллельный перевод
Orada mısın?
Are you there?
Ella... Orada mısın?
Ella... are you there?
Lisa, orada mısın?
Lisa, you in there?
- Lisa, orada mısın?
- Lisa, are you there?
Kate, hala orada mısın?
Kate, are you still there?
Orada mı?
Is he over there?
- Altın orada mı?
- Is the gold there?
Ailen hala orada mı?
Is your family still there?
- Zordon, orada mısın?
Zordon! Are you there, Zordon?
O anı kazanınca ben orada olacağım.
The minute he gets it, I will be there.
Orada kalın, tamam mı?
Stay there, okay?
Üç gün boyunca orada kaldım. Dirseklerim kanıyla kaplanmıştı.
Three days I stayed there, just elbow-deep in his blood.
Orada çalıştığını düşünmek hoşuma gitmiyor, tamam mı?
I don't like to think of you working there, okay?
Hey, genç bayan, ne var orada bakayım?
Hey, hey, hey, young lady, what have you got there?
Bir saat içerisinde orada olacağımızı bildirin.
Tell him we'll be there within the hour.
Kulübede ki işimi bitireyim seninle orada buluşalım.
I just have to finish up in the shed, and I'll meet you down there.
Evet, muhtemelen yok. Orada her şey yolunda mı, hayatım?
What's going on over there, hon?
Teknenin orada olmadığını mı söylüyorsun? Aynen öyle, dostum.
- Are you saying that the boat isn't there?
Umarım orada her şey yolundadır.
I hope everything is fine there.
Yedide orada olacaktım.
I should see her at 7 : 00.
- Sanırım büyük kısmı orada kaldı.
- Left most of it in there, I think.
Orada dur adamım.
Stand over there, fam.
- Orada olamadığım için özür dilerim.
I'm sorry I wasn't there.
Seni orada durduracağım, fatura.
I'm gonna stop you right there, bill.
Orada güvende olacak mısın?
Will you be safe there?
Odaya çıkalım, orada giyerim.
In the room. We'll get changed in the room.
Şu an orada bir savaş yapılıyor.
In the time doomsday, I'm serious. That's happening dawn there now.
Lennox, güven bana, aracımız orada.
Lennox, believe me, that's our friend.
Böylece, randevu için orada olacağım.
So, I'll be there for the appointment.
Ben orada oturup kızımı kaçırıyorum...
I'm sitting out there and missing my daughter's...
Shorty, senin için orada Herzaman bana ihtiyacın var
Shorty, I'm there for you Anytime you need me
Orada bir şey var mı?
Anything there?
Tüm büyük yatırımcılarım orada olacak.
All my principal investors are gonna be there.
Eğer ben orada olmasaydım, Cora ile kim ilgilenecekti?
If I wasn't there, who would be taking care of Cora?
Tamam, seni orada dur bakalım kovboy.
OK, I'm gonna stop you there, cowboy.
Orada olacağım.
I'll be there.
Orada eğitmene ihtiyacım yok Cruz Yaşlısınız Ya sahilde düşerde kalkamazsanız
I don't need a trainer out here Cruz you're old what if you have fallen 0n this Beach and can't get up well, life's a beach and then you drive
Gece geç saatlere kadar çalışırım böylece bütün işleri tamamlayabiliyorum Aslında bizim orada ne olup bitiyor onu merak ettim Varmı bir şeyler - Pek bir şey yok
I'm always burning that midnight oil so get me caught up on everything well, actually I am kind hope I might hear what's going on back home well, not much but if you don't count sergeant Fillmore trying to run the tire shop but tell the weed you not don't worry
neden benim adım yazıyor orada!
Why is my name up there!
Çünkü orada tüm yaşamı tarih hakkında okurken geçirmişti, Ve hayatım boyunca anlayışımı harcadım.
My sister is not gonna get the votes, because she spent there entire life reading about history, and I've spent my entire life understanding it.
Ben bir parti vereceğim ve içinde kim olduğunu kimse Körfez'in bu tarafı orada olacak. Gelmelisin.
I'm throwing a party, and anyone in who's anyone this side of the Gulf will be there.
Bakın, dürüst olalım. Orada ne olduğunu bilmiyoruz.
Listen, to be honest, we don't know for sure what's there.
Ne yaptılar? Onu orada bıraktılar mı?
Just leave him up there?
Orada kimse var mı?
Is there anyone out there? Hey!
Bir dakika, orada adamın mı var?
- Wait a second. You got someone out there?
Jack'i orada bırakmam.
I'm not leaving Jack out there.
Ben bu sivilleri tekneye geri götüreceğim. Ve sizi orada bekleyeceğiz.
Now, I'm gonna take these civilians back to the boat, and we'll wait for you there.
Orada öylece oturacak mısınız?
You just gonna sit there?
Yarın belki orada olmayacağım ama bugün oradayım.
Maybe tomorrow I won't, but I do today.
Eğer yapsaydım, ailem beni düşünmemi isterdi Wesley prosedürü, sadece orada durma Ve hepsinin seninle olduğunu düşün.
If I did, my family would want me to consider the Wesley procedure, so don't just stand there and think it's all about you.
Orada dur bakalım, bayım!
Right then, mister!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]