Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Oraya mı

Oraya mı перевод на английский

15,038 параллельный перевод
Başka ne yapmak istiyorsun? Oraya mı döneceksin?
What else you wanna do, go back out there?
Yani iki polis rüşvet parasını oraya mı götürdü diyorsun?
Wait, you think these cops went to visit their payoff money?
Sonra nereden geldiyse oraya mı dönecek?
And it goes back to wherever it came from?
Hemen oraya gidip herifin kafasını uçurmalıyım.
I should go out there right now and cut his head off.
Savaşmak için yeterli değilim ama yanlış tek bir adım dahi atmadan sizi buradan oraya götürebilirim. Teşekkür ederiz Bay Anderson.
I'm no much for fighting, but I'll get ye from here to there without a misstep.
Ama sonra beni bir oraya, bir buraya sürüklediniz sonra bir bakmışım, batan bir gemideki kutunun içerisinde mahsur kaldım!
And then, you know, you guys drag me to this, you drag me to that, and next thing I know, I-I'm stuck in a box on a sinking ship!
Bence birini oraya, diğerini de buraya koyayım. Sanki bir tür şey gibi...
I'm just thinking one there, one there, and just kind of like...
" Bana, JG'ye ve onun tüm ekibine, oraya gelip, benim kafatasımı kırdıkları gibi onların da kafatasını kıracağını söylememi istedi
"He said I should let JG and the whole crew " of any JG's " know that he'll be coming down there
Masayı oraya koymamın bir sebebi vardı. Sanırım o sandalyede nasıl oturacağını bilecek kadar burada değilsin.
I had the desk where it was for a reason, though I suppose you haven't been here long enough to know how to sit in that chair.
Beni oraya sokarsa öleceğimi düşündüm.
I thought, "If he takes me in there... ".. I'm going to die.
Oraya inip zarar görmeyecek olan tek kişi benim.
I'm the only one who can go down there and not get hurt.
Beni oraya sizin gözünü kulağınız olayım diye işe soktunuz.
You hired me to be your eyes and your ears.
- Dönmüyorum oraya, anne.
- I'm not going back, Mom.
Beni oraya tıkan orospu çocuğuna yapacağım şeylerleri planladığım.
All the things I was going to do... to the motherfucker who put me there.
Bir gün oraya gideceğim.
I'm gonna go up there someday.
- Karımın ve çocuğumun cesetlerini. Yani senin oraya götürüp çöpe attığın cesetleri.
The bodies of my wife and child which you took back there and dumped.
Bence yarın ilk iş oraya gitmeli ve etrafı kolaçan etmeliyiz.
I'm thinkin'we should go up there first thing tomorrow, take a look.
Adım Veronica Bır çadırda doğdum Oraya UNICEF geldı.
My name is Veronica. I was born in a tent with three walls that said UNICEF on the sides to a mother who could not write her own name.
Oraya gittim ve sette yürürken Leonard'ı gördüm.
And I'm out there, and I walk on the set, and I see Leonard.
Nereden siktir olup geldiysen oraya geri dönebilirsin ya da burada keyfine bakar, benim malımı satar ve % 30 pay verirsin.
You can go back to wherever the fuck you came from, or you can get comfortable, stay right here, sell my shit, and kick me 30 %.
Seni hemen oraya götürmemiz lazım.
We need to get you there now.
Oraya koca bir basketbol takımını sığdıracaksın.
You'll have a whole basketball team squeezed in there.
Oraya gelince kenara çek. Doksan saniye içerisinde orada olacağım.
Pull in there, and I'll be with you in 90 seconds.
Yola devam edelim biz ; Maggie'yi oraya ulaştıralım.
Yeah, we keep driving, we get her there.
oraya bu şekilde uçmanın bir yolu yok bu maceradaki her zorluk daha önceden belirlendi her adım ruhsal bir çalışma olacak olamaz.
There's no way to fly there with one stroke like this Every suffering on the journey is predestined Every step is a spiritual practice
Biraz civalı-krom sürsen oraya olmaz mı?
Some Mercurochrome for that, maybe, no?
Hazırlanıp oraya gelebilmem ve..
And I'm supposed to prepare and travel and...
Sabaha otelde buluşalım, oraya beraber gideriz.
I'll meet you at the hotel in the morning, we'll ride over together.
Tanrım, oraya varana kadar tahliye edecek kimse kalmayacak.
Jesus, by the time we get there, there won't be anybody to extract.
Bronx'u yakalım diye para verip oraya yardım ettiğini söyleyen bir adam.
A guy who claims to be helping the South Bronx when he's paying us to burn it.
İlk önce bunu oraya itmemiz lazım.
We gotta push this over here first.
Belki oraya gelip sana yardımcı olmalıyım.
You know, maybe I should come down there and help out.
Tekrar oraya yollayalım.
Let's send her back there.
Geçmesi oldukça kolaydır ve oraya vardığında... yol boyunca sana yardım edecek insan çok olacaktır
She's low and easy to cross. And when you get there... there are far more people willing to help you along the way.
Onlar ayrılmadan önce direkt oraya gidiyorum.
I'm going over there right fucking now, before they leave.
Babam oraya girmemem gerektiğini söyledi!
Daddy said I'm not supposed to go in there!
Yani oraya çıkmadım!
I mean I didn't go up there!
Önce oraya gider cüzdanımı alırız.
I can go there first, get my wallet.
Oraya nasıl çıkayım ki?
How do I even get up there?
Herkes çıkıp tepenin oraya gitmişti ve babamla baş başa kaldık, yumruğumu sıktım, o bunu gördü bana daha çok kızdı, "Bana vuracak mısın?" dedi.
Everybody just came out and went on the side of the hill, and me and my dad was face to face, and I fold my fists, and he saw, and it pissed him off even more, and he was, like, "Yo, you wanna hit me?"
Oraya çıktım, başardım ve artık Olimpiyat şampiyonuyum.
I went out there and I executed, and now I am Olympic champion.
Oraya yakınlaşıyorum.
I'm gonna zoom in there.
- Oraya gideceğim.
I'm going there.
Pekala, oraya git Conway ve hareket eden her şeyi öldür, anladın mı?
All right, you get in there, Conway, and you kill anything that moves, you understand me?
O zaman neden o siktiğimin çeneni kapatıp o lanet şeyi şu ağaçların oraya götürmüyorsun? Anladın mı?
How about you be the God of Shut the Fuck Up and you keep that shit away from the tree line, you understand?
Yarrağımın oraya sığacağını sanmıyorum.
I don't think my dick will fit in there. Oh, what you got, huh?
Tek başına baskına mı gideceksin oraya?
Bust in there single-handed?
Oraya gidiyorum.
I'm going down there.
Birinci kural, oraya gittikten sonra kız arkadaşa / nişanlıya mesaj atmak yok, anlaşıldı mı?
Rule number one, no texting or calling girlfriends slash fiancées once we make landfall, all right?
Hapiste bir dakika bile geçirmenize izin vermeden oraya gelip sizi çıkaracağımızı unutmayın, tamam mı?
We're not gonna let you spend one minute longer in jail than it takes us to get down there to get you out, okay?
Hadi oraya kadar yarışalım
Let's finish there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]