Pek iyi görünmüyor перевод на английский
319 параллельный перевод
Mesela şu indirdikleri arabaya bak. Pek iyi görünmüyor her an düşebileceğini tahmin edebilirsin.
Looks like as if the way they're puttin some of them outfits over there, they're a-gonna lose'em.
Resimde pek iyi görünmüyor, ama bakın.
You can't see well, but look
- Durumu pek iyi görünmüyor.
- He doesn't look too good. - No.
Dün antrenmanlarda yolda kaldı ve hâlâ pek iyi görünmüyor.
It stuck in practice yesterday, and it still doesn't feel right.
Evet, pek iyi görünmüyor, değil mi?
Yes, not too much bass at all.
Pek iyi görünmüyor.
Not so good.
Bu bana pek iyi görünmüyor.
Don't look that good to me.
Şey, burada durum pek iyi görünmüyor.
Well, it doesn't look too good from here.
- Pek iyi görünmüyor, saat neredeyse 4 : 00.
It don't look good, Gramps. It's almost 4 : 00 now.
Pek iyi görünmüyor.
Looks real bad.
Ellie'nin arkadaşı için pek iyi görünmüyor :
Doesn't look good for Ellie's friend.
Pek iyi görünmüyor.
Doesn't look good.
Sağlığınız pek iyi görünmüyor.
You do not appear to be in the best of health.
Bu şekilde bakınca pek iyi görünmüyor.
Don't sound too hot when you put it like that.
- Victor pek iyi görünmüyor.
- Victor doesn't look very well.
Bugün pek iyi görünmüyor.
He no look too good today.
Kes şunu. - Pek iyi görünmüyor.
He ain't looking so good.
Anne, pek iyi görünmüyor.
Mama, she don't look too good.
Pek iyi görünmüyor.
She don't sound good.
Bu pek iyi görünmüyor.
- That doesn't sound good.
Pek iyi görünmüyor.
He's in bad shape.
- Bugün pek iyi görünmüyor.
- She don't look so good today.
Hayır. Ve pek iyi görünmüyor, Jimmy.
- No, and it doesn't look good, Jimmy.
Pek iyi görünmüyor değil mi?
It's not lookin'too good, is it?
Pek iyi görünmüyor.
He don't look too good.
Pek iyi görünmüyor.
Doesn't look very good.
Pek iyi görünmüyor.
It doesn't look too good.
Doğrusunu istersen şu anda durum pek iyi görünmüyor.
To tell you the truth. It doesn't look good right now.
Pek iyi görünmüyor.
- She doesn't look too good.
Sağlığı da pek iyi görünmüyor.
And he's not looking very well on it, either.
Yeni hava durumu sunucumuz pek iyi görünmüyor. 30 saniye Rob.
Our new weather gal seems to be under the weather.
Durumun pek iyi görünmüyor.
Doesn't look good.
Seabourn Legend'in durumu pek iyi görünmüyor galiba.
Looks like the Seabourn Legend isn't fairing too well.
Bu pek iyi görünmüyor.
It doesn't look good.
- Durum pek iyi görünmüyor, değil mi?
- It doesn't look good for Oz, does it?
- Pek iyi görünmüyor.
- She doesn't look well.
Pekala, bu pek iyi görünmüyor.
Well, that's looking on the bright side.
Pek iyi görünmüyor.
It's not looking good.
Durum pek iyi görünmüyor.
- That doesn't look good.
Pekala, pek de iyi görünmüyor, değil mi?
Well, it doesn't look too good, does it?
- Nasıl iyi gidiyor mu? - Evet, ya sizin? O, pek de iyi görünmüyor.
Patron, what's the matter with him?
Gözüme pek de iyi görünmüyor.
I don't see nothing so lindo about it.
Aramızdan bazıları bu sorunun cevabını merak ediyorlar ve benim durduğum yerden durum pek de iyi görünmüyor.
There are those among us who'd like to know the answer to that and from where I'm standing, it's not looking too good.
Pek de iyi görünmüyor.
It doesn't look too good.
- Pek iyi görünmüyor, değil mi?
- It's a bitof a muddy mess, isn't it?
Belli ki, bu genç hanımın durumu bu şartlar altında pek de iyi görünmüyor.
This young lady is looking sadly the worse for a change in circumstance.
Bay Lacey için durum pek de iyi görünmüyor.
Doesn " t look so good for Mr. Lacey.
- Pek iyi görünmüyor, değil mi? - Bu o adam!
Doesn't look very well, does he?
- Seninki pek iyi görünmüyor.
- Yours doesn't look any better.
Yani bu pek iyi görünmüyor.
And really clean.
Pek iyi görünmüyor.
Hmm, doesn't look good.